Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş


Haberler / Yorum – Analiz
Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş
09.05.2024

Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş
    
Sokakta sahipsiz başıboş köpek olmaz, olmamalı. Bu vakıa, tabiata fıtrata, medeniyete, en basit evrensel trafik kurallarına, insan hakları evrensel değerlerine aykırıdır. Tüm kanunlar başta yaşam hakkı olmak üzere insan haklarını korumalıdır, bu anayasal zorunluluk ve haktır. Kanunlar hiyerarşisine göre eş durumda olan kanunlardan insanların yararına olan önceliklidir. Hayvanları merhamet adına koruyacağız, onları sokakta besleyeceğiz diye insan yaşamını hiçe sayamayız. Bu insan haklarına anayasaya uymaz. Eğitim müfredatı da insan yaşamını öncelemelidir. Hayvan sevgisi; evet bir erdem olabilir ancak sokakta başıboş köpek beslemek erdem ve fazilet değil medeniyet dışı bir olgudur. Eğitim müfredatı matematikten sosyal bilgilere kadar tüm belgeleri sokakta köpeği kutsayan metinlerden örneklerden ayıklanmalıdır.

Bu yazımızda milli eğitim bakanlığının hazırlamış olduğu Türkiye Yüzyılı Müfredat modelinde yer alan ve başıboş köpek sorunu yol açan merhamet sapmasını besleyen metinler, kavramlar tespit edilerek önerilerde bulunulmuştur. Belki tüm kaynaklar satır satır incelense de gözden kaçan hususlar olabilir. O yüzden her şeyden önce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 yılının Aralık ayında yaptığı “Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başıboş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili üzüntü verici haberlere rastlıyoruz. Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin, sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız” beyanları Türkiye Yüzyılı müfredat modelinin içeriği ile ilgili bize yol göstermektedir.



Sorunun Kaynağı Merhamet Sapması

Sokakta insanlara, çocuklara, kadınlara, yaşlılara ve engellilere saldıran, zarar veren, parçalayıp öldüren sahipsiz, başıboş köpekleri besleyen kişiler, yaptıkları eylemi merhamet, vicdan gibi erdem ve fazilet değerleri ile açıklıyor hatta hayvanlar (köpekler) “Allah’ın sessiz kulları”, “onlar da sizin gibi bir ümmet” gibi cümlelerle soslu dini argümanlar kullanarak kamuoyunu toplum vicdanını manipüle ediyorlar. Hâlbuki ki irade ve akıl sahibi eşref-i mahlûkat, Allah’ın halifesi olan insanın yaşamından daha değerli ne olabilir. Yüce yaratıcı açlıktan ölmek üzere iken haram kıldığı domuz etinden insanın ölmeyecek kadar yemesine izin vermişken, insan ile köpeği bir tutan zihniyeti merhamet sapması olarak tanımlamak daha doğru olur.

Başıboş köpekler okullarda öğrencilere zarar verirken köpek beslemeyi bir erdem gibi gösteren müfredat metinleri var. Okul yolunda pek çok öğrenci hayatını kaybetti. Örneğin 2019 yılında Kayseri Hacılar ilçesinde 14 yaşında lise öğrencisi Mehmet Özer, 25 başıboş köpek tarafından parçalandı. 2023 te Bitlis’te Mustafa Erçetin, okuldan eve dönerken bir kuduz köpek tarafından ısırıldı, kuduz olup can verdi. Ankara Pursaklar ilçesinde Cahit Zarifoğlu imam Hatip Lisesi öğrencisi Enes Koca, köpekler tarafından parçalandı. Yine 2023 yılında Ankara Keçiören ilçesinde Tunahan Yılmaz, okuldan eve dönerken 25 başıboş köpek tarafından parçalandı, hayatta kaldı ancak yenilmedik uzvu kalmadı.



Sayın Cumhurbaşkanımız, medeni şehirleri olan ülkelerde olduğu gibi sokakta sahipsiz başıboş köpeklerin toplanması taraftarı. Muhtemelen yakın zamanda kanun bu yönde değişecek. Nitekim Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da başıboş sokak köpeği açıklaması yaptı ve 4 bakanlıkla çalışma olduğunu, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik, Tarım Bakanlığı ile birlikte sokak köpeklerine bir çalışma yaptıklarını açıkladı. Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:

“Elbette ki insanımızın can güvenliği her şeyden önemli. Bu konuda hem hayvanlarımızı koruyacak hem de insan sağlığını tehdit etmeyecek bir düzenlemeyi yapmak gerekiyor. Bu konuda Tarım ve Orman, Çevre ve Şehircilik, İçişleri ve Adalet bakanlıkları olarak ortak bir taslağımız, çalışmamız var. Bu çalışmayı gündeme getirmemiz lazım. Burada belediyelerimize, kamu kurumlarına düşen görevler var. Bu görevleri kanunda belirlemek ve ona göre hareket etmek lazım.” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da başıboş sokak köpekleri konusunda yürütülen çalışmaların Meclis’in tatile girmesinden önce ele alınacağını ifade etti. Bakan Yumaklı, bu çalışmanın Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı iş birliğiyle yürütüldüğünü belirtti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Çalışma dâhilinde dünyadaki örnekler incelendi ve taslak hazırlandı. Herkes sorumluluklarını yerine getirecek, kanuni düzenleme gerekiyorsa yapacak, şimdi biz o kısımdayız” dedi.



