Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş


Haberler / Yorum – Analiz
Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş
09.05.2024

Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş
    
Sokakta sahipsiz başıboş köpek olmaz, olmamalı. Bu vakıa, tabiata fıtrata, medeniyete, en basit evrensel trafik kurallarına, insan hakları evrensel değerlerine aykırıdır. Tüm kanunlar başta yaşam hakkı olmak üzere insan haklarını korumalıdır, bu anayasal zorunluluk ve haktır. Kanunlar hiyerarşisine göre eş durumda olan kanunlardan insanların yararına olan önceliklidir. Hayvanları merhamet adına koruyacağız, onları sokakta besleyeceğiz diye insan yaşamını hiçe sayamayız. Bu insan haklarına anayasaya uymaz. Eğitim müfredatı da insan yaşamını öncelemelidir. Hayvan sevgisi; evet bir erdem olabilir ancak sokakta başıboş köpek beslemek erdem ve fazilet değil medeniyet dışı bir olgudur. Eğitim müfredatı matematikten sosyal bilgilere kadar tüm belgeleri sokakta köpeği kutsayan metinlerden örneklerden ayıklanmalıdır.

Bu yazımızda milli eğitim bakanlığının hazırlamış olduğu Türkiye Yüzyılı Müfredat modelinde yer alan ve başıboş köpek sorunu yol açan merhamet sapmasını besleyen metinler, kavramlar tespit edilerek önerilerde bulunulmuştur. Belki tüm kaynaklar satır satır incelense de gözden kaçan hususlar olabilir. O yüzden her şeyden önce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 yılının Aralık ayında yaptığı “Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başıboş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili üzüntü verici haberlere rastlıyoruz. Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin, sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız” beyanları Türkiye Yüzyılı müfredat modelinin içeriği ile ilgili bize yol göstermektedir.



Sorunun Kaynağı Merhamet Sapması

Sokakta insanlara, çocuklara, kadınlara, yaşlılara ve engellilere saldıran, zarar veren, parçalayıp öldüren sahipsiz, başıboş köpekleri besleyen kişiler, yaptıkları eylemi merhamet, vicdan gibi erdem ve fazilet değerleri ile açıklıyor hatta hayvanlar (köpekler) “Allah’ın sessiz kulları”, “onlar da sizin gibi bir ümmet” gibi cümlelerle soslu dini argümanlar kullanarak kamuoyunu toplum vicdanını manipüle ediyorlar. Hâlbuki ki irade ve akıl sahibi eşref-i mahlûkat, Allah’ın halifesi olan insanın yaşamından daha değerli ne olabilir. Yüce yaratıcı açlıktan ölmek üzere iken haram kıldığı domuz etinden insanın ölmeyecek kadar yemesine izin vermişken, insan ile köpeği bir tutan zihniyeti merhamet sapması olarak tanımlamak daha doğru olur.

Başıboş köpekler okullarda öğrencilere zarar verirken köpek beslemeyi bir erdem gibi gösteren müfredat metinleri var. Okul yolunda pek çok öğrenci hayatını kaybetti. Örneğin 2019 yılında Kayseri Hacılar ilçesinde 14 yaşında lise öğrencisi Mehmet Özer, 25 başıboş köpek tarafından parçalandı. 2023 te Bitlis’te Mustafa Erçetin, okuldan eve dönerken bir kuduz köpek tarafından ısırıldı, kuduz olup can verdi. Ankara Pursaklar ilçesinde Cahit Zarifoğlu imam Hatip Lisesi öğrencisi Enes Koca, köpekler tarafından parçalandı. Yine 2023 yılında Ankara Keçiören ilçesinde Tunahan Yılmaz, okuldan eve dönerken 25 başıboş köpek tarafından parçalandı, hayatta kaldı ancak yenilmedik uzvu kalmadı.



Sayın Cumhurbaşkanımız, medeni şehirleri olan ülkelerde olduğu gibi sokakta sahipsiz başıboş köpeklerin toplanması taraftarı. Muhtemelen yakın zamanda kanun bu yönde değişecek. Nitekim Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da başıboş sokak köpeği açıklaması yaptı ve 4 bakanlıkla çalışma olduğunu, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik, Tarım Bakanlığı ile birlikte sokak köpeklerine bir çalışma yaptıklarını açıkladı. Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:

“Elbette ki insanımızın can güvenliği her şeyden önemli. Bu konuda hem hayvanlarımızı koruyacak hem de insan sağlığını tehdit etmeyecek bir düzenlemeyi yapmak gerekiyor. Bu konuda Tarım ve Orman, Çevre ve Şehircilik, İçişleri ve Adalet bakanlıkları olarak ortak bir taslağımız, çalışmamız var. Bu çalışmayı gündeme getirmemiz lazım. Burada belediyelerimize, kamu kurumlarına düşen görevler var. Bu görevleri kanunda belirlemek ve ona göre hareket etmek lazım.” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da başıboş sokak köpekleri konusunda yürütülen çalışmaların Meclis’in tatile girmesinden önce ele alınacağını ifade etti. Bakan Yumaklı, bu çalışmanın Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı iş birliğiyle yürütüldüğünü belirtti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Çalışma dâhilinde dünyadaki örnekler incelendi ve taslak hazırlandı. Herkes sorumluluklarını yerine getirecek, kanuni düzenleme gerekiyorsa yapacak, şimdi biz o kısımdayız” dedi.



Bu sebeple sahipsiz başıboş köpeklerin sokakta beslenmesini bir erdem, fazilet gibi göstermek insan haklarına İslam’ın eşrefi mahlûkat anlayışına aykırıdır.

Son 5 yılda sahipsiz başıboş köpekler tarafından 450 ye yakın insan öldürüldü. Başıboş köpekler yol kenarında beslendiği için 2700 trafik kazasına sebep oldu, 30 vatandaşımız kuduz nedeniyle hayatını kaybetti.

Tüm bunlar göz ardı edilip, sokakta vicdan, erdem adına öğrencilere köpek besleme, bir kap su bir kap mama mottosu ile merhamet sapmasına yol açılması kabul edilemez.

Bu yüzden matematik kitaplarında bile onlarca örnekte yer verilen sokakta köpek besleme dâhil sahipsiz başıboş köpek sorununu besleyen tüm örnek ve önermeler iptal edilmelidir. Sokak hayvanı hayvan hakları gibi hukuki olmayan tabirlerin kaldırılması sahipsiz ille de köpek örnekleri olacak ise başıboş köpek ve hayvan koruma tabirleri kullanılmalıdır.

Müfredatta yer alan sokak hayvanı/sokak hayvanları ibaresi geçen tüm metinler evcil hayvan, sahipli evcil köpek, hayvan hakkı tabiri hayvan koruma veya hayvan refahı ile “köpek maması” tabiri “köpek yemi veya köpek yiyeceği” şeklinde değiştirilmelidir.



Müfredat Belgelerinde Tespit edilen Bazı Örnekler:

1) ORTAOKUL MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi teşvik edilmektedir. Bunun yerine evcil sahipli köpek denilebilir.

Metin: “Ayrıca Sokak hayvanlarına eşit büyüklükte paketler hazırlama gibi bağlamlar ile öğrencilere hayvanlar için şefkat göstermenin ve merhamet değerinin önemi vurgulanabilir (SDB2.3, D9.3).” Sayfa 31

“Öğrencilerden ilgi duydukları toplumsal bir konu hakkında (sokak hayvanlarının barınma ve beslenme sorunu, tüketiciler için gıda güvenliği gibi) istatistiksel araştırma sürecini yürütebilecekleri toplumsal fayda veya sosyal farkındalık kazandırabilecek bir proje oluşturmaları istenebilir.”  Sayfa 156

2) SOSYAL BILGILER DERSI ÖĞRETIM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi önermesi sokak hayvanı tabiri yerine evcil köpek denilebilir.

Metin: “SB.5.4.4 Beyin fırtınası tekniği kullanılarak öğrencilerden muhtarlık, belediye, kaymakamlık veya STK ile iş birliği yapılarak giderilebilecek (okul bahçesinde ve okul yolunda güvenlik için konulması gereken tabelalar, kasisler, mahallenin güzelleştirilmesi ve temizliği, ihtiyaç sahiplerine yardım etme, sokak hayvanları ile ilgili beslenme, barınma ve güvenlik önlemleri vb.) ihtiyaç veya sorunları belirlemeleri istenir ve bu ihtiyaç ve sorunlar listelenir. Öğrencilerden listedeki sorun veya ihtiyaçlardan birini seçmeleri istenir. Belirlenen sorunların giderilmesinde toplumsal dayanışma ile bireysel davranış ve tutumların önemli olduğu vurgulanarak yardımseverlik (D20.2) ve duyarlılık (D5.2) değerleri üzerinde durulur. Seçilen ihtiyacın giderilmesi veya sorunun çözüm yolları hakkında bilgi toplaması için başvurabilecekleri yazılı, görsel veya dijital kaynakları belirlemeleri istenir (SDB1.2, OB1, OB2, OB4). Sayfa 55”



3) OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemeyi teşvik eden cümle gözden geçirilmelidir. Barınaklarda veya kendi evinin bahçesinde besleme önerilebilir.

Metin: “Belirli gün ve haftalara uygun olarak örneğin, hayvanları koruma gününde hayvan barınaklarına mama toplamak. Yaşadığı mahallede hayvanların barınmasına yönelik kedi evi, köpek kulübesi, kuş yuvası gibi besleme ve korumaya yönelik etkinlikler düzenlemek.” Sayfa 125

Sonuç olarak yukarıda verilen örnekleri göz önüne alarak hükümetin 5199 sayılı hayvanların korunmasına dair kanunda yapacağı düzenleme, medeni şehirleri olan tüm ülkelerde olduğu gibi sokakta bir tane bile sahipsiz başıboş köpek olmayacağı üzerine olacaktır. Başıboş bir köpeğin bir insanı özellikle de çocuğu öldürdüğü, okul civarında köpek ısırması sonucu kuduz olup ölen çocuklar olduğu göz önüne alındığında sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemek suç olacaktır. Nitekim dünyanın her yerinde bırakın sokakta köpek beslemeyi yabani hayvanların, sincapların beslenmesi yasaktır. O halde son beş yılda 500 e yakın insanımız ölmüş, 30 kişi köpek ısırığı nedeniyle kuduz olmuş, başıboş köpekler nedeniyle 2700 trafik kazası olmuş ise eğitim müfredatımızda sokakta başıboş köpek olmaması gerektiği, sokakta başıboş köpek beslemenin merhamet değil merhamet sapması olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Başıboş köpekler okullarından evlerine dönerken çocuklarımızı parçalarken köpek beslemeyi bir erdem gibi gösteren müfredat metinleri kabul edilemez.

Son olarak eğitim müfredatının baştan aşağı sokakta sıfır başıboş köpek politikası doğrultusunda gözden geçirilmesi elzemdir. Aksi halde Türkiye Büyük millet meclisi 5199 sayılı kanunu sokakta başıboş köpek olmaması için sıfır başıboş köpek politikasına göre değiştirdiğinde Türkiye Yüzyılı müfredat modeli, sokak hayvanı, sokakta köpek besleme, sokakta köpek kulübesi, sokak hayvanlarına mama toplama vesaire örnekleri önermeleri boşlukta kalacaktır. Bu yüzden sokakta hatta hastane ve “her okula bir can dost” projesi ile okul bahçelerinde köpek beslemenin hayvan severlik olmadığını anlatmaya başlamalı ve bir an önce bu hatadan dönülmelidir.

Mehmet Altuntaş

https://hertaraf.com/haber-basibos-kopek-sorunu-ve-turkiye-yuzyili-milli-egitim-mufredat-modeli-mehmet-altuntas-13205

Başıboş köpek sorunu Yunus Emre Altuntaş

Başıboş köpek sorunu!
YUNUS EMRE ALTUNTAŞ
13.08.2023

Geçtiğimiz günlerde Kadıköy’de yaşanan köpek saldırısını görmüşsünüzdür. Sahibinin elinden kurtulan pitbull cinsi köpek, hemen yakındaki bir başka köpeğe ve sahibine saldırdı. Saldırgan köpeğin sahibi çaresizce ayırmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Diğer yanda saldırıya uğrayan köpeğin sahibi bayan ise küçük köpeğinin can verişini çığlıklar atarak izledi. Tam bir saat boyunca saldırgan köpeğin dişleri arasından diğer köpeği almaya çalıştılar. Köpeğine “kızım” diye seslenen bayanın bu travmayı atlatması ne denli mümkün olur hiç bilemiyorum.

Dikkat ederseniz burada bir “hayvan hakları” sorunundan söz edemeyiz. Burada söz konusu olan bir “başıboş köpek sorunu”dur. O pitbullun sahibi, yönetmeliğin emrettiği şekilde köpeğinin tasmasını-ağızlığını taksaydı bu dramatik sahneler yaşanmayacaktı. Milletimizin diğer hayvanlarla veya sahiplenilmiş, tasmalı-ağızlıklı şekilde dolaştırılan köpeklerle sorunu yok. Yaşanan sıkıntılar tamamen “başıboş” bırakılan köpeklerden kaynaklanıyor.

Uludağ’a çıkanlar bilir; ormanın kıyısına yaklaştığınızda bir levha sizi uyarır: “Dikkat! Ayı çıkabilir!” Bu uyarıyı görünce bilirsiniz ki o civarda yaşayan ayılar var ve bu hayvanlar kendilerini veya yavrularını tehlike altında hissederse saldırganlaşabilir. Uludağ’ın ormanlık bölgeleri, yaban hayvanlarının olduğu gibi ayıların da yaşam alanı olduğu için insanlar buralarda temkinli davranmak zorunda kalıyor. Tüm bu uyarılara rağmen Bursa Uludağ’da ayı saldırısında ölen bir vatandaşımız olmadı. En azından ben duymadım.

Oysa şehir merkezlerinde, sokaklarda, caddelerde, büyük AVM’lerin önünde, üniversite kampüslerinde başıboş köpeklerin saldırısı sonucu can veren onlarca isim sayabilirim. Sadece son bir yılda, başıboş köpek saldırılarında 28 insanımız can verdi. Binlercesi yaralandı. Dağın başındaki ormana “Dikkat! Ayı çıkabilir!” yazan ilgililerin/yetkililerin şehrin göbeğindeki ölümlü başıboş köpek saldırılarına sessiz kalması akıl alır gibi değil. Üstelik bu başıboş köpek saldırılarında can verenlerin çoğunluğunu çocuklar oluşturuyor.

Başıboş köpek saldırılarından insanların yanı sıra diğer hayvanlar da zarar görüyor. Aç kalan başıboş köpekler önce kendi içlerindeki zayıf köpekleri, sonra kedileri ve nihayet besi hayvanlarını parçalıyor. Burada başıboş köpekleri suçlayacak halimiz yok. Tıpkı ayı örneğinde olduğu gibi köpeklerin de doğasında saldırganlık var. Ne kadar eğitilirse eğitilsin hayvanın içgüdüsü bir noktadan sonra ortaya çıkıveriyor. Özellikle de aç kaldığında veya strese kapıldığında! Bunun binlerce örneği var. O köpeği besleyip büyüten ve yıllarca gözü gibi bakan sahipleri bile bu durumlarda çaresiz kalıyor. Kadıköy’de yaşanan olay bunun küçük bir örneğidir. O köpek, sahibini koruduğunu düşünerek bunu yapıyor. Stres altına girince daha da saldırganlaşıyor. Doğası bu… Sahibine sorulduğunda hayretler içerisinde, “benim oğlum böyle yapmazdı” diyerek 10 yıldır gözü gibi baktığı köpeğinin yaptığı katliamı anlamaya çalışıyordu. Demek ki 10 yıl boyunca kuzu gibi davranan köpek, bir noktadan sonra içgüdüsünün izinden gidiveriyor. Olan, insanlara ve diğer hayvanlara oluyor.

Başıboş köpek sorununda aklın yolunu izlemenin vakti geldi de geçiyor. Bu hayvanların sokağa atılması, başıboş bırakılması aklın kabul edebileceği bir çözüm yolu değil. “Sokak hayvanı” diye bir şey olmaz. Ne Avrupa’da ne de dünyada böyle bir tanım yok.  Şehrin sokaklarında ayıların, yılanların, kurtların dolaşmasına nasıl izin verilmiyorsa köpeklerin de dolaşmasına izin verilemez. Bu başıboş köpeklere mama taşıyarak, haftada bir yemek artıkları vererek vicdanlarını rahatlatan tipler kendilerini kandırmayı bırakmalı. Bu insanlar sevgilerinde samimi iseler o başıboş köpekleri sahiplenmeli ve mevzuat çerçevesinde başkalarına zarar vermeyecek önlemleri almalıdır. Gerçek hayvanseverlik budur.

İşin uzmanlarına göre, üç yıl önce 10 milyon civarında olan başıboş köpek sayısı bugün itibarıyla 16 milyonu bulmuş durumda. Şehrin göbeğindeki parklar, sokaklar, AVM önleri ve üniversite kampüsleri bunlarla dolu. Şehir çöplüğü civarında bırakılan binlerce başıboş köpek gün geçtikçe çoğalıyor ve baş edilemez hale geliyor. Kısırlaştırma çok yetersiz ve her köpek bir batında ortalama altı yavru doğuruyor. Bu algoritmayla baş etmenin imkânı yok. Başıboş köpeklere iyilik yaptığını zanneden sözde hayvanseverler aslında en büyük kötülüğü bu hayvanlara yapıyor. Birileri mama satarak rant elde ediyor olabilir lakin öte yanda ülkemizin geleceği olan Mahralarımız, Sametlerimiz, Ecrinlerimiz, Receplerimiz, Mehmetlerimiz bu başıboş köpeklerin saldırısında can veriyor.

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” demiş atalarımız. Bu kanlı kısır döngüye dur demenin zamanı gelmiştir. Devletimizin yarından tezi yok, yurt çapında yayılan başıboş köpekleri toplayarak isteyenlere sahiplendirmesi, kalanları da barınaklara toplaması, kapsamlı kısırlaştırma programı uygulayarak sayılarının çoğalmasını engellemesi bir zorunluluktur. Başka türlü bunun izahı yapılamaz. Hele ki çocuklarını bir hiç uğruna yitiren ailelerin sayısı arttıkça tepkiler çığ gibi büyüyecek ve şimdiye kadar olan biteni sessizce izleyenler hem madden hem manen bu çığın altında kalacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın!

https://www.dirilispostasi.com/amp/basibos-kopek-sorunu-16080835

EZBERLENMİŞ AMA YANLIŞ OLAN 27 CÜMLE

EZBERLENMİŞ AMA YANLIŞ OLAN 27 CÜMLE...

