Başıboş köpek sorunu ve terör örgütleri

SAHİPSİZ BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU BİR TERÖR FAALİYETİDİR

Bunu er geç hepiniz idrak edeceksiniz ve o zaman otoyol kenarında, çocuk parklarının dibinde vs koyun sürüsü gibi başıboş köpek besleyenler de tıpkı fetöcü teröristler gibi çıktıkları deliğe geri girmeye çalışacaklar,

PKK ve Fetullahçılar niçin başıboş köpek sorununun devamını istiyorlar:

Bu sokak köpeklerini teröristlerin savunmaya başladığını fark ettik artık. Muhtemelen yeni terör finansmanı köpek maması ve benzeri sahtekarlıklardan geliyor.

Fetullahçı Cevheri Güven köpekçi derneklerle birlikte dayanışma hâlinde
Ortalığı ağaç için yakan Geziciler köpekçilerle birlikte

İngiltere’de yaşayıp Türkiye’de başıboş köpek olmasını savunan bu adamın terör örgütü PKK hakkındaki paylaşımları…

▪️#KöpekTerörü bu millete yapılan bir aşağılamadır. #BiyolojikTerör faaliyetidir.
▪️Aynı operasyon (yakala-kısırlaştır-geri bırak) 1998’de Batı’dan fonlanan “hayvan hakları” aktivistlerinin baskısıyla Hindistan’da yapıldı ve bugün yılda 20 milyon saldırı, 17.000 bin #Kuduz vakası var..
▪️Dünyada hiçbir ülkede “hayvan hakkı (animal right)” diye birşey yoktur. Hayvan refahı (animal welfare) geçerlidir.

BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU BİR TERÖR FAALİYETİDİR–

Bunu er geç hepiniz idrak edeceksiniz ve o zaman otoyol kenarında, çocuk parklarının dibinde vs koyun sürüsü gibi başıboş köpek besleyenler de tıpkı fetöcü teröristler gibi çıktıkları deliğe geri girmeye çalışacaklar,

Hem haberi bilerek yayın ondan sonra da çıkıp köpek düşmanı diye hedef gösterip suçu başkalarına atmaya çalışın lütfen yemezler.

PKK’nın savunucusu köpekseverler
PKK’nın savunucusu köpekseverler

Pkk nın yayın organını neden takip ediliyor aceba ve paylaşım neden belli kişiler tarafından özellikle yayılıyor.

Pkk nın yayın organını neden takip ediliyor acaba ve paylaşım neden belli kişiler tarafından özellikle yayılıyor.

Kimseye iftira atmaya kalkmayın haberi kimlerin yaydığı apaçık ortada. Şerefli @TSKGnkur iftira ve karalamaya çanak tutanlar emri kimden aldı. Haberi kim servis etti ve yaymalarını kim istedi?

Erman Paçalı PKK’nın yayın organında

Başıboş köpek sorunu Yunus Emre Altuntaş

Başıboş köpek sorunu!
YUNUS EMRE ALTUNTAŞ
13.08.2023

Geçtiğimiz günlerde Kadıköy’de yaşanan köpek saldırısını görmüşsünüzdür. Sahibinin elinden kurtulan pitbull cinsi köpek, hemen yakındaki bir başka köpeğe ve sahibine saldırdı. Saldırgan köpeğin sahibi çaresizce ayırmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Diğer yanda saldırıya uğrayan köpeğin sahibi bayan ise küçük köpeğinin can verişini çığlıklar atarak izledi. Tam bir saat boyunca saldırgan köpeğin dişleri arasından diğer köpeği almaya çalıştılar. Köpeğine “kızım” diye seslenen bayanın bu travmayı atlatması ne denli mümkün olur hiç bilemiyorum.

Dikkat ederseniz burada bir “hayvan hakları” sorunundan söz edemeyiz. Burada söz konusu olan bir “başıboş köpek sorunu”dur. O pitbullun sahibi, yönetmeliğin emrettiği şekilde köpeğinin tasmasını-ağızlığını taksaydı bu dramatik sahneler yaşanmayacaktı. Milletimizin diğer hayvanlarla veya sahiplenilmiş, tasmalı-ağızlıklı şekilde dolaştırılan köpeklerle sorunu yok. Yaşanan sıkıntılar tamamen “başıboş” bırakılan köpeklerden kaynaklanıyor.