Bu sebeple sahipsiz başıboş köpeklerin sokakta beslenmesini bir erdem, fazilet gibi göstermek insan haklarına İslam’ın eşrefi mahlûkat anlayışına aykırıdır.

Son 5 yılda sahipsiz başıboş köpekler tarafından 450 ye yakın insan öldürüldü. Başıboş köpekler yol kenarında beslendiği için 2700 trafik kazasına sebep oldu, 30 vatandaşımız kuduz nedeniyle hayatını kaybetti.

Tüm bunlar göz ardı edilip, sokakta vicdan, erdem adına öğrencilere köpek besleme, bir kap su bir kap mama mottosu ile merhamet sapmasına yol açılması kabul edilemez.

Bu yüzden matematik kitaplarında bile onlarca örnekte yer verilen sokakta köpek besleme dâhil sahipsiz başıboş köpek sorununu besleyen tüm örnek ve önermeler iptal edilmelidir. Sokak hayvanı hayvan hakları gibi hukuki olmayan tabirlerin kaldırılması sahipsiz ille de köpek örnekleri olacak ise başıboş köpek ve hayvan koruma tabirleri kullanılmalıdır.

Müfredatta yer alan sokak hayvanı/sokak hayvanları ibaresi geçen tüm metinler evcil hayvan, sahipli evcil köpek, hayvan hakkı tabiri hayvan koruma veya hayvan refahı ile “köpek maması” tabiri “köpek yemi veya köpek yiyeceği” şeklinde değiştirilmelidir.



Müfredat Belgelerinde Tespit edilen Bazı Örnekler:

1) ORTAOKUL MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi teşvik edilmektedir. Bunun yerine evcil sahipli köpek denilebilir.

Metin: “Ayrıca Sokak hayvanlarına eşit büyüklükte paketler hazırlama gibi bağlamlar ile öğrencilere hayvanlar için şefkat göstermenin ve merhamet değerinin önemi vurgulanabilir (SDB2.3, D9.3).” Sayfa 31

“Öğrencilerden ilgi duydukları toplumsal bir konu hakkında (sokak hayvanlarının barınma ve beslenme sorunu, tüketiciler için gıda güvenliği gibi) istatistiksel araştırma sürecini yürütebilecekleri toplumsal fayda veya sosyal farkındalık kazandırabilecek bir proje oluşturmaları istenebilir.”  Sayfa 156

2) SOSYAL BILGILER DERSI ÖĞRETIM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi önermesi sokak hayvanı tabiri yerine evcil köpek denilebilir.

Metin: “SB.5.4.4 Beyin fırtınası tekniği kullanılarak öğrencilerden muhtarlık, belediye, kaymakamlık veya STK ile iş birliği yapılarak giderilebilecek (okul bahçesinde ve okul yolunda güvenlik için konulması gereken tabelalar, kasisler, mahallenin güzelleştirilmesi ve temizliği, ihtiyaç sahiplerine yardım etme, sokak hayvanları ile ilgili beslenme, barınma ve güvenlik önlemleri vb.) ihtiyaç veya sorunları belirlemeleri istenir ve bu ihtiyaç ve sorunlar listelenir. Öğrencilerden listedeki sorun veya ihtiyaçlardan birini seçmeleri istenir. Belirlenen sorunların giderilmesinde toplumsal dayanışma ile bireysel davranış ve tutumların önemli olduğu vurgulanarak yardımseverlik (D20.2) ve duyarlılık (D5.2) değerleri üzerinde durulur. Seçilen ihtiyacın giderilmesi veya sorunun çözüm yolları hakkında bilgi toplaması için başvurabilecekleri yazılı, görsel veya dijital kaynakları belirlemeleri istenir (SDB1.2, OB1, OB2, OB4). Sayfa 55”



3) OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemeyi teşvik eden cümle gözden geçirilmelidir. Barınaklarda veya kendi evinin bahçesinde besleme önerilebilir.

Metin: “Belirli gün ve haftalara uygun olarak örneğin, hayvanları koruma gününde hayvan barınaklarına mama toplamak. Yaşadığı mahallede hayvanların barınmasına yönelik kedi evi, köpek kulübesi, kuş yuvası gibi besleme ve korumaya yönelik etkinlikler düzenlemek.” Sayfa 125

Sonuç olarak yukarıda verilen örnekleri göz önüne alarak hükümetin 5199 sayılı hayvanların korunmasına dair kanunda yapacağı düzenleme, medeni şehirleri olan tüm ülkelerde olduğu gibi sokakta bir tane bile sahipsiz başıboş köpek olmayacağı üzerine olacaktır. Başıboş bir köpeğin bir insanı özellikle de çocuğu öldürdüğü, okul civarında köpek ısırması sonucu kuduz olup ölen çocuklar olduğu göz önüne alındığında sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemek suç olacaktır. Nitekim dünyanın her yerinde bırakın sokakta köpek beslemeyi yabani hayvanların, sincapların beslenmesi yasaktır. O halde son beş yılda 500 e yakın insanımız ölmüş, 30 kişi köpek ısırığı nedeniyle kuduz olmuş, başıboş köpekler nedeniyle 2700 trafik kazası olmuş ise eğitim müfredatımızda sokakta başıboş köpek olmaması gerektiği, sokakta başıboş köpek beslemenin merhamet değil merhamet sapması olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Başıboş köpekler okullarından evlerine dönerken çocuklarımızı parçalarken köpek beslemeyi bir erdem gibi gösteren müfredat metinleri kabul edilemez.