Onlar da can
Köpekler Allah’ın sessiz kullarıdır
Köpekleri kısırlaştırıp sokağa geri bırakarak bu sorunu çözebiliriz
“İnsan tüm canlıların üstündedir” anlayışından nefret ediyorum
Köpekler uyutulsun diyenler önce katilleri, sapıkları, tecavüzcüleri engellesin
Köpekleri uyutun da görün bakalım başınıza deprem, sel gibi ne felaketler gelecek
İşiniz gücünüz yok mu? Rahat bırakın şu hayvanları
Köpekleri besliyorum bana saldırmıyor, siz de onları besleyin
Tüm hayvanlar eşit yaşam hakkına sahiptir
Başıboş köpekler yüzünden ölenler var evet ama bu sorun görevini yapmayan belediyeler yüzünden var
Ben de parktaki gürültücü çocuklarınızdan şikayetçiyim
İnsan en kötü canlı
Barınaklar ölüm kampı
Köpekler sokaklarda insanlardan korkuyor ve o yüzden saldırıyor
Köpeklerden gördüğüm insanlığı insanlardan görmedim
Başıboş insan daha tehlikeli
Köpeklerden şikayet edeceğinize siz önce çocuklarınıza hayvan sevgisi öğretin
Köpekler kötü insanları hisseder ve saldırır
Kısır köpek saldırmaz
Avrupa’da başıboş köpek yok diyorlar. Bu onların sorunu
Birlikte yaşayacağız Köpeklerin yaşam alanlarını işgal ettik, şehirlerde yaşamak onların da hakkı
Hayvan sevmeyen insan sevemez
Başıboş köpekler depremde çok can kurtardı
Köpekler toplatılsın diyenler dış güçlerle ilişkili
Köpeklerin tedavisi için IBAN verip para isteyenlerin hepsi çok iyi insanlar
Her okul, her site, her kurum bir köpek sahiplense bu sorun çözülür

5199 Hayvanları Koruma Kanunu

HAYVANLARI KORUMA KANUNU

Kanun Numarası : 5199

Kabul Tarihi : 24/6/2004

Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih  : 1/7/2004 Sayı : 25509

Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 43

BİRİNCİ KISIM

Genel Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Tanımlar ve İlkeler

Amaç

Madde 1- Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.

Kapsam

Madde 2- Bu Kanun, amaç maddesi doğrultusunda yapılacak düzenlemeleri, alınacak önlemleri, sağlanacak eşgüdümü, denetim, sınırlama ve yükümlülükler ile tâbi olunacak cezaî hükümleri kapsar.

Tanımlar

Madde 3- Bu Kanunda geçen terimlerden;

a)Yaşama ortamı: Bir hayvanın veya hayvan topluluğunun doğal olarak yaşadığı yeri,

b) Etoloji: Bir hayvan türünün doğuştan gelen, kendine özgü davranışlarını inceleyen bilim dalını,

c) Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve cansız çevreleriyle ilişkilerini bir düzen içinde yürüttükleri biyolojik, fiziksel ve kimyasal sistemi,

d) Tür: Birbirleriyle çiftleşebilen ve üreme yeteneğine sahip verimli döller verebilen populasyonları,

e) Evcil hayvan: İnsan tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvanları,

f) Sahipsiz hayvan: Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanları,

g) Güçten düşmüş hayvan: Bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıkları haricinde yaşlanma, sakatlanma, yaralanma ve hastalanma gibi çeşitli nedenlerle fizikî olarak iş yapabilme yeteneğini kaybetmiş binek ve yük hayvanlarını,

h)Yabani hayvan: Doğada serbest yaşayan evcilleştirilmemiş ve kültüre alınmamış omurgalı ve omurgasız hayvanları,

ı) (Değişik:9/7/2021-7332/1 md.) Ev hayvanı: Gerçek veya tüzel kişiler tarafından özellikle evde, iş yerlerinde ya da arazisinde özel ilgi ve refakat amacıyla muhafaza edilen, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen her türlü hayvanı,

j) Kontrollü hayvan: Bir kişi, kuruluş, kurum ya da tüzel kişilik tarafından sahiplenilen, bakımı, aşıları, periyodik sağlık kontrolleri yapılan işaretlenmiş kayıt altındaki ev (…) hayvanlarını,

k) (Değişik:9/7/2021-7332/1 md.) Hayvan bakımevi: Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların rehabilite edileceği bir tesisi,

l) Deney: Herhangi bir hayvanın acı, eziyet, üzüntü veya uzun süreli hasara neden olacak deneysel ya da diğer bilimsel amaçlarla kullanılmasını,

m) Deney hayvanı: Deneyde kullanılan ya da kullanılacak olan hayvanı,

n) Kesim hayvanı: Gıda amaçlı kesimi yapılan hayvanları,

o) Bakanlık: Tarım ve Orman Bakanlığını,(1)

p) (Ek:9/7/2021-7332/1 md.) Rehabilitasyon: Sahipsiz hayvanların tedavi ve parazit mücadelesinin yapılmasını, aşılanmasını, kısırlaştırılmasını ve dijital kimliklendirme yöntemleriyle işaretlenmesini,

ifade eder.

İlkeler

Madde 4- Hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilkeler şunlardır:

a) Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.

b) Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.

c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.

d) Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdanî sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esastır.

e) Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama ortamlarının korunması esastır.

f) Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada serbestçe yaşayan bir hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun bırakılmaması esastır.

g) Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır.

h) Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır.

ı) Hayvanları taşıyan ve taşıtanlar onları türüne ve özelliğine uygun ortam ve şartlarda taşımalı, taşıma sırasında beslemeli ve bakımını yapmalıdırlar.

j) (Değişik:9/7/2021-7332/2 md.) Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar. Ayrıca yerel yönetimler, ilgili karar organının uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurar.

k) Kontrolsüz üremeyi önlemek amacıyla, toplu yaşanan yerlerde beslenen ve barındırılan kedi ve köpeklerin sahiplerince kısırlaştırılması esastır. (Değişik ikinci cümle:9/7/2021-7332/2 md.) Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmakla yükümlüdürler. (Ek cümle:9/7/2021-7332/2 md.) Dijital kimliklendirme yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.

İKİNCİ KISIM

Koruma Tedbirleri

BİRİNCİ BÖLÜM

Hayvanların Sahiplenilmesi, Bakımı ve Korunması

Hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı

Madde 5- Bir hayvanı, (…) sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, hayvanın türüne ve üreme yöntemine uygun olan etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür.

Hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla yükümlü olup; zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları tazmin etmek zorundadırlar.

Ev (…)(2) hayvanı satan kişiler, bu hayvanların bakımı ve korunması ile ilgili olarak yerel yönetimler tarafından düzenlenen eğitim programlarına katılarak sertifika almakla yükümlüdürler.

(Değişik dördüncü fıkra:9/7/2021-7332/3 md.) Ev hayvanı ve kontrollü hayvanları bulundurma ve sahiplenme şartları, hayvan bakımı ve korunması konularında verilecek eğitim ile ilgili usul ve esaslar ile sahiplenilerek bakılan hayvanların çevreye verecekleri zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirler, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Ticarî amaç güdülmeden (…)(2) bakılan ev (…)(2) hayvanları sahiplerinin borcundan dolayı haczedilemezler.

(Mülga altıncı fıkra:9/7/2021-7332/3 md.) 

(Mülga yedinci fıkra:9/7/2021-7332/3 md.)

Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması

Madde 6- Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır.

Güçten düşmüş hayvanlar ticarî ve gösteri amaçlı veya herhangi bir şekilde binicilik ve taşımacılık amacıyla çalıştırılamaz.

Sahipsiz hayvanların korunması, bakılması ve gözetimi için yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde, yerel yönetimler yetki ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler ile çevreye olabilecek olumsuz etkilerini gidermeye yönelik tedbirler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanarak, diğer ilgili kuruluşların da görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması ve hayvan bakımevlerinin çalışma usul ve esasları ile burada çalışan personelin niteliğine ilişkin hususlar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Hayvan bakımevleri ve hastanelerin kurulması amacıyla Hazineye ait araziler öncelikle tahsis edilir. Amacı dışında kullanıldığı tespit edilen arazilerin tahsisi iptal edilir.

Hiçbir kazanç ve menfaat sağlamamak kaydıyla sadece insanî ve vicdanî amaçlarla sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen şartları taşıyan gerçek ve tüzel kişilere; belediyeler, orman idareleri, Maliye Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, mülkiyeti idarelerde kalmak koşuluyla arazi ve buna ait binalar ve demirbaşlar tahsis edilebilir. Tahsis edilen arazilerin üzerinde amaca uygun tesisler ilgili Bakanlığın/İdarenin izni ile yapılır.

İKİNCİ BÖLÜM

Hayvanlara Müdahaleler

Cerrahi müdahaleler

Madde 7- Hayvanlara tıbbî ve cerrahi müdahaleler sadece veteriner hekimler tarafından yapılır.

Kontrolsüz üremenin önlenmesi için, hayvanlara acı vermeden kısırlaştırma müdahaleleri yapılır.

Yasak müdahaleler

Madde 8- Bir hayvan neslini yok edecek her türlü müdahale yasaktır.

Hayvanların, yaşadıkları sürece, tıbbî amaçlar dışında organ veya dokularının tümü ya da bir bölümü çıkarılıp alınamaz veya tahrip edilemez.

Ev (…) hayvanının dış görünüşünü değiştirmeye yönelik veya diğer tedavi edici olmayan kuyruk ve kulak kesilmesi, ses tellerinin alınması ve tırnak ve dişlerinin sökülmesine yönelik cerrahi müdahale yapılması yasaktır. Ancak bu yasaklamalara; bir veteriner hekimin, veteriner hekimliği uygulamaları ile ilgili tıbbî sebepler veya özel bir hayvanın yararı için gerektiğinde tedavi edici olmayan müdahaleyi gerekli görmesi veya üremenin önlenmesi durumlarında izin verilebilir.

Bir hayvana tıbbî amaçlar dışında, onun türüne ve etolojik özelliklerine aykırı hale getirecek şekilde ve dozda hormon ve ilaç vermek, çeşitli maddelerle doping yapmak, hayvanların türlerine has davranış ve fizikî özelliklerini yapay yöntemlerle değiştirmek yasaktır.

Hayvan deneyleri

Madde 9- Hayvanlar, bilimsel olmayan teşhis, tedavi ve deneylerde kullanılamazlar.

Tıbbî ve bilimsel deneylerin uygulanması ve deneylerin hayvanları koruyacak şekilde yapılması ve deneylerde kullanılacak hayvanların uygun biçimde bakılması ve barındırılması esastır.

Başkaca bir seçenek olmaması halinde, hayvanlar bilimsel çalışmalarda deney hayvanı olarak kullanılabilir.

Hayvan deneyi yapan kurum ve kuruluşlarda bu deneylerin yapılmasına kendi bünyelerinde kurulmuş ve kurulacak etik kurullar yoluyla izin verilir.

Etik kurulların kuruluşu, çalışma usul ve esasları, (…) Sağlık Bakanlığının ve ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Deney hayvanlarının yetiştirilmesi, beslenmesi, barındırılması, bakılması, deney hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin tescil edilmesi, çalışan personelin nitelikleri, tutulacak kayıtlar, ne tür hayvanların yetiştirileceği ve deney hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin uyacağı esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.(6)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Hayvanların Ticareti ve Eğitilmesi

Hayvanların ticareti

Madde 10- Satılırken; hayvanların sağlıklarının iyi, barındırıldıkları yerin temiz ve sağlık şartlarına uygun olması zorunludur.

Çiftlik hayvanlarının bakımı, beslenmesi, nakliyesi ve kesimi esnasında hayvanların refahı ve güvenliğinin sağlanması hususundaki düzenlemeler Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Yabani hayvanların ticaretine ilişkin düzenlemeler Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Ev hayvanlarının üretimini ve ticaretini yapanlar, hayvanların sağlığını tehlikeye atmamak için gerekli anatomik, fizyolojik ve davranış karakteristikleri ile ilgili önlemleri almakla yükümlüdür.(6)

Hayvanların ticarî amaçla film çekimi ve reklam için kullanılması ile ilgili hususlar izne tâbidir. Bu izne ait usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Bir hayvan; acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde, film çekimi, gösteri, reklam ve benzeri işler için kullanılamaz.

Deney hayvanlarının ithalat ve ihracatı izne tâbidir. Bu izin, Bakanlıkça verilir.(6)

Hasta, sakat ve yaşlı durumda bulunan veya iyileşemeyecek derecede ağrısı veya acısı olan bir hayvanı usulüne uygun kesmek ya da ağrısız öldürme amacından başka bir amaçla birine devretmek, satmak veya almak yasaktır.

Eğitim

Madde 11- Hayvanlar, doğal kapasitesini veya gücünü aşacak şekilde veya yaralanmasına, gereksiz acı çekmesine, kötü alışkanlıklara özendirilmesine neden olacak yöntemlerle eğitilemez.

Hayvanları başka bir canlı hayvanla dövüştürmek yasaktır. Folklorik amaca yönelik, şiddet içermeyen geleneksel gösteriler, Bakanlığın uygun görüşü alınarak il hayvanları koruma kurullarından izin alınmak suretiyle düzenlenebilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Hayvanların Kesimi, Öldürülmesi ve Yasaklar

Hayvanların kesimi

Madde 12- Hayvanların kesilmesi; dini kuralların gerektirdiği özel koşullar dikkate alınarak hayvanı korkutmadan, ürkütmeden, en az acı verecek şekilde, hijyenik kurallara uyularak ve usulüne uygun olarak bir anda yapılır. Hayvanların kesiminin ehliyetli kişilerce yapılması sağlanır.

Dini amaçla kurban kesmek isteyenlerin kurbanlarını dini hükümlere, sağlık şartlarına, çevre temizliğine uygun olarak, hayvana en az acı verecek şekilde bir anda kesimi, kesim yerleri, ehliyetli kesim yapacak kişiler ve ilgili diğer hususlar Bakanlık, kurum ve kuruluşların görüşü alınarak, Diyanet İşleri Başkanlığının bağlı olduğu Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Hayvanların öldürülmesi

Madde 13- Kanunî istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında yavrulama, gebelik ve süt anneliği dönemlerinde hayvanlar öldürülemez.

Öldürme işleminden sorumlu kişi ve kuruluşlar, hayvanın kesin olarak öldüğünden emin olunduktan sonra, hayvanın ölüsünü usulüne uygun olarak bertaraf etmek veya ettirmekle yükümlüdürler. Öldürme esas ve usulleri Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Yasaklar

Madde 14- Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır:

a) Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, (…) dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.

b) Hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlamak.

c) Hayvan bakımı eğitimi almamış kişilerce ev (…)(9) hayvanı satmak.

d) Ev (…)(9) hayvanlarını onaltı yaşından küçüklere satmak.

e) Hayvanların kesin olarak öldüğü anlaşılmadan, vücutlarına tedavi maksatlı olmayan müdahalelerde bulunmak.(9)

f) Kesim hayvanları ve 4915 sayılı Kanun çerçevesinde avlanmasına ve özel üretim çiftliklerinde kesim hayvanı olarak üretimine izin verilen av hayvanları ile ticarete konu yabani hayvanlar dışındaki hayvanları, et ihtiyacı amacıyla kesip ya da öldürüp piyasaya sürmek.

g) Kesim için yetiştirilmiş hayvanlar dışındaki hayvanları ödül, ikramiye ya da prim olarak dağıtmak.

h) Tıbbî gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların ana karnındaki yavrularına veya havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar verebilecek sunî müdahaleler yapmak, yabancı maddeler vermek.

ı) Hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3’ünü tamamlamış gebe ve yeni ana iken çalıştırmak, uygun olmayan koşullarda barındırmak.

j) (Değişik:9/7/2021-7332/5 md.) Hayvanlara cinsel saldırıda bulunmak veya tecavüz etmek.

k) Sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak yem yedirmek, acı, ıstırap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler vermek.

l) (Değişik:9/7/2021-7332/5 md.) Bakanlıkça belirlenen tehlike arz eden hayvanları üretmek, sahiplenmek, sahiplendirmek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak.

m) (Ek:9/7/2021-7332/5 md.) Hayvanlara işkence yapmak veya acımasız ve zalimce muamelede bulunmak.

n) (Ek:9/7/2021-7332/5 md.) Ev hayvanını terk etmek.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Hayvan Koruma Yönetimi

BİRİNCİ BÖLÜM

Mahallî Hayvan Koruma Kurulları Teşkilât, Görev ve Sorumluluklar

İl hayvanları koruma kurulu

Madde 15- Her ilde il hayvanları koruma kurulu, valinin başkanlığında, sadece hayvanların korunması ve mevcut sorunlar ile çözümlerine yönelik olmak üzere toplanır.

Bu toplantılara;

a) Büyükşehir belediyesi olan illerde büyükşehir belediye başkanları, büyükşehire bağlı ilçe belediye başkanları, büyükşehir olmayan illerde belediye başkanları,

b) (Değişik:9/7/2021-7332/6 md.) Doğa koruma ve milli parklar il şube müdürü,

c) (Değişik:9/7/2021-7332/6 md.) Tarım ve orman il müdürü,

d) (Ek:9/7/2021-7332/6 md.)(10) Çevre ve şehircilik il müdürü,

e) İl sağlık müdürü,

f) İl millî eğitim müdürü,

g) İl müftüsü,

h) Belediyelerin veteriner işleri müdürü,

ı) Veteriner fakülteleri olan yerlerde fakülte temsilcisi,

j) Münhasıran hayvanları koruma ile ilgili faaliyet gösteren gönüllü kuruluşlardan valilik tarafından seçilecek en çok iki temsilci,(10)

k) İl veya bölge veteriner hekimler odasından bir temsilci,

1) (Ek:9/7/2021-7332/6 md.) İl baro temsilcisi veya ildeki barolardan birer temsilci,

katılır.

Kurul başkanı gerekli gördüğü durumlarda konuyla ilgili olarak diğer kurum ve kuruluşlardan yetkili isteyebilir.