Uludağ’a çıkanlar bilir; ormanın kıyısına yaklaştığınızda bir levha sizi uyarır: “Dikkat! Ayı çıkabilir!” Bu uyarıyı görünce bilirsiniz ki o civarda yaşayan ayılar var ve bu hayvanlar kendilerini veya yavrularını tehlike altında hissederse saldırganlaşabilir. Uludağ’ın ormanlık bölgeleri, yaban hayvanlarının olduğu gibi ayıların da yaşam alanı olduğu için insanlar buralarda temkinli davranmak zorunda kalıyor. Tüm bu uyarılara rağmen Bursa Uludağ’da ayı saldırısında ölen bir vatandaşımız olmadı. En azından ben duymadım.

Oysa şehir merkezlerinde, sokaklarda, caddelerde, büyük AVM’lerin önünde, üniversite kampüslerinde başıboş köpeklerin saldırısı sonucu can veren onlarca isim sayabilirim. Sadece son bir yılda, başıboş köpek saldırılarında 28 insanımız can verdi. Binlercesi yaralandı. Dağın başındaki ormana “Dikkat! Ayı çıkabilir!” yazan ilgililerin/yetkililerin şehrin göbeğindeki ölümlü başıboş köpek saldırılarına sessiz kalması akıl alır gibi değil. Üstelik bu başıboş köpek saldırılarında can verenlerin çoğunluğunu çocuklar oluşturuyor.

Başıboş köpek saldırılarından insanların yanı sıra diğer hayvanlar da zarar görüyor. Aç kalan başıboş köpekler önce kendi içlerindeki zayıf köpekleri, sonra kedileri ve nihayet besi hayvanlarını parçalıyor. Burada başıboş köpekleri suçlayacak halimiz yok. Tıpkı ayı örneğinde olduğu gibi köpeklerin de doğasında saldırganlık var. Ne kadar eğitilirse eğitilsin hayvanın içgüdüsü bir noktadan sonra ortaya çıkıveriyor. Özellikle de aç kaldığında veya strese kapıldığında! Bunun binlerce örneği var. O köpeği besleyip büyüten ve yıllarca gözü gibi bakan sahipleri bile bu durumlarda çaresiz kalıyor. Kadıköy’de yaşanan olay bunun küçük bir örneğidir. O köpek, sahibini koruduğunu düşünerek bunu yapıyor. Stres altına girince daha da saldırganlaşıyor. Doğası bu… Sahibine sorulduğunda hayretler içerisinde, “benim oğlum böyle yapmazdı” diyerek 10 yıldır gözü gibi baktığı köpeğinin yaptığı katliamı anlamaya çalışıyordu. Demek ki 10 yıl boyunca kuzu gibi davranan köpek, bir noktadan sonra içgüdüsünün izinden gidiveriyor. Olan, insanlara ve diğer hayvanlara oluyor.

Başıboş köpek sorununda aklın yolunu izlemenin vakti geldi de geçiyor. Bu hayvanların sokağa atılması, başıboş bırakılması aklın kabul edebileceği bir çözüm yolu değil. “Sokak hayvanı” diye bir şey olmaz. Ne Avrupa’da ne de dünyada böyle bir tanım yok.  Şehrin sokaklarında ayıların, yılanların, kurtların dolaşmasına nasıl izin verilmiyorsa köpeklerin de dolaşmasına izin verilemez. Bu başıboş köpeklere mama taşıyarak, haftada bir yemek artıkları vererek vicdanlarını rahatlatan tipler kendilerini kandırmayı bırakmalı. Bu insanlar sevgilerinde samimi iseler o başıboş köpekleri sahiplenmeli ve mevzuat çerçevesinde başkalarına zarar vermeyecek önlemleri almalıdır. Gerçek hayvanseverlik budur.