Son olarak eğitim müfredatının baştan aşağı sokakta sıfır başıboş köpek politikası doğrultusunda gözden geçirilmesi elzemdir. Aksi halde Türkiye Büyük millet meclisi 5199 sayılı kanunu sokakta başıboş köpek olmaması için sıfır başıboş köpek politikasına göre değiştirdiğinde Türkiye Yüzyılı müfredat modeli, sokak hayvanı, sokakta köpek besleme, sokakta köpek kulübesi, sokak hayvanlarına mama toplama vesaire örnekleri önermeleri boşlukta kalacaktır. Bu yüzden sokakta hatta hastane ve “her okula bir can dost” projesi ile okul bahçelerinde köpek beslemenin hayvan severlik olmadığını anlatmaya başlamalı ve bir an önce bu hatadan dönülmelidir.

Mehmet Altuntaş

https://hertaraf.com/haber-basibos-kopek-sorunu-ve-turkiye-yuzyili-milli-egitim-mufredat-modeli-mehmet-altuntas-13205

BAŞIBOŞ SOKAK KÖPEKLERİ Dr Ercan Özçelik

💢 Yeni Video Yayında;

Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği İstanbul temsilcisi Dr. Ercan Özçelik hocanın anlatımı ile “BAŞIBOŞ SOKAK KÖPEKLERİ” konulu videomuz yayında.

💢 İzlemek için;
https://youtube.com/watch?v=pttQA0oHC8c

EZBERLENMİŞ AMA YANLIŞ OLAN 27 CÜMLE

EZBERLENMİŞ AMA YANLIŞ OLAN 27 CÜMLE...

Onlar da can
Köpekler Allah’ın sessiz kullarıdır
Köpekleri kısırlaştırıp sokağa geri bırakarak bu sorunu çözebiliriz
“İnsan tüm canlıların üstündedir” anlayışından nefret ediyorum
Köpekler uyutulsun diyenler önce katilleri, sapıkları, tecavüzcüleri engellesin
Köpekleri uyutun da görün bakalım başınıza deprem, sel gibi ne felaketler gelecek
İşiniz gücünüz yok mu? Rahat bırakın şu hayvanları
Köpekleri besliyorum bana saldırmıyor, siz de onları besleyin
Tüm hayvanlar eşit yaşam hakkına sahiptir
Başıboş köpekler yüzünden ölenler var evet ama bu sorun görevini yapmayan belediyeler yüzünden var
Ben de parktaki gürültücü çocuklarınızdan şikayetçiyim
İnsan en kötü canlı
Barınaklar ölüm kampı
Köpekler sokaklarda insanlardan korkuyor ve o yüzden saldırıyor
Köpeklerden gördüğüm insanlığı insanlardan görmedim
Başıboş insan daha tehlikeli
Köpeklerden şikayet edeceğinize siz önce çocuklarınıza hayvan sevgisi öğretin
Köpekler kötü insanları hisseder ve saldırır
Kısır köpek saldırmaz
Avrupa’da başıboş köpek yok diyorlar. Bu onların sorunu
Birlikte yaşayacağız Köpeklerin yaşam alanlarını işgal ettik, şehirlerde yaşamak onların da hakkı
Hayvan sevmeyen insan sevemez
Başıboş köpekler depremde çok can kurtardı
Köpekler toplatılsın diyenler dış güçlerle ilişkili
Köpeklerin tedavisi için IBAN verip para isteyenlerin hepsi çok iyi insanlar
Her okul, her site, her kurum bir köpek sahiplense bu sorun çözülür

Başıboş Köpek Sorunu Türkiye Hindistan Karşılaştırması

1 km² ye düşen köpek sayısında ülkemiz 13 köpek sayısı ile 12 olan Hindistan’ı geçmiş durumdadır. 100 kişiye düşen köpek sayısında ülkemiz 8,4 iken Hindistan 3,3 olmuştur.