İl hayvan koruma kurulu sekretaryasını, doğa koruma ve milli parklar il şube müdürlüğü yürütür. Kurul, çalışmalarının sonucunu, önemli politika, strateji, uygulama, inceleme ve görüşleri Bakanlığa bildirir. İllerde temsilciliği bulunmayan kuruluş var ise il hayvan koruma kurulları diğer üyelerden oluşur. (Değişik cümle:9/7/2021-7332/6 md.) Kurul en geç üç ayda bir başkanın çağrısı üzerine toplanır. (Ek cümle:9/7/2021-7332/6 md.) Gerektiğinde olağanüstü toplantılar yapılabilir.

İl hayvan koruma kurulunun çalışma esas ve usulleri Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

İl hayvanları koruma kurulunun görevleri

Madde 16- Hayvanları koruma kurulu münhasıran hayvanların korunması, sorunların tespiti ve çözümlerini karara bağlamak üzere; av ve yaban hayvanlarının ve yaşama alanlarının korunması ve avcılığın düzenlenmesi hususlarında alınmış olan Merkez Av Komisyonu kararlarını göz önünde bulundurarak;

a) Hayvanların korunması ve kullanılmasında onların yasal temsilciliği niteliği ile bu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek,

b) İl sınırları içinde hayvanların korunmasına ilişkin sorunları belirleyip, koruma sorunlarının çözüm tekliflerini içeren yıllık, beş yıllık ve on yıllık plân ve projeler yapmak, yıllık hedef raporları hazırlayıp Bakanlığın uygun görüşüne sunmak, Bakanlığın olumlu görüşünü alarak hayvanların korunması amacıyla her türlü önlemi almak,

c) Hazırlanan uygulama programlarının uygulanmasını sağlamak ve sonuçtan Bakanlığa bilgi vermek,

d) Hayvanların korunması ile ilgili olarak çeşitli kişi, kurum ve kuruluşların il düzeyindeki faaliyetlerini izlemek, yönlendirmek ve bu konuda gerekli eşgüdümü sağlamak,

e) İlde kurulacak olan hayvan bakımevleri ve hayvan hastanelerini desteklemek, geliştirmek, denetlemek ve gerekli önlemleri almak,

f) Yerel hayvan koruma gönüllülerinin müracaatlarını değerlendirmek,

g) Hayvan sevgisi, korunması ve yaşatılması ile ilgili eğitici faaliyetler düzenlemek,

h) (Ek:9/7/2021-7332/7 md.)(12) Kanunda belirtilen faaliyet ve görevleri yerel yönetimler ve tarım ve orman il müdürlükleri ile eşgüdüm sağlayarak yaptırmak,

ı) Bu Kanuna göre çıkarılacak mevzuatla verilecek görevleri yapmak,

İle görevli ve yükümlüdür.

İKİNCİ BÖLÜM

Denetim ve Hayvan Koruma Gönüllüleri

Denetim

Madde 17- Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu yetki Bakanlıkça mahallin en büyük mülkî amirine yetki devri suretiyle devredilebilir.

Denetim elemanlarının nitelikleri ve denetime ilişkin usul ve esaslar ile kayıt ve izleme sistemi kurma, bildirim yükümlülüğü ile bunları verecekler hakkındaki usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Yerel yönetimler, ev (…) hayvanları ile sahipsiz hayvanların kayıt altına alınması ile ilgili işlemleri yapmakla yükümlüdürler.

Yerel hayvan koruma görevlilerinin sorumlulukları

Madde 18- Özellikle kedi ve köpekler gibi sahipsiz hayvanların kendi mekânlarında, bulundukları bölge ve mahallerde yaşamaları sorumluluğunu üstlenen gönüllü kişilere yerel hayvan koruma görevlisi adı verilir. Bu görevliler, hayvan koruma dernek ve vakıflarına üye ya da bu konuda faydalı hizmetler yapmış kişiler arasından il hayvan koruma kurulu tarafından her yıl için seçilir. Yerel hayvan koruma görevlileri görev anında belgelerini taşımak zorundadır ve bu belgelerin her yıl yenilenmesi gerekir. Olumsuz faaliyetleri tespit edilen kişilerin belgeleri iptal edilir. Yerel hayvan görevlilerinin görev ve sorumluluklarına, bu kişilere verilecek belgelere, bu belgelerin iptaline ve verilecek eğitime ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Yerel hayvan koruma görevlileri; bölge ve mahallerindeki, öncelikle köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, aşılı hayvanların markalanması ve kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmelerinin yapılması için yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetleri yerel yönetimler ile eşgüdümlü olarak yaparlar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Hayvanların Korunmasının Desteklenmesi 

Mali destek

Madde 19- Hayvanların korunması amacıyla bakımevleri ve hastaneler kurmak; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için, başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanır. Bu amaçla Bakanlık bütçesine gerekli ödenek konulur. Bu ödeneğin kullanımına ilişkin esas ve usuller, Hazine ve Maliye Bakanlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

(Ek ikinci fıkra:9/7/2021-7332/8 md.) Birinci fıkra kapsamındaki faaliyetlerde kullanılmak üzere, gerçek ve tüzel kişilerce ayni veya nakdî bağış Bakanlığa ve yerel yönetimlere yapılabilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Diğer Hükümler

Eğitici yayınlar

Madde 20- Hayvanların korunması ve refahı amacıyla; yaygın ve örgün eğitime yönelik programların yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu konuya yer verilmesi esastır. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ile özel televizyon kanallarına ait televizyon programlarında ayda en az iki saat, özel radyo kanallarının programlarında ise ayda en az yarım saat eğitici yayınların yapılması zorunludur. Bu yayınların % 20’sinin izlenme ve dinlenme oranı en yüksek saatlerde yapılması esastır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu görev alanına giren hususlarda bu maddenin takibi ile yükümlüdür.

(Ek ikinci fıkra:9/7/2021-7332/9 md.) Bu madde hakkında 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.

Trafik kazaları

Madde 21- Bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakın veteriner hekim ya da tedavi ünitesine götürmek veya götürülmesini sağlamak zorundadır.

Hayvanat bahçeleri ve doğal yaşam parkları

Madde 22- İşletme sahipleri ve belediyeler hayvanat bahçelerini, doğal yaşama ortamına en uygun şekilde tanzim etmekle ve ettirmekle yükümlüdürler. (Mülga ikinci cümle: 9/7/2021-7332/10 md.) 

(Ek ikinci fıkra:9/7/2021-7332/10 md.) Gerçek veya tüzel kişiler, hayvanların etolojisine ve habitatına uygun, serbest dolaşımlarına imkan sağlayan doğal yaşam parkları kurabilir.

(Ek üçüncü fıkra:9/7/2021-7332/10 md.) Hayvanat bahçeleri ile doğal yaşam parklarının kuruluşu ile çalışma usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Yasak ve izinler

Madde 23- (Mülga: 11/6/2010-5996/47 md.)

Koruma altına alma

Madde 24- Bu Kanunun hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır.

DÖRDÜNCÜ KISIM

Cezai Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM

İdari Para Cezası Verme Yetkisi, Cezalar, Ödeme Süresi, Tahsil ve İtiraz

İdarî para cezası verme yetkisi

Madde 25- Bu Kanunda öngörülen idarî para cezaları bu Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen denetime yetkili merci tarafından verilir.

İdari para cezalarına itiraz

Madde 26- (Mülga: 23/1/2008 – 5728/578 md.)

İdarî para cezalarının ödenme süresi ve tahsili

Madde 27- (Mülga: 23/1/2008 – 5728/578 md.)

İdarî para cezaları

Madde 28- (Değişik:9/7/2021-7332/11 md.) 

Bu Kanun hükümlerine aykırı davrananlara aşağıdaki idarî para cezaları verilir:

a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (k) bendinin ikinci cümlesine aykırı davrananlara hayvan başına bin iki yüz Türk lirası idarî para cezası.

b) 5 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı ile ilgili yasaklara ve yükümlülüklere uymayan ve alınması gereken önlemleri almayanlara hayvan başına bin Türk lirası; üçüncü fıkrasına aykırı davranan işletme sahiplerine beş bin Türk lirası idarî para cezası.

c) 7 nci maddede yazılan cerrahi amaçlı müdahaleler ile ilgili hükümlere aykırı davrananlara hayvan başına bin Türk lirası idarî para cezası.

d) Fiil suç teşkil etmediği takdirde, 8 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı, bir hayvan neslini yok edecek müdahalede bulunanlara hayvan başına otuz beş bin Türk lirası; ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarına uymayanlara hayvan başına dört bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

e) 9 uncu maddede ve çıkarılacak yönetmeliklerinde belirtilen hususlara uymayanlara hayvan başına bin iki yüz Türk lirası; yetkisi olmadığı hâlde hayvan deneyi yapanlara hayvan başına dört bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

f) 10 uncu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesine aykırı davrananlara beş yüz Türk lirası; birinci fıkrasının ikinci cümlesine aykırı davrananlara hayvan başına bin beş yüz Türk lirası; dördüncü fıkrasındaki yükümlülüklere aykırı davrananlara hayvan başına beş yüz Türk lirası; beşinci fıkrası uyarınca çıkarılacak yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlara beş bin Türk lirası; altıncı fıkrasına aykırı davrananlara üç bin Türk lirası; sekizinci fıkrasına aykırı davrananlara hayvan başına bin Türk lirası idarî para cezası.

g) 11 inci maddenin birinci fıkrasındaki eğitim ile ilgili yasaklara aykırı davrananlara beş bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

h) 12 nci maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına iki bin yüz Türk lirası; ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına beş bin iki yüz elli Türk lirası idarî para cezası.

ı) 13 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmüne aykırı davrananlara hayvan başına iki bin iki yüz Türk lirası; aykırı davranışların işletmelerce gösterilmesi hâlinde hayvan başına beş bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

j) 14 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (e), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerine aykırı davrananlara hayvan başına bin beş yüz Türk lirası; (f) ve (1) bentlerine aykırı davrananlara hayvan başına on bir bin Türk lirası; (d) bendine aykırı davrananlara iki bin Türk lirası; (n) bendine aykırı davrananlara hayvan başına iki bin Türk lirası idarî para cezası.

k) Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun takibi sonucunda 20 nci maddeye aykırı hareket ettiği tespit edilen ulusal radyo ve televizyon kurum ve kuruluşlarına maddenin ihlal edildiği her ay için yirmi bir bin Türk lirası idarî para cezası.

1) 21 inci maddeye aykırı hareket edenlere hayvan başına bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

m) 22 nci maddede belirtilen yükümlülüğe ve çıkarılacak yönetmelikte belirlenen hükümlere aykırı davrananlara hayvan başına iki bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.

Maddede düzenlenen kabahatlerin veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak veya onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza iki kat artırılarak uygulanır.

Maddede düzenlenen kabahatlere konu olan ve 24 üncü madde uyarınca el konulan kedi ve köpekler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.

Adli cezalar

MADDE 28/A – (Ek:9/7/2021-7332/12 md.) 

Nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası; bir hayvan neslini yok eden kişi beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

12 nci madde kapsamındaki hayvan kesimleri ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen hususlar dışında bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.

14 üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendinde düzenlenen yasağa aykırı davranmak suretiyle bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

11 inci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi saklı kalmak üzere, hayvanları dövüştüren kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Maddede düzenlenen suçların birden fazla hayvana karşı aynı anda işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Maddede düzenlenen suçların veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak yahut onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Sahibi tarafından işlenen suçlar da dahil olmak üzere bu maddede belirtilen suçların işlenmesi halinde soruşturma yapılması Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Suçüstü halinde ise soruşturma genel hükümlere göre yapılır. İkinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarda belirtilen suçların başka bir kişi tarafından sahipli hayvana karşı işlenmesi halinde hayvan sahibinin şikayeti üzerine de soruşturma yapılır.

Maddede düzenlenen suçlara konu olan ve 24 üncü madde uyarınca el konulan kedi ve köpekler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.

BEŞİNCİ KISIM

Çeşitli, Son ve Geçici Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

Birden fazla hükmün ihlâli

Madde 29- (Mülga: 23/1/2008 – 5728/578 md.)

Fiillerin tekrarı

Madde 30- Bu Kanunda, ceza hükmü altına alınmış fiillerin tekrarı halinde para cezaları bir kat, daha fazla tekrarı halinde üç kat artırılarak verilir.

İKİNCİ BÖLÜM 

Son ve Geçici Hükümler

Saklı hükümler

Madde 31- 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu, 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu ile 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu hükümleri saklıdır.

Belediyelerin sorumluluğu

Ek Madde 1 – (Ek:9/7/2021-7332/13 md.) 

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar.

Birinci fıkrada belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürür. Rehabilite edilen hayvanlar Bakanlıkça oluşturulan veri tabanına kaydedilir. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.

Rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilir. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, köpekler alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınır. Bakanlık da bu kapsamdaki köpeklerin kısırlaştırılmasına her türlü yardımda bulunur.

Ek Madde 2 – (Ek:9/7/2021-7332/14 md.) 

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulması yasaktır.

Mevcut işletmeler, herhangi bir nedenle eksilen hayvan sayısını tamamlama ya da artırma, yeni şube açma gibi yollarla kapasite artırımına gidemez, üretim yapamaz, Bakanlığın izni olmadan işletme hakkını devredemez, on yılın sonunda faaliyetine son verir. Bu işletmelerin hayvanların etolojisine uygun olarak faaliyet göstermesini sağlayacak kriterler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Bu maddede belirtilen yasaklara aykırı davrananlara hayvan başına yirmi beş bin Türk lirası idarî para cezası verilir.

Geçici Madde 1- Bu Kanunun 14 üncü maddesinin (l) bendinde belirtilen hayvanlardan, yurda bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sokulmuş olanların sahipleri; üç ay içerisinde hayvan koruma kurullarına bildirimde bulunarak bunları kayıt altına aldırmak; altı ay içerisinde kısırlaştırarak kısırlaştırıldıklarına ilişkin belgeleri il hayvan koruma kurullarına teslim etmek zorundadırlar.

Geçici Madde 2- Bu Kanun gereğince çıkarılması gerekli bulunan yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hazırlanır.

Geçici Madde 3 – (Ek:9/7/2021-7332/15 md.) 

14 üncü maddenin birinci fıkrasının (1) bendi uyarınca, tehlike arz eden hayvanların belirlenmesine ilişkin Bakanlıkça yapılacak düzenleme yürürlüğe konuluncaya kadar; Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio türlerini veya bunların melezlerini üreten, sahiplenen, sahiplendiren, barındıran, besleyen, takas eden, sergileyen, hediye eden ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapana hayvan başına on bir bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Bu hayvanlara el konulur ve bu hayvanlar belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür.

Birinci fıkra kapsamına giren hayvanları bu madde yürürlüğe girinceye kadar sahiplenmiş olanlardan, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde hayvanlarını kısırlaştıran ve buna dair belgeyle birlikte Bakanlığa başvurarak veri tabanına kayıt ettirenler hakkında, birinci fıkrada veya 28 inci maddenin birinci fıkrasının (j) bendinde öngörülen idari yaptırım hükümleri uygulanmaz. Kısırlaştırma işlemi için maddenin yürürlüğe girmesinden önce gebe kalmış hayvanların doğum yapması, yavruların dört aylık olması beklenir. Bu hayvanların ölümü halinde Bakanlığa bilgi verilir ve kayıttan düşürülür.

Kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan bu hayvanlar kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamaz, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamaz. Ağızlık ve tasma takma zorunluluğu ile halkın yoğun olarak bulunduğu yerlere ve çocuk oyun alanları ve parklarına girme yasağı maddenin yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulanmaya başlanır. Bu fıkra hükümlerine aykırı hareket edenlere, on bir bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Bu fıkrada belirtilen yasaklara aykırılığın tekrarı halinde, idarî para cezası verilir ve hayvanlara el konulur ve hayvan, konulabileceği bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.

Bu madde kapsamında hayvan sahibi olanlar, hayvanlarını en yakın bakımevine bırakabilirler. Bu hayvanların sokağa terki halinde otuz bin Türk lirası idarî para cezası verilir.

Yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevleri, bu madde uyarınca teslim edilen hayvanları kabul etmek zorundadır.

Bu Kanun uyarınca çıkarılacak yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulur.

Geçici Madde 4 – (Ek:9/7/2021-7332/16 md.) 

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yetmiş beş bini aşan belediyeler 31/12/2022, diğer belediyeler ise 31/12/2024 tarihine kadar ek 1 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla yükümlüdür.

Belediyeler bu madde yürürlüğe girdikten sonra üç yıl süreyle birinci fıkra gereğince hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayırır. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde üç olarak uygulanır. Bu fıkra uyarınca ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31/12/2022 tarihine kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorundadır.

Yürürlük

Madde 32- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 33- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

5199 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN

YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE

Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası

5199 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri

Yürürlüğe Giriş Tarihi

5728

26, 27, 28, 29

8/2/2008

5996

23

13/12/2010

7332

3, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 14, 15, 16, 17, 19, 20, 22, 28, 28/A, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Geçici Madde 3, Geçici Madde 4

14/7/2021

BAŞIBOŞ KÖPEKLER HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

BAŞIBOŞ KÖPEKLER HAKKINDA
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
(Lütfen Sonuna Kadar Okuyunuz)
1) SADECE 2022 YILINDA, 10.12.2022 tarihine kadar toplam 27 yetişkin ve çocuk, engelli ve yaşlı vatandaşımız başıboş köpeklerin saldırıları sonunda hayatını kaybetti.
1) KESİNLİKLE DOĞRU. Özellikle çocuklar, engelliler ve yaşlılar BAŞIBOŞ KÖPEKLERİN hedefine daha çok girmektedir. Bu konu ve sayılar başıboş köpeklerin sokaklarda yaşamasını destekleyen kitleler tarafından
hiç haber konularına ALINMADI.
LÜTFEN KENDİNİZİ ETRAFI BAŞIBOŞ KÖPEKLER TARAFINDAN SARILMIŞ GÖRME ENGELLİ BİR ÇOCUK YERİNE KOYUNUZ ve
Tekrar düşününüz.
2) Başıboş Köpekleri istemeyen kitle cahil ve vahşidir, Başıboş Köpeklerin öldürülmesini isterler, bu kitleyi dinlemek, yazdıklarını okumak gereksizdir, bu cahiller çağdaşlığı ve modernliği anlamaz bilmez.
2) KESİNLİKLE YANLIŞ. Başıboş Köpekleri istemeyen kitle pek çok anlamda sosyal gelişimini tamamlamış, ileri derecede eğitimli ve görüş sahibi ve ayrıca gerçekten HAYVANSEVER bir kitledir. Bu kitle hem insanların hem de hayvanların yaşam hakkı ve kalitesini gözetir, sadece Başıboş Köpeklerinkini değil.
3) Başıboş Köpekler sokakların doğal canlılarıdır. Onlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekir, bu medeniyet
ve çağdaşlığın gereğidir.
3) KESİNLİKLE YANLIŞ. Sokaklar hayvan doğurmaz. Başıboş Köpekler insanların ürettikleri ve sadece pek çok anlamda çok geri kalmış ülkelerde görülen bir sosyal sorundur. Doğru ve verimli yazılamayan evcil hayvan
politika ve kuralları ile gündeme gelen, rant odaklı kuru mama lobileri tarafından desteklenen ve çok büyük paraların döndüğü bir KENTSEL KAOS’dur. Kentsel ve çağdaş yaşam bulunan ülkelerin v kentlerinin hiç birisinde bir tane daha sokak hayvanı, Başıboş Köpek bulunmamaktadır. Bunun sebebi bu hayvanları itlaf etmeleri değil OLUŞMALARINI ÖNLEMEKTE OLDUKLARI İÇİNDİR.
4) Biz insanlar canlıların yaşam alanlarını işgal ettik, ne yapsın hayvancıklar?
4) KESİNLİKLE YANLIŞ. Kentsel gelişim ve yaşamın işgal ettiği doğal alanlarda tavşanlar, kirpiler, yılanlar, domuzlar, kaplumbağalar, tilkiler, köstebekler, kurtlar, sincaplar, şahinler gibi evcil olmayan canlılar vardı, insanoğlunun varlığına sebep olduğu başıboş köpekler değil. Sokak hayvanları oluşumu kontrolsüz pet satışları, aslında pet sahibi olmaması gerektiğini sonradan anlayan insanlar ve mevcut sokak hayvanlarının üremesidir. Sokak hayvanları evrim soyağacında bir tür olmayıp, insanların ürettikleri bir varyant canlıdır.
5) Başıboş Köpekler zararsızdır, insanlarla yaşamayı öğrenmişlerdir.
5) KESİNLİKLE YANLIŞ. Tekil halde iken hayatta kalma içgüdülerinin uyarısı sebebi ile saldırgan modda değillerdir. Tekil yaşayan köpekler zaten genellikle de göçmen durumunda yaşarlar, tek bir alanı sahiplenmezler. Ancak bir sahipsiz ya da mahallede birkaç köpek bir araya geldiği zaman komün yaşam başlar ve bulundukları alanı içgüdüsel olarak sahiplenir ve işaretler. Bu işaretlenen alana eğer bir başka köpek girerse kavga eder veya kovarlar ya da öldürürler. Bu alana giren bir insan eğer fiziksel olarak büyükse yine saldırmazlar. Ancak, bu alana giren insan zayıf veya çocuksa, giren insan korkar ve adrenalin saldırırsa köpekler adrenalin salgısını AV Gibi algılar ve en temel iç güdüleri olan AVCI modu tetiklenir. Zaten temel tehlike budur. Ayrıca bu alanda bulunan bir tek köpeğin bu moda girmesi diğer komün üyelerini de tetikler ve topluca bir saldırı başlar.
Sorun sadece köpek saldırıları olmayıp ayrıca Başıboş Köpeklerin dışkı, idrar ve salyaları da görülmeyen sorunlardandır. Ülkemizde yaklaşık 10 Milyon civarında başıboş köpeğin olduğu hesaplanmaktadır. Bir köpeğin bir günde ortalama 300 gr (bir su bardağı) dışkı, 200 ml idrar (bir su bardağı) ve 100 ml salya (1/3 su bardağı) salya ürettiğini düşünürsek. Bu 10 milyon köpek;

SADECE 24 SAATTE
3.000 TON dışkı
2.000 Litre idrar
1.000 Litre Salya
Üretmektedir. Tüm bu dışkılar bir yerden bir yere taşınmak istese 151 adet üç dingilli yük kamyonu
gerekecektir.
BU HESAP SADECE BAŞIBOŞ KÖPEKLERİN ORTALAMA ÜRETİMİ OLUP, KEDİLER DAHİL EDİLMEMİŞTİR.
Bunca dışkı üretiminin kentsel hayatta yarattığı görülmeyen sorunların başında sinek ve böceklerle
masalarımıza, mutfaklarımıza bakteri-virüs-parazit taşınımı bunca kontrolsüz dışkının doğaya ve toprağa,
evlerde beslenen evcil hayvanlara verdiği zararlar görülmemektedir.
Bunca dışkıdan masalarımıza, mutfaklarımıza kara sinek-sivrisinek-örümcekler-salyangozlar ile taşınan
virüs-bakteri-parazit kaynaklı sağlık sorunları ve bitmeyen hastalıkların neden olduğu sağlık giderlerinin de
ayrıca akademik bir çalışma ile hesaplanması gerekmektedir.
Bunlara ilave olarak, “SAHİPSİZ HAYVAN” doyması için sokaklara dökülen yiyecekler, mamalar ve bunların
tüketilemeyip yine bakteri-virüs-parazit dağılımına sebep olan kısmı da görülmeyen etkenlerdendir.
Görüleceği üzere “SAHİPSİZ HAYVAN” ZARARSIZDIR ifadesi kesinlikle düzeltilmesi gereken yanlış ancak
algılardan birisidir.
6) “BAŞIBOŞ KÖPEKLER” evlerimizi, mahallemizi hırsızlardan, katillerden korur.
6) KESİNLİKLE YANLIŞ. Sokaklardaki hayvanların temel iç güdüsü YAŞAMAK tır. Bu hayvanlar sadece kendi
yaşam alanlarını koruma içgüdüsüne sahiptir. “SAHİPSİZ HAYVAN” mahalledeki evleri korumaz. Evinizi
koruyacak olan tek hayvan evinizde yaşayan hayvandır bu yüzden dolayı bir tane sahipsiz köpeği sahiplenip
evinizde beklemek, harika bir doğal bekçi edinmenin en doğru yoludur.
7) “SAHİPSİZ HAYVANLARI” çok seviyorum ama evime alacağım pet safkan bir cins olmalıdır.
7) KESİNLİKLE YANLIŞ. Sahipsiz köpekler bir kokteyl gibi olan çok karışık gen yapıları ve yıllardır sokaklarda
yaşamanın vermiş olduğu muhteşem hayatta kalma iç güdüleri ile doğanın en zeki yaratıklarındandır. Bir
safkan köpeğe kırmızı ışıkta durup yeşilde geçmeyi öğretmeniz çok, çok zor ve uzun bir süreç olmakla birlikte
(zira köpeklerde renk algısı yoktur, şekil algısı vardır) sahipsiz köpeklerde bu davranış otomatik çoğunda
bulunur. Eğer edinmek istediğiniz pet çok zeki olsun istiyorsanız bu mutlaka bir sahipsiz köpek ya da kedi
olmalıdır. Ancak çok büyük paralar verip bir safkan edinmeyi istiyorsanız bu da tercihinizdir. Ancak bu
durumda sahipsiz hayvanları gerçekten ne kadar sevdiğinizi de bir sorgulamanızı tavsiye ederiz.
8) 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu var, bu kanun çerçevesinde “SAHİPSİZ HAYVANLAR” özgürce
sokaklarda yaşayabilir.
8) KESİNLİKLE YANLIŞ. 5199 Sayılı kanun onaylandığı tarih dilimi içerisindeki duruma hitap etmektedir. Ancak
günümüzde sadece sahipsiz köpeklerin bile nüfusu 10 Milyonu geçmiştir. 5199 Sayılı kanun hükümlerinin
ihlal edildiği ve artık insan ölümlerine sebep olan olayların yaşanmaya başladığı aşikardır.
Ayrıca bu kanun en başta T.C. Anayasasının 5. Md. ve ayrıca 5378 ve 9463 sayılı “ENGELLİLER HAKKINDA
KANUN” hükümleri ile artık çakışmaktadır.
5199 sayılı kanun eksik kalmaktadır ve hatta an itibarı ile Türk Halkının ihtiyaç ve gereklerine değil sadece
ufak bir zümrenin zenginleşmesine vesile olmaktadır. 5199 sayılı kanun çok acil şekilde değiştirilmelidir. 9) Ama bu Başıboş Köpekler kısırlaştırılıyor ve üreyemiyorlar. Sokakta olmalarının ne zararı olabilir?
9) KESİNLİKLE YANLIŞ. Yıllardan beri kısırlaştırma çalışmaları başarısız olmuş ve başıboş Köpek nüfusu 10
Milyonu aşmıştır. Ayrıca temel sorun başıboş köpeklerin üremesi değil, saldırganlığı ve yaralamalara,
parçalamalara sebep olması ayrıca ürettikleri dışkılar ve atıkları ile bakteri-virüs-parazit yayılımını
arttırmasıdır. Bu durumların kısırlaştırma ile alakası yoktur.
10) Sokaklarda hiç sorun yok, siz abartıyorsunuz insanlarda başıboş köpeklerde sokaklarda gece ya da gündüz
mutlu ve huzurlu yaşıyorlar.
10) KESİNLİKLE YANLIŞ. Başıboş Köpeklerin sokaklarda özgürce yaşamasını destekleyen ve arzulayan kitlenin
nerede ise tamamı ülkemiz ortalama gelir seviyesinin üzerinde yaşayan, kendi özel araç sahibi huzurlu ve
rahat ortamında uzaklaşmayan, evden-işe ve işten-eve kendi arabası ile gidip gelen kitledir. Bu kitle
metrobüs-minibüs-tramvay gibi toplu taşıma araçlarını kullanmaz ve arka mahalle sokaklarını, duraklar ile
evler arasındaki tenha ve karanlık yerleri gecenin geç saatinde ya da sabahın çok erken saatlerinde yürümez.
Kendi huzurlu ve emniyetli yaşam ortamını toplumun tamamının yaşadığını zanneder.
11) Ben farklıyım, ben çağdaşım, ben üreticiyim, ben lider özellikliyim, ben eğitimli ve kültürlüyüm buna rağmen
bugüne kadar insanlardan hep kazık yedim, bu yaşımda yalnızım. Başıboş Köpekler insanlardan daha dost,
daha sadık ve onlara sahip çıkmak vicdanımı rahatlatıyor, kendimi iyi hissediyorum.
11) KESİNLİKLE YANLIŞ. Yalnızlık insanoğlunun tabiatında bulunmaz. Doğru insan ve insan kümelerini bulmak
için doğru yerde olmak gerekir. Bunun için ilgi alanları ve faaliyetleri değiştirilmelidir. Örneğin;
a) Anne ve Babası, bir ailesi bulunmayan çocukların koruma altına alındığı ÇOCUK EVLERİ
b) Hayatının son döneminde yalnız kalmış yaşlılarımızın korunduğu HUZUR EVLERİ
c) Çeşitli sebeplerle eğitim ve öğretimine devam edemeyen çocuklara sahiplenilen dernek ve vakıflar
d) İlgi alanınıza girebilecek mesleki, sportif ve hobi alanlarına hizmet üreten dernekler
Bünyesinde bulunmak ve aktif faaliyetler göstermek sizin için daha üretici ve rahatlatıcı faaliyetler olabilir.
!!!…SOKAKLAR İNSANLARINDIR…!!!
KÖK NEDEN ANALİZİ:
i. Pet sahibi olmak isteyen ancak yeterliliği bulunmayan kişilerin sahip oldukları petleri
sokaklara terk etmeleri.
ii. Pet sahibi olmak isteyen kişilerin yeterliliğinin kontrol edilmemesi.
iii. Pet üretiminin sadece ruhsatlı işletmelerce gerçekleştirilmemesi, üretilen tüm petlerin kayıt
altına alınmamaları ve sahiplerine verilmeden önce chiplenmemesi.
iv. Çok ciddi bir merdiven altı pet üretimi düzeni ve rantı olması.
v. Kontrolsüz bir kuru mama sektörü ve lobisi olması. Bu sektörün yarattığı rantın cazibesinden
dolayı petlerin ve sahipsiz hayvanların artışının üstü kapalı şekilde desteklenmesi.
vi. Sahipsiz hayvanların barınak eksiklikleri. Sponsorlar kontrolü altında olan bazı “hayvan
hakları” STK larının barınak yapılması ve iyileştirilmesini değil, sahipsiz hayvanların
sokaklarda yaşamalarını desteklemesi. Bu bağlamda toplumumuza yanlış olan bir algının
“SAHİPSİZ HAYVANLAR KENTİN VE YAŞAMIN BİR PARÇASIDIR” yayılmasını desteklemeleri,
bu durumun bir anlamda “ÇARESİZLİKTEN DOLAYI KABULLENİŞ” biçimine evrilmeye
çalışılması
vii. Yeteri miktar ve kapasitelerde barınakların özellikle yapılmıyor olması. Bunun için kaynak
arayışı ve bulunması faaliyetlerini belediyelerin gerçekleştirmiyor olmaları.
viii. Marketlerde, bakkallarda hatta sokak arası tekel bayilerde dahi kontrolsüz şekilde kuru
mama satılıyor olması. Peti olmayan insanların dahi bu mamaları kolayca edinip sahipsiz
hayvanları besliyor olması.

ix. Kamu Görevi sıfatı bulunan veteriner hekimlerin bu konuda sosyal sorumluluk dahilinde
değil, ticari gerekler dahilinde ve akademik yaklaşımlardan uzak hizmet üretiyor olması
x. Mahallelerde bulunan parklarda ve sokak aralarında sahipsiz hayvanları besleyen kişilerin
“ÇEVREYİ KİRLETTİKLERİNDEN DOLAYI” cezai işleme tabii tutulmuyor olması.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ;
1) ÖLDÜRMEK, İTLAF ETMEK ASLA BİR ÇÖZÜM DEĞİLDİR VE ASLA KABUL EDİLEMEZ.
2) Bu konuda bir sorun olduğu toplumun tamamı tarafından kabul edilmelidir.
3) Barınak sayıları arttırılmalı ve şartları muhakkak iyileştirilmeli, başıboş köpeklerin tamamı barınaklara
alınmalı ve konforlu, bakımlı olması gerektiği gibi yaşam döngülerini tamamlamaları sağlanmalı.
4) 5199 sayılı kanun güncellenmeli ve şu hususlar eklenmeli.
a. Pet sahibi olmak isteyen vatandaşların öncelikle ilgili kamu biriminden PET EDİNEBİLME SERTİFİKASI
alması. Yani, kişinin finansal yeterliliğinin, pet ile yaşayacağı yerin yeterliliği, edinmek istediği pet’in
boyutları ve yaşamsal gerekleri karşılayıp karşılayamadığının ve hatta psikolojik yeterliliğinin tespiti
sonrası bu sertifikayı alabilmesi ve ardından ruhsatlandırılmış bir pet üretim işletmesinden petini
edinmesi. Petini terk eden kişilerin çok ciddi bir şekilde cezalandırılması.
b. Pet üretimlerinin sadece yeterliliği tespit edilmiş ve ruhsatlandırılmış işletmelerce yapılması. Bu
işletmelerin üretilen tüm petleri kayıt altına almaları ve yeni sahiplerine teslim edilmeleri esnasında
chiplenlerinin sağlanması.
c. PET SHOP ların direk pet satışı yapmasının önüne geçilmesi, merdiven altı üretimin yasaklanması ve
yapanlarında tespit edilmesi ve cezalandırılmasının sağlanması.
d. Mülkü idari amirliklerin destekleri ve tahsisleri ile ve bu konu amaçlı kurulmuş, tüzüklerinde
BARINAK YAPMAK olan STK ların aracılığı ile barınakların arttırılması, iyileştirilmesi ve yeni barınak
inşaatlarının yapılması (hali hazırdaki 5199 desteklenmektedir). STK ların finans ve faaliyetlerinin
incelenmesi ve tüzüğüne uygun çalışmayan STK ların gerekiyorsa lav edilmesi.
e. Mevcut sahipsiz hayvanlar bulundukların ilin barınaklarındaki yaşam alanlarına alınmasının ve
sahiplendirilmesi için belediyelerce ilgili çalışmalar yapılması.
f. Kuru mamaların sadece sertifikalı PET SHOP larda ve sadece sertifikalı pet sahiplerine satılmasının
sağlanması
g. Veteriner hekimlerin gelen petlerin sicil kayıtlarının olup olmadığını kontrol etmeleri, etik çalışma
sisteminin oluşturulması, sicil kaydı bulunmayan chiplenmemiş petlerin rapor edilmesinin
sağlanması
h. Vatandaşların sokak aralarında, çocuk parklarında ve spor alanlarında, boş arsalarda sahipsiz
hayvanları beslemelerinin engellenmesi ve cezai işlem getirilmesi. Israrla devam eden vatandaşların
ise ÇEVREYİ KİRLETME ve SAĞLIK TEHLİKESİ OLUŞTURMAK suçu ile cezalandırılması.
TÜM MEDENİ VE MODERN TOPLUMLARDA OLDUĞU GİBİ;
ÖNCE İNSANLIK,
ÖNCE ÇOCUKLAR,
ÖNCE ENGELLİLER,
ÖNCE TEMİZ VE GÜVENLİ SOKAKLAR.
Bu konuda çözüm odaklı çalışmalara katılmak, modern çağdaş ve günümüz Türkiye’sine yakışır, tüm canlılar için
güvenilir olan sokaklarda yaşayabilmek için lütfen WWW.GUVENLISOKAKLAR.ORG ziyaret ediniz.
(Bu yazı sadece kişisel fikirlerimin derlenmiş halidir. İçerisinde olduğum hiçbir sivil toplum kuruluşunun kurumsal
bildirisi ya da görüşleri niteliğinde değildir.)

Başıboş kedi köpek mevzuu çok geniş bir halk sağlığı sorunudur.

Barış isimli bir arkadaşımızın mesajı:

Zeus bana 9 aylık geldi ve 4üncü sahibiydim. Oradan oraya atılmış bir köpekti. İlk defa bir köpek sahiplendiğim için -büyük ihtimal ikincisi olmaz çok üzülünüyor- ne nasıl yapılır ona baktım. Köpek ırkları federasyonuna kaydettim, çip taktırdım -kanundan 10 yıl önce- ve ona ilk, yanında sahibin varken herhangi bir köpeğe bulaşmamayı öğrettim. Benim onu gerçekten koruduğumu anlayıncaya kadar, bırak da kendimi savunayım demek adına iki sefer beni ısırdı ki benden başka kimseyi de ısırmadı. Zaten sevgi dolu bir yaratıktı.