İşin uzmanlarına göre, üç yıl önce 10 milyon civarında olan başıboş köpek sayısı bugün itibarıyla 16 milyonu bulmuş durumda. Şehrin göbeğindeki parklar, sokaklar, AVM önleri ve üniversite kampüsleri bunlarla dolu. Şehir çöplüğü civarında bırakılan binlerce başıboş köpek gün geçtikçe çoğalıyor ve baş edilemez hale geliyor. Kısırlaştırma çok yetersiz ve her köpek bir batında ortalama altı yavru doğuruyor. Bu algoritmayla baş etmenin imkânı yok. Başıboş köpeklere iyilik yaptığını zanneden sözde hayvanseverler aslında en büyük kötülüğü bu hayvanlara yapıyor. Birileri mama satarak rant elde ediyor olabilir lakin öte yanda ülkemizin geleceği olan Mahralarımız, Sametlerimiz, Ecrinlerimiz, Receplerimiz, Mehmetlerimiz bu başıboş köpeklerin saldırısında can veriyor.

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” demiş atalarımız. Bu kanlı kısır döngüye dur demenin zamanı gelmiştir. Devletimizin yarından tezi yok, yurt çapında yayılan başıboş köpekleri toplayarak isteyenlere sahiplendirmesi, kalanları da barınaklara toplaması, kapsamlı kısırlaştırma programı uygulayarak sayılarının çoğalmasını engellemesi bir zorunluluktur. Başka türlü bunun izahı yapılamaz. Hele ki çocuklarını bir hiç uğruna yitiren ailelerin sayısı arttıkça tepkiler çığ gibi büyüyecek ve şimdiye kadar olan biteni sessizce izleyenler hem madden hem manen bu çığın altında kalacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın!

https://www.dirilispostasi.com/amp/basibos-kopek-sorunu-16080835

Çankırı Valiliğine Dava Dilekçesi

KASTAMONU İDARE MAHKEMESİ’NE

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR

DAVACI : ………………………
ADRES : ………………
DAVALI : ÇANKIRI VALİLİĞİ
ADRES : Abdulhalik Renda Mahallesi, Ankara Caddesi, No:38 Çankırı
DAVALI : TÜRK KIZILAY DERNEĞİ ÇANKIRI ŞUBESİ
ADRES : Yeni Mahalle Taha Sok. Tayyibe Kutlu Apt. B Blok No:1/ÇANKIRI

KONU : Davalı idarenin 25.01.2024 tarihinde “Bir Pati De Sen Tut” Projemiz Hayata Geçiyor şeklinde Valilik resmi internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında duyurduğu işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi talebimizdir.