Türkiye’de ise, sahipsiz köpek sorunu ciddi bir milli güvenlik ve halk sağlığı problemi olarak varlığını sürdürmekte ve etkisini giderek artırmaktadır. Hindistan, Pakistan, Bangladeş başta olmak üzere şehirleri medeni olmayan ve sahipsiz, başıboş köpek sorunu ile boğuşan ülkeler gibi Türkiye’de de sahipsiz köpek sayısı çok hızlı bir şekilde artmaktadır.
Çok ilginçtir 1 km² ye düşen köpek sayısında ülkemiz 13 köpek sayısı ile 12 olan Hindistan’ı geçmiş durumdadır. 100 kişiye düşen köpek sayısında ülkemiz 8,4 iken Hindistan 3,3 olmuştur.
Amacımız sokakta başıboş beslenen köpeklerin sağlıklı bir ortamda tutulması ve insan yaşamının ve özellikle çocukların can güvenliğinin sağlanmasıdır.
Türkiye’de sokaklarda yaşayan, sahipsiz ve başıboş köpekler sorunu, ciddi ancak yeterli ilgiyi görmemiş bir sorundur. Başıboş köpeklerin vatandaşlara ve tüm topluma verdiği zarar medya, hayvan hakları aktivistleri ve yetkililer tarafından gözlerde küçültülmüş, görmezden gelinmiş ve reddedilmiştir.
Ülkemizde uzun yıllardır “sokak hayvanları” diye ajite edilen fakat insanların canına, malına, vücut bütünlüğüne ve halk sağlığına karşı önemli zararlar veren ağırlıklı olarak köpeklerin oluşturduğu tehdit ve tehlikelerle boğuşmaktadır. Özellikle 2004 den sonra çıkan sözde hayvanları koruma kanununun neticesinde bu olaylar hızla artmış hayvanları koruması için yapılan yasanın hayvanları koruması bir yana insan hayatı için yüksek riskler barındıran “kısırlaştır aşıla yaşat” yöntemiyle sorun içinden çıkılmaz bir hal almıştır.
Özellikle köpekler;
Doğrudan insanlara saldırıp yaralayabilmekte, kalıcı travmalara yol açabilmekte ve parçalayarak ölümüne sebep olabilmektedir. Boğazı parçalanan Mete Durna ya da okuldan evine dönerken parçalanan Mehmet Özer gibi.
Dolaylı olarak kovalayıp araçların altında kalarak veya otoyollarda araçların aniden önüne çıkarak insanlarımızın ölümlerine, yaralanmalarına ve maddi hasarlara sebep olmaktadır. Evinin önünde oynamaktan başka suçu olmayan 10 yaşında ki Mahra Melin Pınar ya da sadece okuluna gitmeye çalışan üniversite öğrencisi Rabia Kallı gibi.
Her gün mütemadiyen köpek nedenli kazalarda yaşamını yitiren insanlar olduğunu haber bültenlerinde görüyoruz. Nişanlısıyla düğün alışverişinden evine dönerken benzer bir kazada hayatını kaybedip gelinliğini hiç giyemeyen Gönül Karaoğlu gibi.
Özellikle engelli veya köpek korkusu olan insanlar dışarıda gezerken, evlerine, işlerine veya okullarına giderken kaygı ve stres yaşamakta ve bu insanlar sosyal yaşamını köpeklere göre ayarlamak zorunda bırakılmaktadır.
Köpek ısırığıyla kuduz gibi bulaşıcı, çok tehlikeli ve tedavisi olmayan ölümcül bir hastalığı yaymaktadırlar.
Sayın genel başkanında daha önce söylediği gibi hiçbir medeni ülkede başıboş köpek göremezsiniz. Çünkü medeni ülkeler de “köpek mi değerli insan mı? Köpeğimi koruyalım yoksa insanı mı?” diye bir soru işareti belirmemiş, öncelik her insan olmuştur. Zaten çene yapısı ve kuvveti itibariyle kemik kırma kabiliyetine sahip bir hayvanı korumak yerine insanı korumak gerektiği de aşikardır.
İnançlarımızı ve vicdan algılarımızı manipüle eden bir lobinin faaliyetleri yüzünden bugün biz ülkemizde insanlara zarar veren hayvanları koruyarak insanları ölümle burun buruna bir yaşama mahkûm etmiş bulunuyoruz.
Hayvanlar içgüdüleriyle hareket ederler, bir köpeğin de güdüsü beslenmek, üremek ve kendini korumak üzerinedir. Bu alanda kendisine tehdit olarak gördüğü her canlı insan da dâhil saldırma potansiyeline sahiptir. Köpeklerin bilimsel olarak tespit edilmiş 17 farklı saldırganlık türü olduğu bilinmektedir. Bunlardan başlıcaları alan koruma ve av güdüsüdür.
Buradan öncelikle sizleri ve tüm kamuoyunu uyarmak istiyoruz. Bir örnek vererek durumun ne kadar vahim olduğunu sizlere anlatacağım.
13 Temmuz 2023 yılında Şanlıurfa’da daha 28 yaşında genç bir mühendis olan Lütfü Seray kuduzdan hayatını kaybetti. Lütfü Serayı kuduz yapan köpek kendi köpeğiydi ve daha önce kuduz aşısı yapılmıştı. Buna rağmen dışarıdaki bir köpekten kuduzu kaptı ve sahibine bulaştırdı. Rahmetli de 4 doz kuduz aşısını yaptırmasına rağmen hayata tutunamadı.
Sokaklarımızda milyonlarca köpek ömrü boyunca şanslıysa bir kere ya da hiç kuduz aşısı olmadan hayatlarını devam ettirmekteler. Köpeklerde bu aşının her yıl tekrar edilmesi gerekiyor. Tekrar edilmediğinde Rahmetli Lütfü Seray da olduğu gibi kuduz kapma ihtimalleri yükseliyor. Serbest gezen bir popülasyonda her yıl köpekleri yakalamak ve tek tek kuduz aşısı yapmak imkânsızdır.
Ülkedeki köpek sayısının bile bilinmediğini, var olduğu düşünülen 15 milyon üzerinde köpeğimiz olmasına rağmen tarım orman bakanlığı tarafından yılda yalnızca 300-500 bin sahipsiz hayvanlar için kuduz aşısı temin edildiğini tarım orman bakanlığının faaliyet raporlarından anlamaktayız.
Şuan bu anlattıklarım size korkunç ve ihtimal dışı gelebilir ancak ülkemiz bir biyolojik bombanın üzerinde oturuyor ve bu bombanın her an patlamaması için hiçbir neden yok.
Elbette ki sorun kuduzla sınırlı değil, köpeklerin neden olduğu onlarca zoonoz hastalık ve dışkılarındaki milyonlarca parazit halk sağlığını çok ciddi tehdit etmektedir.
Önlenebilir her ölüm cinayettir. Bu nedenle vefat eden her insanın vebali bu sorunu bilip de susanların, çözme konusunda yetkisi olup da çözmeyenlerin üzerinedir. Bizim bu sorunun çözümü sonrasında hiçbir çıkarımız yoktur. Mücadelemiz Allah rızası için başka canlar gitmesin hiçbir eve köpekler yüzünden ateş düşmesin, insanlar bu sorun nedeniyle hayatlarını kaybetmesin diyedir. Bir köpek öldüğünde yalnızca bir köpek ölür ama bir insan öldüğünde bu ölen yalnızca bir insan değildir. Birinin evladı, annesi, babası, teyzesi, dayısıdır.
Başıboş köpek savunucularının ülkede taciz var, tacavüz var ne olmuş birkaç insan da köpekler yüzünden ölmüşse yaklaşımları bizi bir felakete sürüklemekte sorun her geçen gün içinden çıkılmaz bir hal almaktadır.
Şunu ifade etmeliyim ki böyle bir feci salgın kapıya dayandığında bugün köpeklerin dışarıda kalmasını savunanlar sorumlu olarak yine devleti ve yetkili organlarını suçlayacak. Kısırlaştırma ve aşılama yapılmadığı için bu hale geldiğini dile getirerek kendileri bütün sorumlulukları üzerlerinden atacaklardır. Ancak üreme hızları ve kontrolsüz besleme yüzünden sürekli sayılarının katlanarak arttığı bu ortamda bu yöntemin başarı şansı zaten yoktur. Hiçbir ülke bu yöntemle bu sorunu aşamamıştır. Benzeri Hindistan da uygulanan bu yöntem nedeniyle Hindistan da yılda 20 bin insan kuduz nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
Merhamet öncelikle akıl sahibi olan insana gösterilmeli, köpekleri değil insanları korumalı ve bu yolda adımlar ivedilikle atılmalıdır. Unutmayın bir sonraki kurban siz ya da bir sevdiğiniz olabilir.

Köpek sorunu ile mücadele hukuku

Öne çıkan

6701 Sayılı Kanunda Engelli Hakları ve Başıboş Köpek Sorunu

2. Madde i) Makul düzenleme: Engellilerin hak ve özgürlüklerini tam ve diğer bireylerle eşit şekilde kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını sağlamak üzere belirli bir durumda ihtiyaç duyulan, mali imkânlar nispetinde, ölçülü, gerekli ve uygun değişiklik ve tedbirleri,
Ayrımcılık yasağının kapsamı
MADDE 5- (2) Birinci fıkrada belirtilen hizmetlerin planlanması, sunulması ve denetlenmesinden sorumlu olan kişi ve kurumlar, farklı engelli grupların ihtiyaçlarını dikkate almakla ve makul düzenlemelerin yapılmasını sağlamakla yükümlüdür.
Not1: Belediyeler engellilerin ihtiyaçları doğrultusunda, başta görme engelli ve fiziksel engelli kişilerin ayrımcılık görmemesi için sokakta başıboş köpekleri toplamakla, kaldırım ve yollarda rastgele besleme yapılmasını engellemekle yükümlüdür.
Not2: Belediyelerin başıboş köpeklere mama temin etme yükümlülüğü yoktur.

5996 VETERİNER HİZMETLERİ, BİTKİ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU

Kanun Numarası : 5996 Resmî Gazete Tarihi: 13.06.2010 Resmî Gazete Sayısı: 27610 https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=5996&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Hayvan Refahı ve Zootekni Hayvan refahı

MADDE 9- (1) Hayvan sahipleri veya bakımından sorumlu kişiler, hayvan refahının sağlanması amacıyla, hayvanların barınma, bakım, beslenme, sağlık ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak, sorumluluklarındaki hayvanların insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerinde oluşturabilecekleri olumsuz etkilere karşı gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

(2) Hayvanların kesimi ve hastalık kontrolü amacıyla itlafı, hayvanlarda heyecan, acı ve ıstırap oluşturmadan, uygun araçlar kullanılarak yerine getirilir.

(3) Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak,

a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında,

b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda,

c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda,

veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.

(4) Hayvanların barınma, nakil, kesim öncesi ve kesimi sırasındaki hayvan refahı esasları Bakanlıkça belirlenir. Hayvan kesimlerinin Bakanlıktan onaylı kesim yerlerinde yapılması zorunludur.

(5) Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.

5199 sayılı kanunun 5996 sayılı kanun ruhu ile özdeş olacak şekilde hayvan refahı, insan ve çevre sağlığı hijyeni esas alınarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Aslında 5199 un 4g maddesi bu ilkeyi ortaya koymaktadır. Ancak bu ilke gözetilmeksizin belediyeler iline geldiği için 6. Maddeye istinaden başıboş köpekleri sokakta tutmaya beslemeye ve bu durumu normal göstermeye devam ediyor. İşin aslı sahipli hayvanlar ve köpekler için 5996 da bu kadar kısıtlama varken sokakların başıboş köpekler tarafından işgal edilmesine seyirci kalınması büyük bir çelişkidir.

Yargıtay kararı

Belediyenin hizmet kusuru

Avukat Algur, ”Bunlar idarenin kusura dayanan sorumluluk halleri ile idarenin kusursuz sorumluluğudur. Kusursuz sorumluluk halinde, idarenin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın zarardan doğan mağduriyetin karşılanması sağlanırken, kusura dayanan sorumluluk hallerinde idarenin sağladığı hizmetin hiç işlememesi, geç işlemesi ya da kötü işlemesi hallerine dayanılmaktadır. Danıştay’da sahipsiz bir köpeğin vatandaşa vermiş olduğu zararı belediyenin köpek üzerindeki denetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemiş olduğu gerekçesiyle idarenin hizmet kusuru saymış ve ilgili belediyenin kamu hizmetinin işleyişindeki yetersizlik, aksaklık ve düzensizliğinin hizmet kusuru oluşturduğu gerekçesiyle tazminat sorumluluğu bulunduğuna karar vermiştir. Bu nedenle sahipsiz bir köpeğin saldırısına uğrayan mağdur kişi idari hizmetin hiç işlememesi, geç işlemesi ya da kötü işlemesi şeklindeki hizmet kusuru hallerine dayanarak idari hizmette yetersizlik, eksiklik ve düzensizlik bulunduğu gerekçesiyle, idarenin hizmet kusurunun bulunduğunu iddia ve ispat ederek idareye karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilecektir” dedi.
https://m.star.com.tr/guncel/sokak-kopegi-saldirisinda-yaralanalar-kime-dava-acabilir-haber-1490880/

DANIŞTAY SAHİPSİZ KÖPEK SALDIRISINDA İDARENİN SORUMLULUĞUNA HÜKMETTİ

Danıştay 8. Dairesinin, sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğrayan davacının ısırılıp yaralandığı ve kuduz tedavisi gördüğü olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla ikame edilen manevi tazminat talep edilen 2020/7528 Esas dava dosyasında vermiş olduğu 2021/1532 sayılı ve 12.3.2021 tarihli kararı 01.07.2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı.

Danıştay 8. Dairesi, mevzuat hükümlerini değerlendirerek sahipsiz hayvanların, başta köpekler olmak üzere, korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmesi, hayvan bakımevlerinin kurulması vb. birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğu tespitini yapmış ve akabinde kamu idarelerinin yapmakla yükümlü bulundukları hizmetleri gereği gibi ifa etmekle beraber bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla da yükümlü olduğu, idarece bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi ya da gereği gibi işlememesi sonucunda bir zarara sebebiyet verilmiş olmasının, idareye hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen maddi veya manevi zararları tazmin sorumluluğu yükleyeceği kanaatine varmıştır.

 Kaynak: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/07/20210701-14.pdf

Sahipsiz köpeklerin saldırması sonucunda yaralanan kişiye karşı belediyenin maddi ve manevi tazminat sorumluluğu vardır.

Danıştay 8. Daire
2010/3241 E. 2010/3782 K.

Danıştay: Köpek saldırısında valilik ve belediyeler sorumlu

Danıştay 8. Dairesi, sokak köpekleri tarafından bir vatandaşın ısırılmasında, ilçe belediyesinin yanı sıra büyükşehir belediyesi ile valiliğin de sorumlu olduğuna hükmetti.

Konya’nın Karatay ilçesinde yaşayan bir kişi, sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğradı. Köpeklerin ısırdığı kişi, kuduz tedavisi gördü.

Yaşanan olay nedeniyle idarenin hizmet kusuru bulunduğunu ileri süren kişi, Karatay Belediye Başkanlığı aleyhine Konya 1. İdare Mahkemesi’nde 3 bin lira manevi tazminat istemiyle dava açtı.

Yargılama sonucunda mahkeme, olayda ilçe belediyesinin hizmet kusuru bulunduğuna, başı boş köpeklerin saldırması sonucu yaralanan ve tedavi gören davacının yaşadığı acı, elem ile üzüntüsünün hafifletilebilmesi amacıyla 3 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

Yerel mahkemenin kararında, insan ve çevre sağlığı açısından tehdit mahiyetinde bulunan sokak hayvanlarını toplayıp rehabilite etme konusunda davalı idarenin görevini gereği gibi yapmadığı ve kusur sorumluluğu bulunduğu belirtildi.

Danıştay Başsavcılığı ise kararı kanun yararına temyiz talebiyle Danıştay 8. Dairesi’ne taşıdı.

Başsavcılığın temyiz isteminde, köpek saldırısını ve tedaviyi doktor raporuyla ortaya koyan davacıya manevi tazminat ödenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ancak Konya Valiliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının da hasım konuma eklenmeden sadece Karatay Belediye Başkanlığı husumetiyle karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmediği ifade edildi.

Hukuki sonuçları kalkmamak koşuluyla kanun yararına bozuldu

Dosyayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, Başsavcılığın kanun yararına temyiz istemini kabul ederek, hukuki sonuçları ortadan kalkmamak üzere kararı bozdu.

Dairenin kararında, Karatay Belediye Başkanlığı’nın yanı sıra olayın özelliğine göre müteselsilen sorumluluğu bulunan valilik ile büyükşehir belediye başkanlığının da hasım konumuna eklenmesi gerekirken, sadece Karatay Belediye Başkanlığı husumetiyle karar verilmesinin yürürlükteki mevzuata aykırı olduğu belirtildi.

Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu ve Hayvanları Koruma Kanunu’nun ilgili maddelerine atıfta bulunulan kararda, mevzuat hükümleri gereğince, başta köpekler olmak üzere sahipsiz hayvanların korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmesi, hayvan bakım evlerinin kurulması gibi birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğuna işaret edildi.

Kararda, hizmetlerin gereği gibi ifa edilmesinin yanı sıra hizmetin işleyişinin kontrol edilmesi ve gerekli önlemlerin alınmasının da kamu idarelerinin yükümlülükleri arasında yer aldığı aktarıldı.

İdarece, söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi ya da gereği gibi işlememesi sonucunda bir zarara sebebiyet verilmiş olmasının, idareye hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen maddi veya manevi zararları tazmin sorumluluğu yükleyeceği belirtilen kararda, bunun idare hukukunun yerleşmiş ilkeleri arasında yer aldığı vurgulandı.

Danıştay 8. Dairesi’nin kararında, “Olayda, ilgili mevzuat gereği sahipsiz hayvanların kontrolünü takip etmek, sahipsiz hayvanlarla ilgili sorunların tespiti ve bu sorunların çözümlerini karara bağlama konusunda görevli ve yetkili bulunan Konya Valiliğinin ve sahipsiz hayvanlara barınak yapmak, yaptırmak ve işletmek, işlettirmek görev ve sorumluluğu bulunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının da hasım mevkiine alınması gerekmektedir.” denildi.

https://www.trthaber.com/m/?news=danistay-kopek-saldirisinda-valilik-ve-belediyeler-sorumlu&news_id=592471&category_id=1

Sayıştay’dan sokak köpekleri raporu

Sayıştay’dan sokak köpekleri raporu
10.12.2021 – 00:29 Murat YILMAZ
Sayıştay denetçileri, “Sahipsiz sokak hayvanları sorunu belediyelerin en önemli sosyal sorunlarından biri haline gelmiştir” dedi ve Çankaya Belediyesi’ni örnek gösterdi. Köpek saldırıları ve ısırmaları nedeniyle belediye aleyhine sonuçlanan davalara dikkat çeken Sayıştay, Çankaya Belediyesi’nin 2015’ten bugüne 92 bin 968 TL tazminat ödediğini belirtti.

https://www.hurriyet.com.tr/yerel-haberler/ankara/sayistaydan-sokak-kopekleri-raporu-41957501

https://www.sabah.com.tr/ankara/2021/12/13/sokak-hayvanlari-icin-tazminat

Çankaya Belediyesi; sahipsiz sokak hayvanlarının saldırısı sonucunda vatandaşlara 92 bin TL tazminat ödedi. Sayıştay’ın 2020 denetim raporunda; sokak hayvanlarının verdiği zararlar nedeniyle açılan davaların Çankaya Belediyesi’ne mali yük getirdiğine dikkat çekildi. Raporda; “Yapılan denetimde sahipsiz sokak köpeği saldırısı ve ısırma vakalarından dolayı belediyeye davalar açıldığı; 2015’ten bugüne kadar belediyenin 92 bin 968 TL tazminat ödediği görülmüştür” denildi.

Rapor şöyle:* Çankaya Belediyesi sınırları içinde oluşan köpek saldırıları ve ısırmaları nedeniyle davalar açıldığı ve belediye aleyhine sonuçlanan bu davaların mali yük oluşturduğu görülmüştür. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nin 7. Maddesinde de kanundaki gibi sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması, işaretlenmesi ve alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerin kayıt altına alınmasıyla ilgili hususlarda belediyeleri gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılmıştır.
* Bu düzenlemeler çerçevesinde belediyelerin Veteriner İşleri Müdürlüğü Sokak hayvanları için ‘Kısırlaştır, Aşıla ve Yerinde Yaşat’ çalışması yapmak zorunda kalmakta; belediye sınırları içinde yaşayan ilçe sakinlerinin maruz kaldığı hayvan saldırıları ve ısırmalarda etkin mücadele sağlayamamaktadır. Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılanması ve rehabilite edilmelerinden sonra ‘alındıkları ortama’ yani sokağa salıverilmeleri bir kanun hükmü olduğu için belediyelerin bu hayvanları alıkoyma yetkileri bulunmamaktadır.
* Sahipsiz sokak hayvanları sorunu belediyelerin en önemli sosyal sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu sorunla baş etmede artan köpek popülasyonunun dengelenmesi, mevcut kanundaki eksikliklerin (alındığı ortama bırakılması yerine kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde uygun ortama bırakılması gibi) giderilmesi, hayvan severlere de yerel yönetimler gibi sorumluluk yüklenilmesi, hayvan edinilmesi ve salıverilmesinin disiplin altına alıcı önlemler alınması zorunluluğu doğduğu müşahede edilmiştir.
* Çankaya Belediyesi Veteriner Müdürlüğü bünyesinde bu sorunları gidermeye yönelik çalışmalar yürütülmekle beraber il düzeyinde bütüncül bir mücadele olmadığı için yetersiz kaldığı görülmüştür. Yapılan denetimde sahipsiz sokak köpeği saldırısı ve ısırma vakalarından dolayı belediyeye davalar açıldığı; 2015 den bu güne kadar belediyenin 92.968,60 TL tazminat ödediği görülmüştür.
* Sahipsiz sokak hayvanlarının korunması kadar aynı çevrede yaşayan halkın da başıboş sürü halinde gezen hayvanların saldırısından korunmaya; can güvenliği ve huzur içinde yaşamaya hakkı bulunmaktadır. Bu mücadelede gerek Bakanlık gerekse büyükşehir ve ilçe belediyeler arasında karşılıklı iletişim, işbirliği ve koordinasyona dayalı daha etkin bir yöntem geliştirilmesi için gerekli çalışmalar yapılarak, uygulamaya konulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 67
Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.
https://t.co/dSCoH59hju

Çevre Kanunu 20. Madde Çevreye Karşı Suçlar

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nden verilmiş bir YHKG kimliği olmadan hayvan beslemesi yapmak suçtur. İki yıla kadar hapis cezası vardır.
Çevre Kanunu 20. Md. S fıkrasında umuma açık yerlerde HER NE ŞEKİLDE OLURSA OLSUN çevreyi kirletenelere 1362 TL ceza verileceği yazılmıştır.

https://t.co/eNCNxi4l3o

Türk Ceza Kanunu Madde 177

Hayvanın Tehlike Yaratabilecek Şekilde Serbest Bırakılması Suçu
TCK Madde 177
(1) Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Gözetimi altındaki köpeği serbest bırakan birine bu ceza veriliyorsa insanlara zarar vereceğini bile isteye kasti olarak sokakta onlarca hatta yüzlerce başıboş köpeği çiğ et ve “mama” adıyla hayvan yemi ile besleyen insanların durumu ne olur artık orasını düşünmek lazım. Bu kişilerin verdiği zararları, özellikle feci biçimde ölümlü olayları düşününce TCK 81e göre müebbet hapis cezası gerekir.

5199 baştan sona insan haklarına aykırı bir düşüncenin ürünü olduğu söylenebilir. Kanunun temel yaklaşımı çarpıktır çünkü “hayvan” olarak tamımlanan köpekleri insandan üstün tutmaktadır.

Kasten Öldürme Suçu Nedir? (TCK 81)
Kasten insan öldürme suçu, bir başkasının hayatına kasten son verilmesidir. Kasten öldürme suçunun temel şekli TCK md. 81’de, nitelikli şekli de TCK md.82’de düzenlenmiş olup suç ile korunan hukuki değer kişilerin yaşam hakkıdır.

İnsan yaşamına trafik kazası, iş kazası, doktor hatası vb. gibi nedenlerle taksirle son verilmesi halinde taksirle öldürme suçu meydana gelir. Kasten öldürme suçunun meydana gelebilmesi için failin bilerek ve isteyerek bir insanın yaşamına son vermesi gerekir.

5237 sayılı TCK’nın 81. maddesine göre, kasten adam öldürmenin basit şeklinin cezası müebbet hapis cezasıdır.

Anayasamız Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Demektedir

Vatandaş olarak başıboş köpek severlere bu uyarıyı yaparak onlarla mücadele edin!

https://t.co/PhiJNv5tRt

“Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” yalanı

İtperestlerin sakız gibi çiğnediği, @TBMMresmi nin 5199 sayılı kanunun gerekçesine yazdığı ve dayanak gösterdiği “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” hukuken geçerli bir belge değildir. Bu da @TC_Disisleri nin resmi #cimer cevabı. https://t.co/2gLB6vlblN

5996 Sayılı kanunun ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Hayvan Refahı ve Zootekni Hayvan refahı MADDE 9- (1) Hayvan sahipleri veya bakımından sorumlu kişiler, hayvan refahının sağlanması amacıyla, hayvanların barınma, bakım, beslenme, sağlık ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak, sorumluluklarındaki hayvanların insan, hayvan ve çevre sağlığı üzerinde oluşturabilecekleri olumsuz etkilere karşı gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. (2) Hayvanların kesimi ve hastalık kontrolü amacıyla itlafı, hayvanlarda heyecan, acı ve ıstırap oluşturmadan, uygun araçlar kullanılarak yerine getirilir. (3) Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.

Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi Madde1) Tanımlar 5. Başıboş hayvan, evi olmayan veya sahibinin veya bakıcısının evinin sınırları dışında
bulunan ve herhangi bir sahibin ya da bakıcının kontrolü veya doğrudan denetimi altında bulunmayan ev hayvanını ifade eder.

Hazırlayan: Mehmet Altuntaş