Bütün bunlara rağmen bir psikolog olarak, ben köpekten korkuyorum diyen olduğunda, bir şey yapmaz ulalalığı yapmadım ve ipini kısalttım, zira kimseyi huzursuz etme hakkım da yok. Evin içinde bakıyor olsaydım Zeus’u bir odaya hapsedip cezalandırmaz, ev Zeus’un, rahatsız oluyorsanız siz gelmeyin, ben size gelebilirim derdim. Yani koşullara göre herkesi korumak gerekiyor.

Sokakta ise daha da dikkat etmek gerekiyor. 50 santimlik bedeni ve sadece kullanabildiği elleri ile panik halinde akülü arabası bir yerlere saklanmaya çalışan birisini gördüğümde de korkma Zeus dünya tatlısıdır ukalalığı yapmayıp ipini kısaltıyordum.

Geçen Paşabahçe Tepeüstü hastanesinde psikiyatri kliniği önünde kediden korkan bir genç kadın çığlık çığlığa kaçarken, ben bir meslek elemanı olarak, korkan kadına korkma kedi bir şey yapmaz demedim. Mesleğime ihanet olur. Kediyi hastane dışarısına çıkarttım ki bu hayvan steril bölgelere de girebilir, ameliyat olmuş özen gösterilen hastalara -korkmayın kedinin taşıdığı mikroptan size zarar gelmez- mi diyeceğiz?

Ben demem. Anam, babam, kardeşim, dostumun sağlığı, benim için kedilerin özgür dolaşma hakkından daha önemli.

Sizin anlayacağınız başıboş kedi köpek mevzuu çok geniş bir halk sağlığı sorunudur.

Sorumlusu olduğu hayvanı vahşi yetiştiren, sorumlusu olduğu hayvana kötü davranan, başıboş hayvanlara eziyet eden kimseyi desteklemiyorum merak etmeyin. Orada da ciddi patoloji var ve insanı zorunlu tedavi edecek ruh sağlığı yasasının da ayrıca çıkması gerekiyor, bu tip kişi insana da doğal olarak zararlı çünkü.

Sözün sonu, anlamayanlar için ayrı bir şey daha yazmayacağım. Bu iş tribün kurup karşılıklı birbirine çemkirme konusu değil. Toplum ve doğa sağlığı konusu. Bilimsel bakmak ve dezavanlajlılar öncelikli olarak, hayvanlara da eziyet etmeden, barınaklarda kontrol altına alarak, insanı korumak gerekiyor.

Saygıyla.

Başıboş köpek sorunu – Hakan Işık

Başıboş köpek sorunu
Değerli katılımcılar köpek saldırıları ve başıboş köpekler nedeniyle yaşanan elim olayları artık sıklıkla duymaktayız. Bu nedenle Yaşanabilir Şehir Platformu olarak başıboş köpek sorununu gündemimize aldık.
Öncelikle bizim konuya eğilmemize neden olan kısmı bu nedenle yaşanan ölümlerin durmasını istememizdir. Sadece 2022 yılında bu nedenle tam 29 insanımızı kaybettik.
Allah cc. Maide suresi 32. Ayette buyur du ki! “Kim bir cana karşılık veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak sebebiyle olmaksızın bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir kimseyi (ölümden kurtarırsa) bütün insanları kurtarmış gibi olur.”
Rahmetli Mahra Melin Pınar’ın annesi Derya hanımın söylediği şu sözleri asla unutmayacağım. “Bize köpeğe bir şey yapmazsanız oda size zarar vermez dediler, inandık ve bedelini kızımızın canıyla ödedik eğer köpeklerin doğası gereği saldırabileceğini bilseydim ben evladımı köpeklerin bulunduğu alana bile isteye gönderir miydim?” demişti. Bu ve benzeri olaylardan ders almak zorundayız. İnsan aklı ve mantığı ile hareket eder. 
Her yerde ve sürüler halinde dolaşan başıboş köpekler insan yaşam alanlarında serbestçe gezerken insanlar özellikle gece ve sabah erken saatlerde dışarıya bile çıkmaya çekinir oldu. Kimse ortalama 50 kilo olan bir ısırıkta insan kemiğini parçalama kabiliyetinde bir canlıyla bire bir savunmasız kalmak istemez. Doğal olarak bizlerin de hayatta kalma güdüsü ile bundan sakınmak istememiz gayet doğaldır. Biliyoruz ki tüm hayvanlar ve elbette köpekler iç güdüleriyle hareket ederler ve ne zaman nerede ne yapacakları da belli değildir. Bizim de bu tehdidin ortadan kalkmasını istememiz de gayet doğaldır.
Öncelikle sizlere yaşanan örnek teşkil edebilecek bazı olayları anlatmak istiyorum.
İlk olarak Mehmet Özer’den bahsetmek istiyorum. Kayseri’nin hacılar ilçesinde yaşayan genç bir lise öğrencisi okuldan evine dönerken arkadaşıyla birlikte yaklaşık 20 başıboş köpeğin saldırısına uğradı. Arkadaşı derin yaralara rağmen hayatta kalmayı başarsa da Mehmet maalesef hayatını kaybetti.
Benzer bir olay Ankara’nın göbeği Yenimahalle’de Semra Işık’ın başına geldi. Günün erken saatinde işine gitmek için evinden ayrılan iki çocuk annesi Semra servis beklediği sırada 15 başıboş köpeğin saldırısına uğradı ve yaşamını yitirdi.
Özellikle bu iki olayı anlatmamdaki sebep belli bir yaşın üzerinde olması ve kendilerini koruyabilecek yaştaki insanların bile bu durumda korumasız kaldığını anlatmak içindi.
Elbette yaşananlar bununla da sınırlı değil. Van da 4 yaşında Ruken Kolcu, Urfa da 6 yaşında Davut Sana, Ağrı da 2 yaşında Ali Asaf Alptekin, Karaman da 65 yaşındaki Dudu Berk, Gaziantep de 72 yaşındaki Mustafa Topal da başıboş köpeklerin saldırması sonucu yaşamlarını yitirdiler.
Ölümle sonuçlanan olaylar sadece köpeklerin saldırmasıyla da yaşanmıyor. Bir de asli unsur olarak köpeklerin neden olduğu kazalarda yitip giden canlarımız var. En yakın örneği İstanbul un göbeğinde Bakırköy de başıboş köpekler tarafından kovalanırken karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı sırada araba çarpması sonucu hayatını kaybeden Zana Rojhat CANYOVAY, henüz on yaşındaydı.
Başta da bahsettiğim, Antalya da 9 yaşında ki Mahra Melin Pınar evinin yakınındaki arsada oynarken orada bulunan 2 köpek tarafından yola kovalandı ve kamyon bacağının üzerinden geçti. Uzun süre yoğun bakımda kalan Mahra maalesef hayata tutunamadı.
Minik yavrumuzun babası Murat Pınar ve annesi Derya Pınar ın kuruculuğunu yaptığı Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği ülkemizde köpek sorunu üzerine kurulmuş ilk ve tek dernek olma özelliğini taşıyor.
Yine benzer şekilde Isparta da psikoloji bölümünde başarılı bir öğrenci olan Rabia Kallı köpeklerin kovalaması sonucu yola atladı ve geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi. Rabia’nın ailesi konuyu yargıya taşıdı, aldıkları raporda köpeklerin asli unsur oldukları mahkeme tutanaklarına geçti. Görüyorsunuz ki köpeklerin sokaklarda başıboş olması ısırmasa bile can kayıplarına yol açabiliyor.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün fakat köpeklerin yol açtığı kazalar sadece yayaları yola sürükleyip araç altında kalmasıyla sınırlı değil. Aynı zaman da başıboş köpekler nedeniyle oluşan kazalarda da her yıl birçok vatandaşımızın hayatını kaybettiğini gazete ve televizyonlarda görmekteyiz. Özellikle iki teker üzerinde yolculuk yapan insanlar nereden çıkacağı belli olmayan ve çıktıklarında gür sesle havlamaları nedeniyle temas olmasa bile ani refleks göstererek dengesini kaybederek düşebiliyor ve bu kazalarda ciddi yaralanmalar hatta ölümlere neden olabiliyor.
Bu olayların tamamında sahipli sahipsiz fark etmeksizin köpeklerin başıboş olması asli nedendir. Arada ki fark ise sahipli bir köpekte başıboş bırakıldığında insanlara zarar verirse TCK da bu bir suçtur ve karşılığında köpeğini tehlike yaratacak şekilde serbest bırakan kişi ceza alır. Fakat başıboş sahipsiz köpeklerin yol açtığı vakalarda sorumlu olan belediye, büyükşehir belediyesi ve valilik ölümlerde dahi sadece maddi tazminat yükümlülüğü altındadır. Giden bir canın maddi bir karşılığı olabilir mi?
Başıboş köpekler saldırarak sadece insanlara zarar vermiyor. Gün geçmiyor ki bir köpek sürüsü bir ağıla girmesin, bir kümese dalmasın. Özellikle küçükbaş koyun ve keçiler başta olmak üzere kanatlı hayvanları da boğarak telef ettiklerini artık sıklıkla duymaktayız.
Şehirlerimizde her isteyen bir parka kümes koyup tavuk besleyemez cezaya tabidir. Bırakın parkta beslemeyi kendi evinde, bahçesinde ya da apartman ve sitesinin ortak alanlarında bunu yaparsa hem hayvanlara el konur hem de cezai işlem uygulanır. Fakat bir istisna var ki başıboş köpekler! Bazı dernek ve stk lar bu konuyu o kadar sahiplenmiş ve köpekleri o kadar dokunulmaz kılmış ki size saldıran bir köpeği bile yaşam alanı olduğu gerekçesiyle sadece kısırlaştırma ve sözde rehabilitasyon amacıyla yerinden alıyor ve tekrar alındığı noktaya geri bırakıyor.
Bu durumu yaşayan herkes öncelikle garipsiyor elbette. Fakat 5199 sayılı kanun nedeniyle belediyeler bunu yapmak zorunda olduğunu söyleyerek insanları bu tehdit ile baş başa bırakıyor. Elbette sadece belediyelerin sorumluluğu değil, kanunun verdiği yetkiyle hayvan koruma dernekleri ve gönüllülerinin de bu konuda uyguladıkları akıl almaz baskıları belediyelere bu konuda fazla bir seçenek bırakmıyor.
Başıboş köpeklerin bire bir saldırıları ve kazaya neden olmaları dışında yarattığı başkaca sorunlara da değinmemiz gerekir ki bu aslında bir halk sağlığı sorunudur. Zoonoz ve zoonetik hastalıklar kontrolsüzce dolaşan evcil hayvanlardan insanlara birçok hastalık taşımaktadır. En çok bilineni kuduz ki daha çok kısa bir süre önce Bitlis’te 10 yaşındaki Mustafa Erçetin maalesef kuduz nedeniyle yaşamını yitirdi. Kuduz dışında kist hidatik vb birçok hastalığı da hem insanlara hem de çiftlik hayvanlarına bulaştıran başıboş köpekler halk sağlığını da ciddi anlamda tehlikeye atmaktadır.
Ben size buradan bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.
İlk olarak kuduz riskli temas sayıları burada çok dikkat çekiyor. Kuduz yönetmeliği gereği kuduz riski taşıyan bir hayvan tarafından ısırılır ya da tırmalanırsanız dört doz da kuduz aşısı vurulmanız gerekiyor. Bu temaslar da kedi fare tilki gibi hayvanlar olmakla birlikte büyük çoğunluğunun köpek saldırısı sonucu olduğu hem dünya sağlık örgütü verilerinde hem de sağlık bakanlığı istatistiklerinde mevcut. Yıllara göre katlanarak artan bu temaslar köpek popülasyonun da artmasıyla yıllık 300 bin rakamını geçmiş durumda. Bu temasların iyimser bir bakış açısıyla yarısının köpekler tarafından olduğunu düşünseniz bile bu günde en az 250 insanımızın köpekler tarafından saldırıya uğradığı gerçeğini gözler önüne sermektedir.
Tabi ki bir çizik bile bu teması sağlamaya yeterli olsa da vücuduna 80 dikiş atılan Ömer Efe yavrumuz da kuduz riskli temas sayılıyor, uzuv kaybı yaşayan bir vaka da kuduz riskli temas sayılıyor. Mesela yine Ankara Pursaklar’da neredeyse vücudunda ısırılmadık tek bir yer kalmayan Enes Koca yavrumuzda kuduz riskli temas kategorisine giriyor. Tabi ki bu başarılı olmuş saldırılar haricinde belki de ömür boyu bir travma yaşatacak olan fakat bir şekilde kaçmayı başaran insanlarımız ve kaçarken ağır yaralar alan hatta ölen insanlarımız bu temas kategorisin de bile değiller.
Değerli katılımcılar bu aslında küçük gibi görünen devasa bir sorun. Buradaki konuşma süreme sığmayacak birçok ayağı var. Öncelikle bu sorunun mücadelesinde köpek dediğimiz canlının bir hayvan olduğunu idrak etmek geriyor. Bir keçi koyun inek de başıboş olmayacağı gibi bu hayvanın da başıboş olmaması gerektiğini anlamalıyız. Bu bağlamda çözüm önerimizi kısaca anlatmak istiyorum.
Elbette ki bu sorunun tamamen çözümü diğer medeni ülkelerde olduğu gibi sıfır başıboş köpek politikasıdır. Elbette bugünden yarına olamayacağını bildiğimiz için ilk aşama olarak 5199 sayılı kanunun 6. Maddesinin ivedilikle insan yararına revize edilmesini talep ediyoruz. Elbette ki yaban hayatta uygulanması gereken aldığı yere geri bırakma opsiyonu evcil bir hayvan olan köpekler için istisna tutulmalı öncelikle hayvan refahı yerine insan canı korunmalıdır. Her kapının önünü besleme noktasına çeviren bir kap su bir kap mama politikası ivedilikle terk edilmeli sorumsuzca ve her yerde besleme yapılması kesinlikle yasaklanmalıdır.
Buradaki köpekler ya başka kontrol edilebilir bir besleme odağı oluşturularak oralara taşınmalı besleme odaklarının dışına çıkışları engellenmeli bulundukları alanlar doğal yaşam haline getirilerek insanlarla temasının kesilmesi sağlanmalıdır
Şunu kabul etmeliyiz ki hiçbir yasa insan canını tehlikeye atamaz atmamalı. Eğer yasada bir aksaklık var ve bu aksaklık insanların canına mal oluyorsa öncelikle insan canını korumak için gerekli çalışma acil olarak yapılmalıdır.
Elbette süreç içerisinde bu durum konusunda uzman kişilerle bir araya gelinerek sıfır başıboş köpek konusu en uygun zeminde tartışılmalı nasıl ve ne şartlarda yapılacağı uzmanlar tarafından değerlendirmelidir.
Talebimiz Anayasanın 17. Maddesinde de anlatıldığı gibi “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” o nedenle biz Devletimizden bizi ve evlatlarımızı korumasını bu tehdidi ortadan kaldırmasını talep ediyoruz. 
Bütün katılımcılardan bu konuda duyarlı olmalarını konuyu gündeme almalarını ve konu hakkında ellerinden geldiğince kamuoyu oluşturmalarını ulaşılabilecek her yere ulaşarak konunun çözümü için acil aksiyon almaları konusunda yetkilileri uyarmalarını istirham ediyorum.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. H. Işık 18.11.2022

5199 HAYVANLARI KORUMA KANUNU

HAYVANLARI KORUMA KANUNU

Kanun Numarası : 5199
Kabul Tarihi : 24/6/2004
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 1/7/2004 Sayı : 25509
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 43

BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Tanımlar ve İlkeler
Amaç
Madde 1- Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.

Kapsam
Madde 2- Bu Kanun, amaç maddesi doğrultusunda yapılacak düzenlemeleri, alınacak önlemleri, sağlanacak eşgüdümü, denetim, sınırlama ve yükümlülükler ile tâbi olunacak cezaî hükümleri kapsar.

Tanımlar
Madde 3- Bu Kanunda geçen terimlerden;
a)Yaşama ortamı: Bir hayvanın veya hayvan topluluğunun doğal olarak yaşadığı yeri,
b) Etoloji: Bir hayvan türünün doğuştan gelen, kendine özgü davranışlarını inceleyen bilim dalını,
c) Ekosistem: Canlıların kendi aralarında ve cansız çevreleriyle ilişkilerini bir düzen içinde yürüttükleri biyolojik, fiziksel ve kimyasal sistemi,
d) Tür: Birbirleriyle çiftleşebilen ve üreme yeteneğine sahip verimli döller verebilen populasyonları,
e) Evcil hayvan: İnsan tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvanları,
f) Sahipsiz hayvan: Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanları,
g) Güçten düşmüş hayvan: Bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıkları haricinde yaşlanma, sakatlanma, yaralanma ve hastalanma gibi çeşitli nedenlerle fizikî olarak iş yapabilme yeteneğini kaybetmiş binek ve yük hayvanlarını,
h)Yabani hayvan: Doğada serbest yaşayan evcilleştirilmemiş ve kültüre alınmamış omurgalı ve omurgasız hayvanları,
ı) (Değişik:9/7/2021-7332/1 md.) Ev hayvanı: Gerçek veya tüzel kişiler tarafından özellikle evde, iş yerlerinde ya da arazisinde özel ilgi ve refakat amacıyla muhafaza edilen, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen her türlü hayvanı,
j) Kontrollü hayvan: Bir kişi, kuruluş, kurum ya da tüzel kişilik tarafından sahiplenilen, bakımı, aşıları, periyodik sağlık kontrolleri yapılan işaretlenmiş kayıt altındaki ev (…) hayvanlarını,
k) (Değişik:9/7/2021-7332/1 md.) Hayvan bakımevi: Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların rehabilite edileceği bir tesisi,
l) Deney: Herhangi bir hayvanın acı, eziyet, üzüntü veya uzun süreli hasara neden olacak deneysel ya da diğer bilimsel amaçlarla kullanılmasını,
m) Deney hayvanı: Deneyde kullanılan ya da kullanılacak olan hayvanı,
n) Kesim hayvanı: Gıda amaçlı kesimi yapılan hayvanları,
o) Bakanlık: Tarım ve Orman Bakanlığını,(1)
p) (Ek:9/7/2021-7332/1 md.) Rehabilitasyon: Sahipsiz hayvanların tedavi ve parazit mücadelesinin yapılmasını, aşılanmasını, kısırlaştırılmasını ve dijital kimliklendirme yöntemleriyle işaretlenmesini,
ifade eder.

İlkeler
Madde 4- Hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilkeler şunlardır:
a) Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.
b) Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.
c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.
d) Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdanî sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esastır.
e) Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama ortamlarının korunması esastır.
f) Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada serbestçe yaşayan bir hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun bırakılmaması esastır.
g) Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır.
h) Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır.
ı) Hayvanları taşıyan ve taşıtanlar onları türüne ve özelliğine uygun ortam ve şartlarda taşımalı, taşıma sırasında beslemeli ve bakımını yapmalıdırlar.
j) (Değişik:9/7/2021-7332/2 md.) Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar. Ayrıca yerel yönetimler, ilgili karar organının uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurar.
k) Kontrolsüz üremeyi önlemek amacıyla, toplu yaşanan yerlerde beslenen ve barındırılan kedi ve köpeklerin sahiplerince kısırlaştırılması esastır. (Değişik ikinci cümle:9/7/2021-7332/2 md.) Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmakla yükümlüdürler. (Ek cümle:9/7/2021-7332/2 md.) Dijital kimliklendirme yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.

İKİNCİ KISIM
Koruma Tedbirleri

BİRİNCİ BÖLÜM
Hayvanların Sahiplenilmesi, Bakımı ve Korunması
Hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı
Madde 5- Bir hayvanı, (…) sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, hayvanın türüne ve üreme yöntemine uygun olan etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür.
Hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla yükümlü olup; zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları tazmin etmek zorundadırlar.
Ev (…)(2) hayvanı satan kişiler, bu hayvanların bakımı ve korunması ile ilgili olarak yerel yönetimler tarafından düzenlenen eğitim programlarına katılarak sertifika almakla yükümlüdürler.
(Değişik dördüncü fıkra:9/7/2021-7332/3 md.) Ev hayvanı ve kontrollü hayvanları bulundurma ve sahiplenme şartları, hayvan bakımı ve korunması konularında verilecek eğitim ile ilgili usul ve esaslar ile sahiplenilerek bakılan hayvanların çevreye verecekleri zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirler, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Ticarî amaç güdülmeden (…)(2) bakılan ev (…)(2) hayvanları sahiplerinin borcundan dolayı haczedilemezler.
(Mülga altıncı fıkra:9/7/2021-7332/3 md.)
(Mülga yedinci fıkra:9/7/2021-7332/3 md.)

Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması
Madde 6- Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır.
Güçten düşmüş hayvanlar ticarî ve gösteri amaçlı veya herhangi bir şekilde binicilik ve taşımacılık amacıyla çalıştırılamaz.
Sahipsiz hayvanların korunması, bakılması ve gözetimi için yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde, yerel yönetimler yetki ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler ile çevreye olabilecek olumsuz etkilerini gidermeye yönelik tedbirler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanarak, diğer ilgili kuruluşların da görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.
Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması ve hayvan bakımevlerinin çalışma usul ve esasları ile burada çalışan personelin niteliğine ilişkin hususlar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Hayvan bakımevleri ve hastanelerin kurulması amacıyla Hazineye ait araziler öncelikle tahsis edilir. Amacı dışında kullanıldığı tespit edilen arazilerin tahsisi iptal edilir.
Hiçbir kazanç ve menfaat sağlamamak kaydıyla sadece insanî ve vicdanî amaçlarla sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen şartları taşıyan gerçek ve tüzel kişilere; belediyeler, orman idareleri, Maliye Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, mülkiyeti idarelerde kalmak koşuluyla arazi ve buna ait binalar ve demirbaşlar tahsis edilebilir. Tahsis edilen arazilerin üzerinde amaca uygun tesisler ilgili Bakanlığın/İdarenin izni ile yapılır.

İKİNCİ BÖLÜM
Hayvanlara Müdahaleler
Cerrahi müdahaleler
Madde 7- Hayvanlara tıbbî ve cerrahi müdahaleler sadece veteriner hekimler tarafından yapılır.
Kontrolsüz üremenin önlenmesi için, hayvanlara acı vermeden kısırlaştırma müdahaleleri yapılır.

Yasak müdahaleler
Madde 8- Bir hayvan neslini yok edecek her türlü müdahale yasaktır.
Hayvanların, yaşadıkları sürece, tıbbî amaçlar dışında organ veya dokularının tümü ya da bir bölümü çıkarılıp alınamaz veya tahrip edilemez.
Ev (…) hayvanının dış görünüşünü değiştirmeye yönelik veya diğer tedavi edici olmayan kuyruk ve kulak kesilmesi, ses tellerinin alınması ve tırnak ve dişlerinin sökülmesine yönelik cerrahi müdahale yapılması yasaktır. Ancak bu yasaklamalara; bir veteriner hekimin, veteriner hekimliği uygulamaları ile ilgili tıbbî sebepler veya özel bir hayvanın yararı için gerektiğinde tedavi edici olmayan müdahaleyi gerekli görmesi veya üremenin önlenmesi durumlarında izin verilebilir.
Bir hayvana tıbbî amaçlar dışında, onun türüne ve etolojik özelliklerine aykırı hale getirecek şekilde ve dozda hormon ve ilaç vermek, çeşitli maddelerle doping yapmak, hayvanların türlerine has davranış ve fizikî özelliklerini yapay yöntemlerle değiştirmek yasaktır.

Hayvan deneyleri
Madde 9- Hayvanlar, bilimsel olmayan teşhis, tedavi ve deneylerde kullanılamazlar.
Tıbbî ve bilimsel deneylerin uygulanması ve deneylerin hayvanları koruyacak şekilde yapılması ve deneylerde kullanılacak hayvanların uygun biçimde bakılması ve barındırılması esastır.
Başkaca bir seçenek olmaması halinde, hayvanlar bilimsel çalışmalarda deney hayvanı olarak kullanılabilir.
Hayvan deneyi yapan kurum ve kuruluşlarda bu deneylerin yapılmasına kendi bünyelerinde kurulmuş ve kurulacak etik kurullar yoluyla izin verilir.
Etik kurulların kuruluşu, çalışma usul ve esasları, (…) Sağlık Bakanlığının ve ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Deney hayvanlarının yetiştirilmesi, beslenmesi, barındırılması, bakılması, deney hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin tescil edilmesi, çalışan personelin nitelikleri, tutulacak kayıtlar, ne tür hayvanların yetiştirileceği ve deney hayvanı besleyen, tedarik eden ve kullanıcı işletmelerin uyacağı esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.(6)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Hayvanların Ticareti ve Eğitilmesi
Hayvanların ticareti
Madde 10- Satılırken; hayvanların sağlıklarının iyi, barındırıldıkları yerin temiz ve sağlık şartlarına uygun olması zorunludur.
Çiftlik hayvanlarının bakımı, beslenmesi, nakliyesi ve kesimi esnasında hayvanların refahı ve güvenliğinin sağlanması hususundaki düzenlemeler Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yabani hayvanların ticaretine ilişkin düzenlemeler Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Ev hayvanlarının üretimini ve ticaretini yapanlar, hayvanların sağlığını tehlikeye atmamak için gerekli anatomik, fizyolojik ve davranış karakteristikleri ile ilgili önlemleri almakla yükümlüdür.(6)
Hayvanların ticarî amaçla film çekimi ve reklam için kullanılması ile ilgili hususlar izne tâbidir. Bu izne ait usul ve esaslar ilgili kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bir hayvan; acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde, film çekimi, gösteri, reklam ve benzeri işler için kullanılamaz.
Deney hayvanlarının ithalat ve ihracatı izne tâbidir. Bu izin, Bakanlıkça verilir.(6)
Hasta, sakat ve yaşlı durumda bulunan veya iyileşemeyecek derecede ağrısı veya acısı olan bir hayvanı usulüne uygun kesmek ya da ağrısız öldürme amacından başka bir amaçla birine devretmek, satmak veya almak yasaktır.

Eğitim
Madde 11- Hayvanlar, doğal kapasitesini veya gücünü aşacak şekilde veya yaralanmasına, gereksiz acı çekmesine, kötü alışkanlıklara özendirilmesine neden olacak yöntemlerle eğitilemez.
Hayvanları başka bir canlı hayvanla dövüştürmek yasaktır. Folklorik amaca yönelik, şiddet içermeyen geleneksel gösteriler, Bakanlığın uygun görüşü alınarak il hayvanları koruma kurullarından izin alınmak suretiyle düzenlenebilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Hayvanların Kesimi, Öldürülmesi ve Yasaklar
Hayvanların kesimi
Madde 12- Hayvanların kesilmesi; dini kuralların gerektirdiği özel koşullar dikkate alınarak hayvanı korkutmadan, ürkütmeden, en az acı verecek şekilde, hijyenik kurallara uyularak ve usulüne uygun olarak bir anda yapılır. Hayvanların kesiminin ehliyetli kişilerce yapılması sağlanır.
Dini amaçla kurban kesmek isteyenlerin kurbanlarını dini hükümlere, sağlık şartlarına, çevre temizliğine uygun olarak, hayvana en az acı verecek şekilde bir anda kesimi, kesim yerleri, ehliyetli kesim yapacak kişiler ve ilgili diğer hususlar Bakanlık, kurum ve kuruluşların görüşü alınarak, Diyanet İşleri Başkanlığının bağlı olduğu Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Hayvanların öldürülmesi
Madde 13- Kanunî istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında yavrulama, gebelik ve süt anneliği dönemlerinde hayvanlar öldürülemez.
Öldürme işleminden sorumlu kişi ve kuruluşlar, hayvanın kesin olarak öldüğünden emin olunduktan sonra, hayvanın ölüsünü usulüne uygun olarak bertaraf etmek veya ettirmekle yükümlüdürler. Öldürme esas ve usulleri Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Yasaklar
Madde 14- Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır:
a) Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, (…) dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.
b) Hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlamak.
c) Hayvan bakımı eğitimi almamış kişilerce ev (…)(9) hayvanı satmak.
d) Ev (…)(9) hayvanlarını onaltı yaşından küçüklere satmak.
e) Hayvanların kesin olarak öldüğü anlaşılmadan, vücutlarına tedavi maksatlı olmayan müdahalelerde bulunmak.(9)
f) Kesim hayvanları ve 4915 sayılı Kanun çerçevesinde avlanmasına ve özel üretim çiftliklerinde kesim hayvanı olarak üretimine izin verilen av hayvanları ile ticarete konu yabani hayvanlar dışındaki hayvanları, et ihtiyacı amacıyla kesip ya da öldürüp piyasaya sürmek.
g) Kesim için yetiştirilmiş hayvanlar dışındaki hayvanları ödül, ikramiye ya da prim olarak dağıtmak.
h) Tıbbî gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların ana karnındaki yavrularına veya havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar verebilecek sunî müdahaleler yapmak, yabancı maddeler vermek.
ı) Hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3’ünü tamamlamış gebe ve yeni ana iken çalıştırmak, uygun olmayan koşullarda barındırmak.
j) (Değişik:9/7/2021-7332/5 md.) Hayvanlara cinsel saldırıda bulunmak veya tecavüz etmek.
k) Sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak yem yedirmek, acı, ıstırap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler vermek.
l) (Değişik:9/7/2021-7332/5 md.) Bakanlıkça belirlenen tehlike arz eden hayvanları üretmek, sahiplenmek, sahiplendirmek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak.
m) (Ek:9/7/2021-7332/5 md.) Hayvanlara işkence yapmak veya acımasız ve zalimce muamelede bulunmak.
n) (Ek:9/7/2021-7332/5 md.) Ev hayvanını terk etmek.

ÜÇÜNCÜ KISIM
Hayvan Koruma Yönetimi

BİRİNCİ BÖLÜM
Mahallî Hayvan Koruma Kurulları Teşkilât, Görev ve Sorumluluklar
İl hayvanları koruma kurulu
Madde 15- Her ilde il hayvanları koruma kurulu, valinin başkanlığında, sadece hayvanların korunması ve mevcut sorunlar ile çözümlerine yönelik olmak üzere toplanır.
Bu toplantılara;
a) Büyükşehir belediyesi olan illerde büyükşehir belediye başkanları, büyükşehire bağlı ilçe belediye başkanları, büyükşehir olmayan illerde belediye başkanları,
b) (Değişik:9/7/2021-7332/6 md.) Doğa koruma ve milli parklar il şube müdürü,
c) (Değişik:9/7/2021-7332/6 md.) Tarım ve orman il müdürü,
d) (Ek:9/7/2021-7332/6 md.)(10) Çevre ve şehircilik il müdürü,
e) İl sağlık müdürü,
f) İl millî eğitim müdürü,
g) İl müftüsü,
h) Belediyelerin veteriner işleri müdürü,
ı) Veteriner fakülteleri olan yerlerde fakülte temsilcisi,
j) Münhasıran hayvanları koruma ile ilgili faaliyet gösteren gönüllü kuruluşlardan valilik tarafından seçilecek en çok iki temsilci,(10)
k) İl veya bölge veteriner hekimler odasından bir temsilci,
1) (Ek:9/7/2021-7332/6 md.) İl baro temsilcisi veya ildeki barolardan birer temsilci,
katılır.
Kurul başkanı gerekli gördüğü durumlarda konuyla ilgili olarak diğer kurum ve kuruluşlardan yetkili isteyebilir.
İl hayvan koruma kurulu sekretaryasını, doğa koruma ve milli parklar il şube müdürlüğü yürütür. Kurul, çalışmalarının sonucunu, önemli politika, strateji, uygulama, inceleme ve görüşleri Bakanlığa bildirir. İllerde temsilciliği bulunmayan kuruluş var ise il hayvan koruma kurulları diğer üyelerden oluşur. (Değişik cümle:9/7/2021-7332/6 md.) Kurul en geç üç ayda bir başkanın çağrısı üzerine toplanır. (Ek cümle:9/7/2021-7332/6 md.) Gerektiğinde olağanüstü toplantılar yapılabilir.
İl hayvan koruma kurulunun çalışma esas ve usulleri Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

İl hayvanları koruma kurulunun görevleri
Madde 16- Hayvanları koruma kurulu münhasıran hayvanların korunması, sorunların tespiti ve çözümlerini karara bağlamak üzere; av ve yaban hayvanlarının ve yaşama alanlarının korunması ve avcılığın düzenlenmesi hususlarında alınmış olan Merkez Av Komisyonu kararlarını göz önünde bulundurarak;
a) Hayvanların korunması ve kullanılmasında onların yasal temsilciliği niteliği ile bu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek,
b) İl sınırları içinde hayvanların korunmasına ilişkin sorunları belirleyip, koruma sorunlarının çözüm tekliflerini içeren yıllık, beş yıllık ve on yıllık plân ve projeler yapmak, yıllık hedef raporları hazırlayıp Bakanlığın uygun görüşüne sunmak, Bakanlığın olumlu görüşünü alarak hayvanların korunması amacıyla her türlü önlemi almak,
c) Hazırlanan uygulama programlarının uygulanmasını sağlamak ve sonuçtan Bakanlığa bilgi vermek,
d) Hayvanların korunması ile ilgili olarak çeşitli kişi, kurum ve kuruluşların il düzeyindeki faaliyetlerini izlemek, yönlendirmek ve bu konuda gerekli eşgüdümü sağlamak,
e) İlde kurulacak olan hayvan bakımevleri ve hayvan hastanelerini desteklemek, geliştirmek, denetlemek ve gerekli önlemleri almak,
f) Yerel hayvan koruma gönüllülerinin müracaatlarını değerlendirmek,
g) Hayvan sevgisi, korunması ve yaşatılması ile ilgili eğitici faaliyetler düzenlemek,
h) (Ek:9/7/2021-7332/7 md.)(12) Kanunda belirtilen faaliyet ve görevleri yerel yönetimler ve tarım ve orman il müdürlükleri ile eşgüdüm sağlayarak yaptırmak,
ı) Bu Kanuna göre çıkarılacak mevzuatla verilecek görevleri yapmak,
İle görevli ve yükümlüdür.

İKİNCİ BÖLÜM
Denetim ve Hayvan Koruma Gönüllüleri
Denetim
Madde 17- Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu yetki Bakanlıkça mahallin en büyük mülkî amirine yetki devri suretiyle devredilebilir.
Denetim elemanlarının nitelikleri ve denetime ilişkin usul ve esaslar ile kayıt ve izleme sistemi kurma, bildirim yükümlülüğü ile bunları verecekler hakkındaki usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yerel yönetimler, ev (…) hayvanları ile sahipsiz hayvanların kayıt altına alınması ile ilgili işlemleri yapmakla yükümlüdürler.

Yerel hayvan koruma görevlilerinin sorumlulukları
Madde 18- Özellikle kedi ve köpekler gibi sahipsiz hayvanların kendi mekânlarında, bulundukları bölge ve mahallerde yaşamaları sorumluluğunu üstlenen gönüllü kişilere yerel hayvan koruma görevlisi adı verilir. Bu görevliler, hayvan koruma dernek ve vakıflarına üye ya da bu konuda faydalı hizmetler yapmış kişiler arasından il hayvan koruma kurulu tarafından her yıl için seçilir. Yerel hayvan koruma görevlileri görev anında belgelerini taşımak zorundadır ve bu belgelerin her yıl yenilenmesi gerekir. Olumsuz faaliyetleri tespit edilen kişilerin belgeleri iptal edilir. Yerel hayvan görevlilerinin görev ve sorumluluklarına, bu kişilere verilecek belgelere, bu belgelerin iptaline ve verilecek eğitime ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yerel hayvan koruma görevlileri; bölge ve mahallerindeki, öncelikle köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, aşılı hayvanların markalanması ve kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmelerinin yapılması için yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetleri yerel yönetimler ile eşgüdümlü olarak yaparlar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Hayvanların Korunmasının Desteklenmesi
Mali destek
Madde 19- Hayvanların korunması amacıyla bakımevleri ve hastaneler kurmak; buralarda bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetleri yürütmek için, başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanır. Bu amaçla Bakanlık bütçesine gerekli ödenek konulur. Bu ödeneğin kullanımına ilişkin esas ve usuller, Hazine ve Maliye Bakanlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
(Ek ikinci fıkra:9/7/2021-7332/8 md.) Birinci fıkra kapsamındaki faaliyetlerde kullanılmak üzere, gerçek ve tüzel kişilerce ayni veya nakdî bağış Bakanlığa ve yerel yönetimlere yapılabilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Diğer Hükümler
Eğitici yayınlar
Madde 20- Hayvanların korunması ve refahı amacıyla; yaygın ve örgün eğitime yönelik programların yapılması, radyo ve televizyon programlarında bu konuya yer verilmesi esastır. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ile özel televizyon kanallarına ait televizyon programlarında ayda en az iki saat, özel radyo kanallarının programlarında ise ayda en az yarım saat eğitici yayınların yapılması zorunludur. Bu yayınların % 20’sinin izlenme ve dinlenme oranı en yüksek saatlerde yapılması esastır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu görev alanına giren hususlarda bu maddenin takibi ile yükümlüdür.
(Ek ikinci fıkra:9/7/2021-7332/9 md.) Bu madde hakkında 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.

Trafik kazaları
Madde 21- Bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakın veteriner hekim ya da tedavi ünitesine götürmek veya götürülmesini sağlamak zorundadır.

Hayvanat bahçeleri ve doğal yaşam parkları
Madde 22- İşletme sahipleri ve belediyeler hayvanat bahçelerini, doğal yaşama ortamına en uygun şekilde tanzim etmekle ve ettirmekle yükümlüdürler. (Mülga ikinci cümle: 9/7/2021-7332/10 md.)
(Ek ikinci fıkra:9/7/2021-7332/10 md.) Gerçek veya tüzel kişiler, hayvanların etolojisine ve habitatına uygun, serbest dolaşımlarına imkan sağlayan doğal yaşam parkları kurabilir.
(Ek üçüncü fıkra:9/7/2021-7332/10 md.) Hayvanat bahçeleri ile doğal yaşam parklarının kuruluşu ile çalışma usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Yasak ve izinler
Madde 23- (Mülga: 11/6/2010-5996/47 md.)

Koruma altına alma
Madde 24- Bu Kanunun hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır.

DÖRDÜNCÜ KISIM
Cezai Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM
İdari Para Cezası Verme Yetkisi, Cezalar, Ödeme Süresi, Tahsil ve İtiraz
İdarî para cezası verme yetkisi
Madde 25- Bu Kanunda öngörülen idarî para cezaları bu Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen denetime yetkili merci tarafından verilir.

İdari para cezalarına itiraz
Madde 26- (Mülga: 23/1/2008 – 5728/578 md.)

İdarî para cezalarının ödenme süresi ve tahsili
Madde 27- (Mülga: 23/1/2008 – 5728/578 md.)

İdarî para cezaları
Madde 28- (Değişik:9/7/2021-7332/11 md.)
Bu Kanun hükümlerine aykırı davrananlara aşağıdaki idarî para cezaları verilir:
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (k) bendinin ikinci cümlesine aykırı davrananlara hayvan başına bin iki yüz Türk lirası idarî para cezası.
b) 5 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen hayvanların sahiplenilmesi ve bakımı ile ilgili yasaklara ve yükümlülüklere uymayan ve alınması gereken önlemleri almayanlara hayvan başına bin Türk lirası; üçüncü fıkrasına aykırı davranan işletme sahiplerine beş bin Türk lirası idarî para cezası.
c) 7 nci maddede yazılan cerrahi amaçlı müdahaleler ile ilgili hükümlere aykırı davrananlara hayvan başına bin Türk lirası idarî para cezası.
d) Fiil suç teşkil etmediği takdirde, 8 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı, bir hayvan neslini yok edecek müdahalede bulunanlara hayvan başına otuz beş bin Türk lirası; ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarına uymayanlara hayvan başına dört bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.
e) 9 uncu maddede ve çıkarılacak yönetmeliklerinde belirtilen hususlara uymayanlara hayvan başına bin iki yüz Türk lirası; yetkisi olmadığı hâlde hayvan deneyi yapanlara hayvan başına dört bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.
f) 10 uncu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesine aykırı davrananlara beş yüz Türk lirası; birinci fıkrasının ikinci cümlesine aykırı davrananlara hayvan başına bin beş yüz Türk lirası; dördüncü fıkrasındaki yükümlülüklere aykırı davrananlara hayvan başına beş yüz Türk lirası; beşinci fıkrası uyarınca çıkarılacak yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlara beş bin Türk lirası; altıncı fıkrasına aykırı davrananlara üç bin Türk lirası; sekizinci fıkrasına aykırı davrananlara hayvan başına bin Türk lirası idarî para cezası.
g) 11 inci maddenin birinci fıkrasındaki eğitim ile ilgili yasaklara aykırı davrananlara beş bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.
h) 12 nci maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına iki bin yüz Türk lirası; ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere hayvan başına beş bin iki yüz elli Türk lirası idarî para cezası.
ı) 13 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmüne aykırı davrananlara hayvan başına iki bin iki yüz Türk lirası; aykırı davranışların işletmelerce gösterilmesi hâlinde hayvan başına beş bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.
j) 14 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (e), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerine aykırı davrananlara hayvan başına bin beş yüz Türk lirası; (f) ve (1) bentlerine aykırı davrananlara hayvan başına on bir bin Türk lirası; (d) bendine aykırı davrananlara iki bin Türk lirası; (n) bendine aykırı davrananlara hayvan başına iki bin Türk lirası idarî para cezası.
k) Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun takibi sonucunda 20 nci maddeye aykırı hareket ettiği tespit edilen ulusal radyo ve televizyon kurum ve kuruluşlarına maddenin ihlal edildiği her ay için yirmi bir bin Türk lirası idarî para cezası.
1) 21 inci maddeye aykırı hareket edenlere hayvan başına bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.
m) 22 nci maddede belirtilen yükümlülüğe ve çıkarılacak yönetmelikte belirlenen hükümlere aykırı davrananlara hayvan başına iki bin beş yüz Türk lirası idarî para cezası.
Maddede düzenlenen kabahatlerin veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak veya onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza iki kat artırılarak uygulanır.
Maddede düzenlenen kabahatlere konu olan ve 24 üncü madde uyarınca el konulan kedi ve köpekler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.

Adli cezalar
MADDE 28/A – (Ek:9/7/2021-7332/12 md.)
Nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası; bir hayvan neslini yok eden kişi beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
12 nci madde kapsamındaki hayvan kesimleri ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen hususlar dışında bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
14 üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendinde düzenlenen yasağa aykırı davranmak suretiyle bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
11 inci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi saklı kalmak üzere, hayvanları dövüştüren kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
Maddede düzenlenen suçların birden fazla hayvana karşı aynı anda işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Maddede düzenlenen suçların veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak yahut onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Sahibi tarafından işlenen suçlar da dahil olmak üzere bu maddede belirtilen suçların işlenmesi halinde soruşturma yapılması Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir. Suçüstü halinde ise soruşturma genel hükümlere göre yapılır. İkinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarda belirtilen suçların başka bir kişi tarafından sahipli hayvana karşı işlenmesi halinde hayvan sahibinin şikayeti üzerine de soruşturma yapılır.
Maddede düzenlenen suçlara konu olan ve 24 üncü madde uyarınca el konulan kedi ve köpekler ile Bakanlıkça uygun görülen diğer hayvanlar koruma altına alınarak bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.

BEŞİNCİ KISIM
Çeşitli, Son ve Geçici Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Birden fazla hükmün ihlâli
Madde 29- (Mülga: 23/1/2008 – 5728/578 md.)

Fiillerin tekrarı
Madde 30- Bu Kanunda, ceza hükmü altına alınmış fiillerin tekrarı halinde para cezaları bir kat, daha fazla tekrarı halinde üç kat artırılarak verilir.

İKİNCİ BÖLÜM
Son ve Geçici Hükümler
Saklı hükümler
Madde 31- 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu, 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu ile 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu hükümleri saklıdır.

Belediyelerin sorumluluğu
Ek Madde 1 – (Ek:9/7/2021-7332/13 md.)
Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yirmi beş bini aşan büyükşehir ilçe belediyeleri ile diğer belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kurar.
Birinci fıkrada belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ise sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürür. Rehabilite edilen hayvanlar Bakanlıkça oluşturulan veri tabanına kaydedilir. Rehabilitasyon süreci tamamlanan hayvanların, bakımevine getiren belediye tarafından öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.
Rehabilite edilmemiş sahipsiz köpekler, belediyelerce hayvan bakımevlerinde veya geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilir. Geçici ünitelerde yapılan kısırlaştırmalar sonrasında, köpekler alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirler alınır. Bakanlık da bu kapsamdaki köpeklerin kısırlaştırılmasına her türlü yardımda bulunur.
Ek Madde 2 – (Ek:9/7/2021-7332/14 md.)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulması yasaktır.
Mevcut işletmeler, herhangi bir nedenle eksilen hayvan sayısını tamamlama ya da artırma, yeni şube açma gibi yollarla kapasite artırımına gidemez, üretim yapamaz, Bakanlığın izni olmadan işletme hakkını devredemez, on yılın sonunda faaliyetine son verir. Bu işletmelerin hayvanların etolojisine uygun olarak faaliyet göstermesini sağlayacak kriterler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Bu maddede belirtilen yasaklara aykırı davrananlara hayvan başına yirmi beş bin Türk lirası idarî para cezası verilir.

Geçici Madde 1- Bu Kanunun 14 üncü maddesinin (l) bendinde belirtilen hayvanlardan, yurda bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sokulmuş olanların sahipleri; üç ay içerisinde hayvan koruma kurullarına bildirimde bulunarak bunları kayıt altına aldırmak; altı ay içerisinde kısırlaştırarak kısırlaştırıldıklarına ilişkin belgeleri il hayvan koruma kurullarına teslim etmek zorundadırlar.

Geçici Madde 2- Bu Kanun gereğince çıkarılması gerekli bulunan yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hazırlanır.

Geçici Madde 3 – (Ek:9/7/2021-7332/15 md.)
14 üncü maddenin birinci fıkrasının (1) bendi uyarınca, tehlike arz eden hayvanların belirlenmesine ilişkin Bakanlıkça yapılacak düzenleme yürürlüğe konuluncaya kadar; Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio türlerini veya bunların melezlerini üreten, sahiplenen, sahiplendiren, barındıran, besleyen, takas eden, sergileyen, hediye eden ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapana hayvan başına on bir bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Bu hayvanlara el konulur ve bu hayvanlar belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür.
Birinci fıkra kapsamına giren hayvanları bu madde yürürlüğe girinceye kadar sahiplenmiş olanlardan, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde hayvanlarını kısırlaştıran ve buna dair belgeyle birlikte Bakanlığa başvurarak veri tabanına kayıt ettirenler hakkında, birinci fıkrada veya 28 inci maddenin birinci fıkrasının (j) bendinde öngörülen idari yaptırım hükümleri uygulanmaz. Kısırlaştırma işlemi için maddenin yürürlüğe girmesinden önce gebe kalmış hayvanların doğum yapması, yavruların dört aylık olması beklenir. Bu hayvanların ölümü halinde Bakanlığa bilgi verilir ve kayıttan düşürülür.
Kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan bu hayvanlar kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamaz, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamaz. Ağızlık ve tasma takma zorunluluğu ile halkın yoğun olarak bulunduğu yerlere ve çocuk oyun alanları ve parklarına girme yasağı maddenin yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulanmaya başlanır. Bu fıkra hükümlerine aykırı hareket edenlere, on bir bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Bu fıkrada belirtilen yasaklara aykırılığın tekrarı halinde, idarî para cezası verilir ve hayvanlara el konulur ve hayvan, konulabileceği bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.
Bu madde kapsamında hayvan sahibi olanlar, hayvanlarını en yakın bakımevine bırakabilirler. Bu hayvanların sokağa terki halinde otuz bin Türk lirası idarî para cezası verilir.
Yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevleri, bu madde uyarınca teslim edilen hayvanları kabul etmek zorundadır.
Bu Kanun uyarınca çıkarılacak yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulur.

Geçici Madde 4 – (Ek:9/7/2021-7332/16 md.)
Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yetmiş beş bini aşan belediyeler 31/12/2022, diğer belediyeler ise 31/12/2024 tarihine kadar ek 1 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla yükümlüdür.
Belediyeler bu madde yürürlüğe girdikten sonra üç yıl süreyle birinci fıkra gereğince hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayırır. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde üç olarak uygulanır. Bu fıkra uyarınca ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz.
Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31/12/2022 tarihine kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorundadır.

Yürürlük
Madde 32- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
Madde 33- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

5199 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE

Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası 5199 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi
5728 26, 27, 28, 29 8/2/2008
5996 23 13/12/2010
7332 3, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 14, 15, 16, 17, 19, 20, 22, 28, 28/A, Ek Madde 1, Ek Madde 2, Geçici Madde 3, Geçici Madde 4 14/7/2021

Kısırlaştırma bilimsel ve kanıtlamış bir yöntem değildir

Kısırlaştırma bilimsel ve kanıtlamış bir yöntem değildir. Türkiye’de kısa ve uzun vadede köpek saldırılarını önlemek için hiçbir uygulama bulunmamaktadır.  “Yakala‐kısırlaştır‐geri bırak” metodu sadece köpek popülasyonunu “kontrol altına alınmasını” söz veriyor, yani sokakta başıboş köpek olmasını savunuyor. “Yakala‐kısırlaştır‐geri bırak”, kısa adı YKB, hakkında çok fazla belirsizlik bulunmaktadır. Birincisi, başıboş köpek popülasyonunun ne kadar büyük olduğunu bilinmiyor. Yalnızca İzmir’de 2017 yılında 500.000 başıboş köpek olduğu tahmin ediliyordu (53).  İkincisi, başıboş köpek sayısının bilinmemesiyle beraber, hedef de belli değil – kaç tane köpek kısırlaştırılması gerektiğine dair hiçbir fikir yok, “kontrol altına almak” cümlesinde ifade edilenler yoruma açık.  Üstelik kedileri ve köpekleri kısırlaştırma oranları (“sokak hayvanları”) adıyla bilerek  birleştiriliyor, bu durum YKB metodunu daha da anlamsız bir hale getiriyor. Herkes verileri  isteği gibi manipüle edebiliyor. “Yakala‐kısırlaştır‐geri bırak” metodu gerçekten köpeklerin sayılarını azaltıyor mu, yoksa emek, zaman ve para kaybı mıdır? Bilim insanları matematiksel bir başıboş köpek popülasyonu modeli hazırladı (54). 30 yıl içinde başıboş köpek popülasyonunun ne kadar artacağını, kısırlaştırmanın etkisini ve her şeyi öne koydu. Diyelim ki, bir şehirde 35 bin başıboş köpek var.
Birinci senaryoda, her ayda en az 750 kısırlaştırma yapılacaktır, çoğu köpek (%95) kolay yakalanacaktır. Başıboş köpek sahiplendirme oranı çok düşük olduğu için, sahiplendirme popülasyonda her hangi bir değişim yaratmayacaktır. İkinci senaryoda, başıboş köpekler kendi haline bırakılacak, kısırlaştırma yapılmayacak. 10, 20 ve 30 sene sonra ne olacak bakalım: 15 sene sonra köpeklerin sayısı azalacak, fakat 30 senede tekrar artışa geçecek! İlginç bir şekilde, başıboş köpekleri kısırlaştırmazsak bile, sayılar astronomik seviyede olmayacaktır, çünkü köpekler sonsuz yaşamıyor, her yavru hayatta kalmıyor. Yani, köpek popülasyonu çizgi bozmadan düzenli olarak artacak. Birinci senaryoda, hem kısırlaştırma oranı yüksek, hem de yakalama oranı gerçek hayatın çok üstünde (mevcut yakalama oranı, popülasyon bazında en fazla %10‐20). Ona rağmen, köpek popülasyonu artacak. Eğer beslemeleri de resme katarsak, Türkiye’de başıboş köpek sayıları bu popülasyon modelinden çok daha yüksek olacağını öngörebiliriz. Sonuç olarak, maalesef ideal koşullarda bile, “Yakala‐Kısırlaştır‐Geri bırak” metodu hiç etkili değildir. Eğer Türkiye’de 10  milyon başıboş köpek olduğunu düşünürsek, 30 sene sonra sayı en az 20 milyona kadar ulaşabilir. Bu kadar emek, para ve zaman harcadığınızda alınan sonuca baktığımızda, hiçbir şey yapmamanın daha az kayıp anlamına geldiği görülmektedir. Her hangi durumda, sokaktabaşıboş köpek olduğu sürece, insanlar zarar görmeye devam edecekler. 


Yıllardır başıboş köpek sorunu anlatamadık!

Aksine yasa ile sokak köpeklerine sınırsız özgürlük tanındı, çocukların can güvenliği yok sayıldı.

Düzce’de 5 yaşındaki çocuğa pitbull saldırdı. Kafa derisi parçalanan çocuğa 4 saatlik ameliyatta 300 dikiş atıldı.

Yazıklar olsun! https://t.co/Qg3JKXLIOA

Kendilerine asla oy vermeyecek antidepresan müptelası mutsuz kadınlara ve mama tüccarı çakallara kurban ettiler milletin çocuklarını. İşin özeti bu, bütün partiler yasada uzlaştı hatta muhalefet daha fazlasını istedi. Acınası bir durum, utanç verici. Failed State işareti.

Sahipsiz köpeğin saldırdığı vatandaşa belediye tazminat ödeyecek

Konya’nın Karatay ilçesinde yaşayan bir vatandaşın, kuduz olan sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğramasına ilişkin davada, ilçe belediyesinin yanı sıra büyükşehir belediyesi ile valilik de sorumlu bulundu. Mahkeme, sahipsiz hayvanların korunması ile bakım ve gözetiminin valilikler, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin sorumluluğunda olduğunu belirterek, başı boş köpeklerin saldırısına uğrayan vatandaşa 3 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Fatih Boğaz, 6-7 sahipsiz köpeğin saldırısına uğramıştı.

Kuduz tedavisi gördü
Köpekler tarafından ısırılan ve kuduz tedavisi gören Boğaz, belediyenin görevlerini yapmadığı gerekçesiyle, Karatay Belediyesi aleyhine Konya 1. İdare Mahkemesinde 3 bin TL’lik tazminat davası açmıştı.

Belediye tazminat ödeyecek
Yargılama sonucunda mahkeme, olayda ilçe belediyesinin hizmet kusuru bulunduğuna, başı boş köpeklerin saldırması sonucu yaralanan ve tedavi gören davacının yaşadığı acı, elem ile üzüntüsünün hafifletilebilmesi amacıyla 3 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

“İdare görevini yerine getirmedi”
Yerel mahkemenin kararında, insan ve çevre sağlığı açısından tehdit mahiyetinde bulunan sokak hayvanlarını toplayıp rehabilite etme konusunda davalı idarenin görevini gereği gibi yapmadığı ve kusur sorumluluğu bulunduğu belirtildi.

“Hayvanların sorumluluğu belediyelerde”
Kararda, mevzuat hükümleri gereğince, başta köpekler olmak üzere sahipsiz hayvanların korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmesi, hayvan bakım evlerinin kurulması gibi birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğuna işaret edildi. https://www.yenisafak.com/amphtml/gundem/sahipsiz-kopegin-saldirdigi-vatandasa-belediye-tazminat-odeyecek-3650756

Sarıyer’de ‘başıboş köpek’ dehşeti: Ölümden dönen genç kız belediyeye isyan etti. https://www.yenisafak.com/hayat/sariyerde-basibos-kopek-dehseti-olumden-donen-genc-kiz-belediyeye-isyan-etti-3649270

Köpek sorunu ile mücadele hukuku

Öne çıkan

6701 Sayılı Kanunda Engelli Hakları ve Başıboş Köpek Sorunu

2. Madde i) Makul düzenleme: Engellilerin hak ve özgürlüklerini tam ve diğer bireylerle eşit şekilde kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını sağlamak üzere belirli bir durumda ihtiyaç duyulan, mali imkânlar nispetinde, ölçülü, gerekli ve uygun değişiklik ve tedbirleri,
Ayrımcılık yasağının kapsamı
MADDE 5- (2) Birinci fıkrada belirtilen hizmetlerin planlanması, sunulması ve denetlenmesinden sorumlu olan kişi ve kurumlar, farklı engelli grupların ihtiyaçlarını dikkate almakla ve makul düzenlemelerin yapılmasını sağlamakla yükümlüdür.
Not1: Belediyeler engellilerin ihtiyaçları doğrultusunda, başta görme engelli ve fiziksel engelli kişilerin ayrımcılık görmemesi için sokakta başıboş köpekleri toplamakla, kaldırım ve yollarda rastgele besleme yapılmasını engellemekle yükümlüdür.
Not2: Belediyelerin başıboş köpeklere mama temin etme yükümlülüğü yoktur.

5996 VETERİNER HİZMETLERİ, BİTKİ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU

Kanun Numarası : 5996 Resmî Gazete Tarihi: 13.06.2010 Resmî Gazete Sayısı: 27610 https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5996&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Hayvan Refahı ve Zootekni Hayvan refahı

MADDE 9- (1) Hayvan sahipleri veya bakımından sorumlu kişiler, hayvan refahının sağlanması amacıyla, hayvanların barınma, bakım, beslenme, sağlık ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak, sorumluluklarındaki hayvanların insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerinde oluşturabilecekleri olumsuz etkilere karşı gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

(2) Hayvanların kesimi ve hastalık kontrolü amacıyla itlafı, hayvanlarda heyecan, acı ve ıstırap oluşturmadan, uygun araçlar kullanılarak yerine getirilir.

(3) Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak,

a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında,

b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,

c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda,

veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.

(4) Hayvanların barınma, nakil, kesim öncesi ve kesimi sırasındaki hayvan refahı esasları Bakanlıkça belirlenir. Hayvan kesimlerinin Bakanlıktan onaylı kesim yerlerinde yapılması zorunludur.

(5) Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.

5199 sayılı kanunun 5996 sayılı kanun ruhu ile özdeş olacak şekilde hayvan refahı, insan ve çevre sağlığı hijyeni esas alınarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Aslında 5199 un 4g maddesi bu ilkeyi ortaya koymaktadır. Ancak bu ilke gözetilmeksizin belediyeler iline geldiği için 6. Maddeye istinaden başıboş köpekleri sokakta tutmaya beslemeye ve bu durumu normal göstermeye devam ediyor. İşin aslı sahipli hayvanlar ve köpekler için 5996 da bu kadar kısıtlama varken sokakların başıboş köpekler tarafından işgal edilmesine seyirci kalınması büyük bir çelişkidir.

Yargıtay kararı

Belediyenin hizmet kusuru

Avukat Algur, ”Bunlar idarenin kusura dayanan sorumluluk halleri ile idarenin kusursuz sorumluluğudur. Kusursuz sorumluluk halinde, idarenin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın zarardan doğan mağduriyetin karşılanması sağlanırken, kusura dayanan sorumluluk hallerinde idarenin sağladığı hizmetin hiç işlememesi, geç işlemesi ya da kötü işlemesi hallerine dayanılmaktadır. Danıştay’da sahipsiz bir köpeğin vatandaşa vermiş olduğu zararı belediyenin köpek üzerindeki denetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemiş olduğu gerekçesiyle idarenin hizmet kusuru saymış ve ilgili belediyenin kamu hizmetinin işleyişindeki yetersizlik, aksaklık ve düzensizliğinin hizmet kusuru oluşturduğu gerekçesiyle tazminat sorumluluğu bulunduğuna karar vermiştir. Bu nedenle sahipsiz bir köpeğin saldırısına uğrayan mağdur kişi idari hizmetin hiç işlememesi, geç işlemesi ya da kötü işlemesi şeklindeki hizmet kusuru hallerine dayanarak idari hizmette yetersizlik, eksiklik ve düzensizlik bulunduğu gerekçesiyle, idarenin hizmet kusurunun bulunduğunu iddia ve ispat ederek idareye karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilecektir” dedi.
https://m.star.com.tr/guncel/sokak-kopegi-saldirisinda-yaralanalar-kime-dava-acabilir-haber-1490880/

DANIŞTAY SAHİPSİZ KÖPEK SALDIRISINDA İDARENİN SORUMLULUĞUNA HÜKMETTİ

Danıştay 8. Dairesinin, sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğrayan davacının ısırılıp yaralandığı ve kuduz tedavisi gördüğü olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla ikame edilen manevi tazminat talep edilen 2020/7528 Esas dava dosyasında vermiş olduğu 2021/1532 sayılı ve 12.3.2021 tarihli kararı 01.07.2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı.

Danıştay 8. Dairesi, mevzuat hükümlerini değerlendirerek sahipsiz hayvanların, başta köpekler olmak üzere, korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmesi, hayvan bakımevlerinin kurulması vb. birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğu tespitini yapmış ve akabinde kamu idarelerinin yapmakla yükümlü bulundukları hizmetleri gereği gibi ifa etmekle beraber bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla da yükümlü olduğu, idarece bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi ya da gereği gibi işlememesi sonucunda bir zarara sebebiyet verilmiş olmasının, idareye hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen maddi veya manevi zararları tazmin sorumluluğu yükleyeceği kanaatine varmıştır.

 Kaynak: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/07/20210701-14.pdf

Sahipsiz köpeklerin saldırması sonucunda yaralanan kişiye karşı belediyenin maddi ve manevi tazminat sorumluluğu vardır.

Danıştay 8. Daire
2010/3241 E. 2010/3782 K.

Danıştay: Köpek saldırısında valilik ve belediyeler sorumlu

Danıştay 8. Dairesi, sokak köpekleri tarafından bir vatandaşın ısırılmasında, ilçe belediyesinin yanı sıra büyükşehir belediyesi ile valiliğin de sorumlu olduğuna hükmetti.

Konya’nın Karatay ilçesinde yaşayan bir kişi, sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğradı. Köpeklerin ısırdığı kişi, kuduz tedavisi gördü.

Yaşanan olay nedeniyle idarenin hizmet kusuru bulunduğunu ileri süren kişi, Karatay Belediye Başkanlığı aleyhine Konya 1. İdare Mahkemesi’nde 3 bin lira manevi tazminat istemiyle dava açtı.

Yargılama sonucunda mahkeme, olayda ilçe belediyesinin hizmet kusuru bulunduğuna, başı boş köpeklerin saldırması sonucu yaralanan ve tedavi gören davacının yaşadığı acı, elem ile üzüntüsünün hafifletilebilmesi amacıyla 3 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

Yerel mahkemenin kararında, insan ve çevre sağlığı açısından tehdit mahiyetinde bulunan sokak hayvanlarını toplayıp rehabilite etme konusunda davalı idarenin görevini gereği gibi yapmadığı ve kusur sorumluluğu bulunduğu belirtildi.

Danıştay Başsavcılığı ise kararı kanun yararına temyiz talebiyle Danıştay 8. Dairesi’ne taşıdı.

Başsavcılığın temyiz isteminde, köpek saldırısını ve tedaviyi doktor raporuyla ortaya koyan davacıya manevi tazminat ödenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ancak Konya Valiliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının da hasım konuma eklenmeden sadece Karatay Belediye Başkanlığı husumetiyle karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmediği ifade edildi.

Hukuki sonuçları kalkmamak koşuluyla kanun yararına bozuldu

Dosyayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, Başsavcılığın kanun yararına temyiz istemini kabul ederek, hukuki sonuçları ortadan kalkmamak üzere kararı bozdu.

Dairenin kararında, Karatay Belediye Başkanlığı’nın yanı sıra olayın özelliğine göre müteselsilen sorumluluğu bulunan valilik ile büyükşehir belediye başkanlığının da hasım konumuna eklenmesi gerekirken, sadece Karatay Belediye Başkanlığı husumetiyle karar verilmesinin yürürlükteki mevzuata aykırı olduğu belirtildi.

Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu ve Hayvanları Koruma Kanunu’nun ilgili maddelerine atıfta bulunulan kararda, mevzuat hükümleri gereğince, başta köpekler olmak üzere sahipsiz hayvanların korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmesi, hayvan bakım evlerinin kurulması gibi birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğuna işaret edildi.

Kararda, hizmetlerin gereği gibi ifa edilmesinin yanı sıra hizmetin işleyişinin kontrol edilmesi ve gerekli önlemlerin alınmasının da kamu idarelerinin yükümlülükleri arasında yer aldığı aktarıldı.

İdarece, söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi ya da gereği gibi işlememesi sonucunda bir zarara sebebiyet verilmiş olmasının, idareye hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen maddi veya manevi zararları tazmin sorumluluğu yükleyeceği belirtilen kararda, bunun idare hukukunun yerleşmiş ilkeleri arasında yer aldığı vurgulandı.

Danıştay 8. Dairesi’nin kararında, “Olayda, ilgili mevzuat gereği sahipsiz hayvanların kontrolünü takip etmek, sahipsiz hayvanlarla ilgili sorunların tespiti ve bu sorunların çözümlerini karara bağlama konusunda görevli ve yetkili bulunan Konya Valiliğinin ve sahipsiz hayvanlara barınak yapmak, yaptırmak ve işletmek, işlettirmek görev ve sorumluluğu bulunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının da hasım mevkiine alınması gerekmektedir.” denildi.

https://www.trthaber.com/m/?news=danistay-kopek-saldirisinda-valilik-ve-belediyeler-sorumlu&news_id=592471&category_id=1

Sayıştay’dan sokak köpekleri raporu

Sayıştay’dan sokak köpekleri raporu
10.12.2021 – 00:29 Murat YILMAZ
Sayıştay denetçileri, “Sahipsiz sokak hayvanları sorunu belediyelerin en önemli sosyal sorunlarından biri haline gelmiştir” dedi ve Çankaya Belediyesi’ni örnek gösterdi. Köpek saldırıları ve ısırmaları nedeniyle belediye aleyhine sonuçlanan davalara dikkat çeken Sayıştay, Çankaya Belediyesi’nin 2015’ten bugüne 92 bin 968 TL tazminat ödediğini belirtti.

https://www.hurriyet.com.tr/yerel-haberler/ankara/sayistaydan-sokak-kopekleri-raporu-41957501

https://www.sabah.com.tr/ankara/2021/12/13/sokak-hayvanlari-icin-tazminat

Çankaya Belediyesi; sahipsiz sokak hayvanlarının saldırısı sonucunda vatandaşlara 92 bin TL tazminat ödedi. Sayıştay’ın 2020 denetim raporunda; sokak hayvanlarının verdiği zararlar nedeniyle açılan davaların Çankaya Belediyesi’ne mali yük getirdiğine dikkat çekildi. Raporda; “Yapılan denetimde sahipsiz sokak köpeği saldırısı ve ısırma vakalarından dolayı belediyeye davalar açıldığı; 2015’ten bugüne kadar belediyenin 92 bin 968 TL tazminat ödediği görülmüştür” denildi.

Rapor şöyle:* Çankaya Belediyesi sınırları içinde oluşan köpek saldırıları ve ısırmaları nedeniyle davalar açıldığı ve belediye aleyhine sonuçlanan bu davaların mali yük oluşturduğu görülmüştür. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nin 7. Maddesinde de kanundaki gibi sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması, işaretlenmesi ve alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerin kayıt altına alınmasıyla ilgili hususlarda belediyeleri gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılmıştır.
* Bu düzenlemeler çerçevesinde belediyelerin Veteriner İşleri Müdürlüğü Sokak hayvanları için ‘Kısırlaştır, Aşıla ve Yerinde Yaşat’ çalışması yapmak zorunda kalmakta; belediye sınırları içinde yaşayan ilçe sakinlerinin maruz kaldığı hayvan saldırıları ve ısırmalarda etkin mücadele sağlayamamaktadır. Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılanması ve rehabilite edilmelerinden sonra ‘alındıkları ortama’ yani sokağa salıverilmeleri bir kanun hükmü olduğu için belediyelerin bu hayvanları alıkoyma yetkileri bulunmamaktadır.
* Sahipsiz sokak hayvanları sorunu belediyelerin en önemli sosyal sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu sorunla baş etmede artan köpek popülasyonunun dengelenmesi, mevcut kanundaki eksikliklerin (alındığı ortama bırakılması yerine kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde uygun ortama bırakılması gibi) giderilmesi, hayvan severlere de yerel yönetimler gibi sorumluluk yüklenilmesi, hayvan edinilmesi ve salıverilmesinin disiplin altına alıcı önlemler alınması zorunluluğu doğduğu müşahede edilmiştir.
* Çankaya Belediyesi Veteriner Müdürlüğü bünyesinde bu sorunları gidermeye yönelik çalışmalar yürütülmekle beraber il düzeyinde bütüncül bir mücadele olmadığı için yetersiz kaldığı görülmüştür. Yapılan denetimde sahipsiz sokak köpeği saldırısı ve ısırma vakalarından dolayı belediyeye davalar açıldığı; 2015 den bu güne kadar belediyenin 92.968,60 TL tazminat ödediği görülmüştür.
* Sahipsiz sokak hayvanlarının korunması kadar aynı çevrede yaşayan halkın da başıboş sürü halinde gezen hayvanların saldırısından korunmaya; can güvenliği ve huzur içinde yaşamaya hakkı bulunmaktadır. Bu mücadelede gerek Bakanlık gerekse büyükşehir ve ilçe belediyeler arasında karşılıklı iletişim, işbirliği ve koordinasyona dayalı daha etkin bir yöntem geliştirilmesi için gerekli çalışmalar yapılarak, uygulamaya konulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 67
Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.
https://t.co/dSCoH59hju

Çevre Kanunu 20. Madde Çevreye Karşı Suçlar

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nden verilmiş bir YHKG kimliği olmadan hayvan beslemesi yapmak suçtur. İki yıla kadar hapis cezası vardır.
Çevre Kanunu 20. Md. S fıkrasında umuma açık yerlerde HER NE ŞEKİLDE OLURSA OLSUN çevreyi kirletenelere 1362 TL ceza verileceği yazılmıştır.

https://t.co/eNCNxi4l3o

Türk Ceza Kanunu Madde 177

Hayvanın Tehlike Yaratabilecek Şekilde Serbest Bırakılması Suçu
TCK Madde 177
(1) Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Gözetimi altındaki köpeği serbest bırakan birine bu ceza veriliyorsa insanlara zarar vereceğini bile isteye kasti olarak sokakta onlarca hatta yüzlerce başıboş köpeği çiğ et ve “mama” adıyla hayvan yemi ile besleyen insanların durumu ne olur artık orasını düşünmek lazım. Bu kişilerin verdiği zararları, özellikle feci biçimde ölümlü olayları düşününce TCK 81e göre müebbet hapis cezası gerekir.

5199 baştan sona insan haklarına aykırı bir düşüncenin ürünü olduğu söylenebilir. Kanunun temel yaklaşımı çarpıktır çünkü “hayvan” olarak tamımlanan köpekleri insandan üstün tutmaktadır.

Kasten Öldürme Suçu Nedir? (TCK 81)
Kasten insan öldürme suçu, bir başkasının hayatına kasten son verilmesidir. Kasten öldürme suçunun temel şekli TCK md. 81’de, nitelikli şekli de TCK md.82’de düzenlenmiş olup suç ile korunan hukuki değer kişilerin yaşam hakkıdır.

İnsan yaşamına trafik kazası, iş kazası, doktor hatası vb. gibi nedenlerle taksirle son verilmesi halinde taksirle öldürme suçu meydana gelir. Kasten öldürme suçunun meydana gelebilmesi için failin bilerek ve isteyerek bir insanın yaşamına son vermesi gerekir.

5237 sayılı TCK’nın 81. maddesine göre, kasten adam öldürmenin basit şeklinin cezası müebbet hapis cezasıdır.

Anayasamız Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Demektedir

Vatandaş olarak başıboş köpek severlere bu uyarıyı yaparak onlarla mücadele edin!

https://t.co/PhiJNv5tRt

“Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” yalanı

İtperestlerin sakız gibi çiğnediği, @TBMMresmi nin 5199 sayılı kanunun gerekçesine yazdığı ve dayanak gösterdiği “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” hukuken geçerli bir belge değildir. Bu da @TC_Disisleri nin resmi #cimer cevabı. https://t.co/2gLB6vlblN

5996 Sayılı kanunun ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Hayvan Refahı ve Zootekni Hayvan refahı MADDE 9- (1) Hayvan sahipleri veya bakımından sorumlu kişiler, hayvan refahının sağlanması amacıyla, hayvanların barınma, bakım, beslenme, sağlık ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak, sorumluluklarındaki hayvanların insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerinde oluşturabilecekleri olumsuz etkilere karşı gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. (2) Hayvanların kesimi ve hastalık kontrolü amacıyla itlafı, hayvanlarda heyecan, acı ve ıstırap oluşturmadan, uygun araçlar kullanılarak yerine getirilir. (3) Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.

Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi Madde1) Tanımlar 5. Başıboş hayvan, evi olmayan veya sahibinin veya bakıcısının evinin sınırları dışında
bulunan ve herhangi bir sahibin ya da bakıcının kontrolü veya doğrudan denetimi altında bulunmayan ev hayvanını ifade eder.

Hazırlayan: Mehmet Altuntaş