AÇIKLAMALARIM
1. “Valiliğimiz himayesinde, Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile 9. Bölge Müdürlüğü Çankırı Şube Müdürlüğü koordinasyonunda, Çankırı Hayvan Hastanesi ve Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Çankırı İl Temsilciliğinin çalışmalarıyla, Türk Kızılay Çankırı Şubesine yapılacak bağışlarla yürütülecek “Bir Pati De Sen Tut” projemiz kaymakamlıklar, belediye başkanlıkları, gönüllü hayvan dostları, tüm kamu kurum kuruluşları, basın mensupları ve vatandaşlarımızın desteği ile hayata geçiriliyor.” denilerek ilgili kamu kurumları ile KIZILAY ÇANKIRI şubesi arasında bir protokol imzalandığı ve bağışların TR46 0001 0000 6900 0018 6852 75 nolu Ziraat bankası hesabına yapılması istenmiştir. Bu benim bir KIZILAY gönüllüsü olarak ziyadesiyle üzmüş bulunup 5537 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı KIZILAY tüzüğüne ve 5253 sayılı dernekler kanununa aykırıdır.
2. “Projenin uygulanmasıyla ilgili bir bağış kampanyası başlatılmıştır. Bağış kampanyasında bir köpeğin rehabilite gideri 2.000 TL olarak belirlenmiştir. Can dostlarımızla huzurlu bir ortamda yaşayabilmek amacıyla başlatılan kampanyada bağışlar Kızılay Çankırı Şubesi aracılığıyla gerçekleştirilecektir. Ayrıca projeye katılım sağlayan iş insanlarımız için vergi avantajı da sağlanacaktır.” şeklinde ifade ile bu bağışların köpekler için harcanacağı ve bunun da bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma olmadığı aşikar bir şekilde belli edilmekte olup bu durum da 3294 sayılı Sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik kanununa aykırıdır.
3. “Projenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Güzel sonuç almayı umut ediyorum. Bir anda bütün hayvanları kısırlaştırmamız mümkün değil. Bu bir süreç gerektiriyor. Burada önemli ayrıntı 7 günlük rehabilite. 7 günlük rehabilite sürecini, canlının insancıl bir şekilde yakalanıp kısırlaştırıldıktan sonra aşılarını tamamlayıp sağlığına kavuşana kadar geçen zaman olarak ifade edebiliriz. Bu sebeple yüzlerce canlıyı bir anda alıp kısırlaştırmayacağız. Çünkü onları sağlıklarına kavuşturup geri bırakacağız. Bu yüzden bu işe uzun soluklu bakıyoruz. Çankırı’daki sokak hayvanları için, birlikte yaşadığımız can dostlarımız için güvenli bir ortam oluşturacağız. Aynı şekilde çocuklarımız ve vatandaşlarımız içinde huzurlu bir yaşam şehri oluşturacağımıza inanıyorum.” şeklinde bir açıklama yazılmış olup sokak hayvanlarının (tabir hukuki olarak yanlış olup hukukta sahipsiz başıboş köpek olarak geçmektedir) ve sahipsiz başıboş köpeklerin sorumluluğunun ilgili Valilik il ilçe belediyelerinin müselsilen sorumlu olduğuna dair bir çok Danıştay kararı da mevcuttur. 7 gün sonra tekrar sokaklara bırakılacağı , ve kişilerin ve toplumun köpekler ile yaşamaya zorlandığı aşikar olduğu ve bunun insan hayati ve çevreye vereceği zarar ve olumsuzluklar göz ardı edilmektedir. Üzerimizde toplumsal bir deney mi yapılmak istenmektedir.
4. Türkiye Cumhuriyeti Anasayası’nın 12’inci maddesine göre; Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.
5. Türkiye Cumhuriyeti Anasayası’nın 17’uncu maddesine göre; Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.
6. Türkiye Cumhuriyeti Anasayası’nın 19’inci maddesine göre; Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
7. Türkiye Cumhuriyeti Anasayası’nın 23’inci maddesine göre; Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak; Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek; Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
8. Türkiye Cumhuriyeti Anasayası’nın 36’inci maddesine göre; Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
9. Davalı idare tarafından tesis edilen işlem ile Anayasanın kişilere verdiği hak ve hürriyetlere engel olunmaktadır. TESİS EDİLEN İŞLEMDE ÜÇÜNCÜ KİŞİLER BAKIMINDAN DA TELAFİSİ GÜÇ VE İMKANSIZ ZARARLAR ORTAYA ÇIKACAĞI AÇIKTIR. Dolayısıyla dava konusu idari işlemin uygulanması halinde telafisi imkansız zararlara neden olabileceği açıktır. Bu nedenle davalı idarenin 25/01/2024 tarih ve “Bir Pati De Sen Tut” isimli projenin yapılması yönünde tesis edilen işlemin kendim, ailem ve hatta 3.kişiler açısından TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLARA NEDEN OLACAĞI açıktır.
10. Bu doğrultuda Sayın Mahkemenizden 2577 sayılı yasanın 27/2. maddesinde öngörülen, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleştiği açıkça ortada olduğundan yürütmenin durdurulması istemimin kabulüne karar verilmesini talep etmek zorunluluğum hasıl olmuştur.
SONUÇ ve İSTEM :Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemenizce re’sen göz önünde tutulacak nedenler dahilinde, davalı idarenin, 25.01.2024 tarihinde “Bir Pati De Sen Tut” Projemiz diye ilan edilen işleminin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederiz.