Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş


Haberler / Yorum – Analiz
Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş
09.05.2024

Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş
    
Sokakta sahipsiz başıboş köpek olmaz, olmamalı. Bu vakıa, tabiata fıtrata, medeniyete, en basit evrensel trafik kurallarına, insan hakları evrensel değerlerine aykırıdır. Tüm kanunlar başta yaşam hakkı olmak üzere insan haklarını korumalıdır, bu anayasal zorunluluk ve haktır. Kanunlar hiyerarşisine göre eş durumda olan kanunlardan insanların yararına olan önceliklidir. Hayvanları merhamet adına koruyacağız, onları sokakta besleyeceğiz diye insan yaşamını hiçe sayamayız. Bu insan haklarına anayasaya uymaz. Eğitim müfredatı da insan yaşamını öncelemelidir. Hayvan sevgisi; evet bir erdem olabilir ancak sokakta başıboş köpek beslemek erdem ve fazilet değil medeniyet dışı bir olgudur. Eğitim müfredatı matematikten sosyal bilgilere kadar tüm belgeleri sokakta köpeği kutsayan metinlerden örneklerden ayıklanmalıdır.

Bu yazımızda milli eğitim bakanlığının hazırlamış olduğu Türkiye Yüzyılı Müfredat modelinde yer alan ve başıboş köpek sorunu yol açan merhamet sapmasını besleyen metinler, kavramlar tespit edilerek önerilerde bulunulmuştur. Belki tüm kaynaklar satır satır incelense de gözden kaçan hususlar olabilir. O yüzden her şeyden önce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 yılının Aralık ayında yaptığı “Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başıboş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili üzüntü verici haberlere rastlıyoruz. Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin, sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız” beyanları Türkiye Yüzyılı müfredat modelinin içeriği ile ilgili bize yol göstermektedir.



Sorunun Kaynağı Merhamet Sapması

Sokakta insanlara, çocuklara, kadınlara, yaşlılara ve engellilere saldıran, zarar veren, parçalayıp öldüren sahipsiz, başıboş köpekleri besleyen kişiler, yaptıkları eylemi merhamet, vicdan gibi erdem ve fazilet değerleri ile açıklıyor hatta hayvanlar (köpekler) “Allah’ın sessiz kulları”, “onlar da sizin gibi bir ümmet” gibi cümlelerle soslu dini argümanlar kullanarak kamuoyunu toplum vicdanını manipüle ediyorlar. Hâlbuki ki irade ve akıl sahibi eşref-i mahlûkat, Allah’ın halifesi olan insanın yaşamından daha değerli ne olabilir. Yüce yaratıcı açlıktan ölmek üzere iken haram kıldığı domuz etinden insanın ölmeyecek kadar yemesine izin vermişken, insan ile köpeği bir tutan zihniyeti merhamet sapması olarak tanımlamak daha doğru olur.

Başıboş köpekler okullarda öğrencilere zarar verirken köpek beslemeyi bir erdem gibi gösteren müfredat metinleri var. Okul yolunda pek çok öğrenci hayatını kaybetti. Örneğin 2019 yılında Kayseri Hacılar ilçesinde 14 yaşında lise öğrencisi Mehmet Özer, 25 başıboş köpek tarafından parçalandı. 2023 te Bitlis’te Mustafa Erçetin, okuldan eve dönerken bir kuduz köpek tarafından ısırıldı, kuduz olup can verdi. Ankara Pursaklar ilçesinde Cahit Zarifoğlu imam Hatip Lisesi öğrencisi Enes Koca, köpekler tarafından parçalandı. Yine 2023 yılında Ankara Keçiören ilçesinde Tunahan Yılmaz, okuldan eve dönerken 25 başıboş köpek tarafından parçalandı, hayatta kaldı ancak yenilmedik uzvu kalmadı.



Sayın Cumhurbaşkanımız, medeni şehirleri olan ülkelerde olduğu gibi sokakta sahipsiz başıboş köpeklerin toplanması taraftarı. Muhtemelen yakın zamanda kanun bu yönde değişecek. Nitekim Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da başıboş sokak köpeği açıklaması yaptı ve 4 bakanlıkla çalışma olduğunu, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik, Tarım Bakanlığı ile birlikte sokak köpeklerine bir çalışma yaptıklarını açıkladı. Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:

“Elbette ki insanımızın can güvenliği her şeyden önemli. Bu konuda hem hayvanlarımızı koruyacak hem de insan sağlığını tehdit etmeyecek bir düzenlemeyi yapmak gerekiyor. Bu konuda Tarım ve Orman, Çevre ve Şehircilik, İçişleri ve Adalet bakanlıkları olarak ortak bir taslağımız, çalışmamız var. Bu çalışmayı gündeme getirmemiz lazım. Burada belediyelerimize, kamu kurumlarına düşen görevler var. Bu görevleri kanunda belirlemek ve ona göre hareket etmek lazım.” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da başıboş sokak köpekleri konusunda yürütülen çalışmaların Meclis’in tatile girmesinden önce ele alınacağını ifade etti. Bakan Yumaklı, bu çalışmanın Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı iş birliğiyle yürütüldüğünü belirtti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Çalışma dâhilinde dünyadaki örnekler incelendi ve taslak hazırlandı. Herkes sorumluluklarını yerine getirecek, kanuni düzenleme gerekiyorsa yapacak, şimdi biz o kısımdayız” dedi.



Bu sebeple sahipsiz başıboş köpeklerin sokakta beslenmesini bir erdem, fazilet gibi göstermek insan haklarına İslam’ın eşrefi mahlûkat anlayışına aykırıdır.

Son 5 yılda sahipsiz başıboş köpekler tarafından 450 ye yakın insan öldürüldü. Başıboş köpekler yol kenarında beslendiği için 2700 trafik kazasına sebep oldu, 30 vatandaşımız kuduz nedeniyle hayatını kaybetti.

Tüm bunlar göz ardı edilip, sokakta vicdan, erdem adına öğrencilere köpek besleme, bir kap su bir kap mama mottosu ile merhamet sapmasına yol açılması kabul edilemez.

Bu yüzden matematik kitaplarında bile onlarca örnekte yer verilen sokakta köpek besleme dâhil sahipsiz başıboş köpek sorununu besleyen tüm örnek ve önermeler iptal edilmelidir. Sokak hayvanı hayvan hakları gibi hukuki olmayan tabirlerin kaldırılması sahipsiz ille de köpek örnekleri olacak ise başıboş köpek ve hayvan koruma tabirleri kullanılmalıdır.

Müfredatta yer alan sokak hayvanı/sokak hayvanları ibaresi geçen tüm metinler evcil hayvan, sahipli evcil köpek, hayvan hakkı tabiri hayvan koruma veya hayvan refahı ile “köpek maması” tabiri “köpek yemi veya köpek yiyeceği” şeklinde değiştirilmelidir.



Müfredat Belgelerinde Tespit edilen Bazı Örnekler:

1) ORTAOKUL MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi teşvik edilmektedir. Bunun yerine evcil sahipli köpek denilebilir.

Metin: “Ayrıca Sokak hayvanlarına eşit büyüklükte paketler hazırlama gibi bağlamlar ile öğrencilere hayvanlar için şefkat göstermenin ve merhamet değerinin önemi vurgulanabilir (SDB2.3, D9.3).” Sayfa 31

“Öğrencilerden ilgi duydukları toplumsal bir konu hakkında (sokak hayvanlarının barınma ve beslenme sorunu, tüketiciler için gıda güvenliği gibi) istatistiksel araştırma sürecini yürütebilecekleri toplumsal fayda veya sosyal farkındalık kazandırabilecek bir proje oluşturmaları istenebilir.”  Sayfa 156

2) SOSYAL BILGILER DERSI ÖĞRETIM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi önermesi sokak hayvanı tabiri yerine evcil köpek denilebilir.

Metin: “SB.5.4.4 Beyin fırtınası tekniği kullanılarak öğrencilerden muhtarlık, belediye, kaymakamlık veya STK ile iş birliği yapılarak giderilebilecek (okul bahçesinde ve okul yolunda güvenlik için konulması gereken tabelalar, kasisler, mahallenin güzelleştirilmesi ve temizliği, ihtiyaç sahiplerine yardım etme, sokak hayvanları ile ilgili beslenme, barınma ve güvenlik önlemleri vb.) ihtiyaç veya sorunları belirlemeleri istenir ve bu ihtiyaç ve sorunlar listelenir. Öğrencilerden listedeki sorun veya ihtiyaçlardan birini seçmeleri istenir. Belirlenen sorunların giderilmesinde toplumsal dayanışma ile bireysel davranış ve tutumların önemli olduğu vurgulanarak yardımseverlik (D20.2) ve duyarlılık (D5.2) değerleri üzerinde durulur. Seçilen ihtiyacın giderilmesi veya sorunun çözüm yolları hakkında bilgi toplaması için başvurabilecekleri yazılı, görsel veya dijital kaynakları belirlemeleri istenir (SDB1.2, OB1, OB2, OB4). Sayfa 55”



3) OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemeyi teşvik eden cümle gözden geçirilmelidir. Barınaklarda veya kendi evinin bahçesinde besleme önerilebilir.

Metin: “Belirli gün ve haftalara uygun olarak örneğin, hayvanları koruma gününde hayvan barınaklarına mama toplamak. Yaşadığı mahallede hayvanların barınmasına yönelik kedi evi, köpek kulübesi, kuş yuvası gibi besleme ve korumaya yönelik etkinlikler düzenlemek.” Sayfa 125

Sonuç olarak yukarıda verilen örnekleri göz önüne alarak hükümetin 5199 sayılı hayvanların korunmasına dair kanunda yapacağı düzenleme, medeni şehirleri olan tüm ülkelerde olduğu gibi sokakta bir tane bile sahipsiz başıboş köpek olmayacağı üzerine olacaktır. Başıboş bir köpeğin bir insanı özellikle de çocuğu öldürdüğü, okul civarında köpek ısırması sonucu kuduz olup ölen çocuklar olduğu göz önüne alındığında sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemek suç olacaktır. Nitekim dünyanın her yerinde bırakın sokakta köpek beslemeyi yabani hayvanların, sincapların beslenmesi yasaktır. O halde son beş yılda 500 e yakın insanımız ölmüş, 30 kişi köpek ısırığı nedeniyle kuduz olmuş, başıboş köpekler nedeniyle 2700 trafik kazası olmuş ise eğitim müfredatımızda sokakta başıboş köpek olmaması gerektiği, sokakta başıboş köpek beslemenin merhamet değil merhamet sapması olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Başıboş köpekler okullarından evlerine dönerken çocuklarımızı parçalarken köpek beslemeyi bir erdem gibi gösteren müfredat metinleri kabul edilemez.

Son olarak eğitim müfredatının baştan aşağı sokakta sıfır başıboş köpek politikası doğrultusunda gözden geçirilmesi elzemdir. Aksi halde Türkiye Büyük millet meclisi 5199 sayılı kanunu sokakta başıboş köpek olmaması için sıfır başıboş köpek politikasına göre değiştirdiğinde Türkiye Yüzyılı müfredat modeli, sokak hayvanı, sokakta köpek besleme, sokakta köpek kulübesi, sokak hayvanlarına mama toplama vesaire örnekleri önermeleri boşlukta kalacaktır. Bu yüzden sokakta hatta hastane ve “her okula bir can dost” projesi ile okul bahçelerinde köpek beslemenin hayvan severlik olmadığını anlatmaya başlamalı ve bir an önce bu hatadan dönülmelidir.

Mehmet Altuntaş

https://hertaraf.com/haber-basibos-kopek-sorunu-ve-turkiye-yuzyili-milli-egitim-mufredat-modeli-mehmet-altuntas-13205

SOKAK KÖPEKLERİ Mİ SOKAK MAGANDALARI MI?

M. Ziya Gümüş

SOKAK KÖPEKLERİ Mİ SOKAK MAGANDALARI MI?

Bir dönem Twitter’da haftanın her günü için açılan taglar vardı. #Pazartesi #Salı… gibi… Ülkede de aynen buna benzer gündem maddeleri veya sabiteler vardır. Mesela dünya ana dil gününde herkes anadilini hatırlar, yazarlar bu konuda yazılar yazarlar, çizerler çizgi çizerler, ozanlar türkü söylerler…

Dünya barış günü gelir, barış yazıları yazar, barış türkülerini söyleriz. Kısacası günün anlam ve önemine binaen yazar, çizer senenin sonunu getiririz.

Bir de küllenmeye yüz tutan gündem maddelerimiz vardır. Bir rüzgâr gelir, küllenmeye yüz tutan bu ateşe körük olur, kor ateş haline çevirip yüreklere düşürür, gündem olur. Buna misal de zaman zaman sağa sola saldıran şu sokak köpeklerini ve pitbull gibi köpek cinslerini getirebiliriz. Birkaç hafta önce Gaziantep’te köpek saldırısına maruz kalıp yüzü parçalanan kız çocuğu nedeniyle şu başıboş, avare köpekler yine gündem maddelerimizden bir tanesiydi.

Hepimiz “Gündeme takılmamak gerekir” diye bir cümleyi duymuşuzdur. Ben de gündeme takılmayayım, gündemde sokak köpekleri yokken şu köpekler meselesine değineyim dedim; ama o da ne! Yazımın bu kısmına geldiğimde yukarıda sözünü ettiğimiz rüzgâr esti, yine çok sayıda saldırı haberleri ajanslara düştü.

Kendi aramızda da zaman zaman sokak köpeklerini konuşuyoruz. Bu sohbetlerde mutlaka “Arkadaş! Köpeklere dokunamıyoruz. Köpekler insanlardan daha fazla değere bindi” benzeri bir cümle de kuruyoruzdur.

Toplumun büyük kesiminde ülkede bir şeylerin ters gittiği kanısı vardır. Şu ters giden şeylere şu avare, sokak köpekleri meselesini de eklemek mümkün.

Mesela fıkraların gerçeğe dönüşmesi bir şeylerin ters gittiğinin işaretidir. Anlatılır ki adamın biri donun düştüğü, soğuk bir kış günü yabancısı olduğu bir köye gider. Köpekler bu yabancıyı görünce ona doğru gelip havlamaya başlarlar. Adam kendini korumak için yerden bir taş almaya çalışır. Ama ne görsün! Soğuktan taşlar yere yapışmış. İşte o zaman da tarihe geçen ve hepinizin bir şekilde duymuş olduğu o antika sözü söylemiş; “Burada taşları bağlamışlar, köpekleri salıvermişler”

Elimiz bağlı olsa da dilimiz bağlı değil. Öyleyse;

1-Sahipsiz sokak köpekleri konusunda gürültü çıkaran,  sahipsizlerin sahibiyiz diyen güruha birer köpek zimmetlenmelidir.

2-Sokak köpekleri iktidar boşluğundan istifade ederek örgütlenmişler. Sokak köpekleri ülkeyi parçalamasa da, insanımızı parçalayan birer terörist olmuş, alan kapmışlardır. Terörle Mücadele Kanununa bir ekleme yapılmalı, yaptıkları eylemler karşılıksız bırakılmamalıdır.

3- 5199 sayılı hayvanları koruma kanunu diye bir kanunumuz varmış. İnsanları köpeklerden koruyacak bir kanun da çıkarılmalıdır.

4-Sokak köpekleri sorunu, bir güvenlik ve asayiş sorunu halini aldığı bilinmelidir.

5-Köpek saldırılarına karşı TSK hareket geçmelidir.

6-Türkiye’nin büyümesi ile köpeklerin çoğalıp büyümeleri arasında görülen düz orantı hayra yorumlanmamalıdır.

7-“Önce İnsan” mottosu, yerini “Önce Hayvan” mottosuna bırakmamalıdır.

8-Daha önce köpeğin insanı ısırması haber değildi, insanın köpeği ısırması haberdi. Artık köpeklerin insanları sık sık ısırmaları üstelik haber olmaları onların da sosyolojileriyle beraber psikolojilerinin bozulmasının işareti olduğu cihetiyle üzerinde düşünülmelidir.

9-Sokak köpeklerinin koskoca ülkenin ana gündem maddelerinden biri haline gelmesi, ülkeye yakışmamakta ve 2053 hedeflerini riske ettiği görülmelidir.  

10-Millet “Sokak köpekleriyle yaşamayı öğrenmeliyiz” çaresizliğine itilmemelidir.

11-“Sokak köpekleri… hastanelik etti” gibi haberlerden köpeklerin sadece terörist olmadıklarını aynı zamanda çete-maganda oldukları da görülmelidir.

12-Sokak köpekleriyle senkronize havlayan köpekler arasına bir set çekilmelidir.

13-Zenginlerin sitelerinde sokak köpeklerine pek rastlanmaması bir zenginin, bir kodamanın çocuğuna saldırmamaları dikkate değerdir. Bu nedenle zenginlerin sesi çıkmamakta, fakiri de kimse duymamaktadır. Sosyal devlet üzerine düşeni yapmalı, köpeklere ve zamlara karşı fakirin elinden tutmalıdır.

Konumuz köpekler iken zam da nereden çıktı? diye soracak olursanız, aklımızdan çıkmıyor ki!

https://dogruhaber.com.tr/yazar/m-ziya-gumus/18225-sokak-kopekleri-mi-sokak-magandalari-mi/

Başıboş sokak köpekleri güvenlik sorununa dönüştü

Başıboş sokak köpekleri güvenlik sorununa dönüştü

Başıboş sokak köpekleri ülkenin birçok noktasında güvenlik sorunu haline geldi. Sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan çocuk ve öğrencilerin sayısı son günlerde giderek artarken sadece 1 ay içerisinde Kayseri, Ankara Manisa ve Tokat’ta 4 çocuk köpeklerin saldırısı ile ağır yaralandı. Vatandaşlar başıboş köpeklerle ilgili belediyeleri şikayet yağmuruna tutarken, yetkililer ise kısa süre önce hayata geçirilen hayvan hakları düzenlemesi nedeniyle ellerinin kollarının bağlı olduğu cevabını veriyor. 2021-12-14 09:49:00

Başıboş sokak köpekleri güvenlik sorununa dönüştü
Yeni Akit Gazetesi

Türkiye genelinde her yerde sürüler halinde gezen ve savunmasız küçük çocuklara, yaşlılara saldıran sokak köpekleri, artık bir güvenlik sorunu haline geldi. Son zamanlarda sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan çocuk ve öğrencilerin sayısı giderek artmaya başladı. 4 Kasım’da Kayseri’nin Tomarza ilçesinde 11 yaşındaki bir kız çocuğu köpeklerin saldırısından vatandaşlar tarafından kurtarılırken Ankara’nın Pursaklar ilçesinde 12 yaşındaki Enes Koca da okuldan eve dönerken başıboş köpeklerin saldırısıyla ağır yaralandı. 30 Kasım’da ise Manisa’nın Yunusemre ilçesinde 3’üncü sınıf öğrencisi Mert Dilek başıboş köpeklerin saldırısına uğrayarak ölümden döndü. Tokat’ın Reşadiye ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi’nde de 6 Aralık akşamı evine giden 14 yaşındaki Sude Ceylin Ertuğrul, sokak köpekleri tarafından yaralandı. Kız çocuğunu vatandaşlar ölümden kurtardı.

Korku salıyorlar!

Sabahları çocuğunu okula yalnız başına gönderemediğini söyleyen anne M.H, “Sabahları çocuğum okula giderken yürüdüğü yol üzerinde sürü halinde köpekler geziyor. Belediyeye konuyla alakalı 10 defa şikayette bulunduk. Bize köpekleri topladıklarını söylüyorlar ancak toplanan köpekler yine o bölgede gezmeye devam ediyor. Haberlerde her gün bir çocuğun köpekler tarafından saldırıya uğradığını okuyoruz. Bu duruma bir çözüm bulunmalı” dedi. Sabah 6’da işe gittiğini söyleyen T.B de, “Mecburen işe gitmek için sabah 6’da kalkıyorum. O saatlerde hava karanlık, sokaklar tenha oluyor. İşe otobüsle gidip gelen bir insan olarak ister istemez korkuyoruz. Allah muhafaza birine saldırsalar paramparça ederler. Bir tane değil, iki tane değil sürü halinde geziyorlar. Bir insan 5 tane köpekle nasıl başa çıkabilir ki” ifadelerini kullandı.

Şikayetlerin hedefi haline gelen belediyeler ise “Yapılan ihbarlar dikkate alınıyor. İhbar edilen hayvanın kulağında küpe varsa yasa gereği herhangi bir işlem yapamıyoruz. Eğer yakalanan hayvanda küpe yoksa bu hayvana küpe takılıyor, sisteme işleniyor, 10 gün hayvan barınağında kalıyor, aşıları yapılıyor daha sonra sahiplendirmeye çalışıyoruz. Eğer hayvanı kimse sahiplenmiyorsa yasa gereği yakalandığı yere geri bırakmak zorunda kalıyoruz. Yakalanıp rehabilite edilen hayvanlar sokaktaki diğer hayvanlarla karşılaştığı için ister istemez saldırgan olabiliyor. Bu konuyla alakalı mevcut yasada köpeklerin barınaklara alınabilmesi için bir düzenleme gerekiyor. Yoksa yakaladığımız hayvanlarla ilgili prosedür bu şekilde işliyor” bilgisini aktarmaktan başka bir şey yapamıyorlar.

Yetkililerin eli kolu bağlı

Vatandaşlar daha fazla çocuk ve savunmasız vatandaşın köpek saldırısına uğramadan gerekli düzenlemenin yapılmasını beklerken belediyelerin elleri kolları ise 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinde belirtilen, “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanlar öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır” ibaresi nedeniyle elleri kolları bağlanmış durumda.

Başıboş sokak köpekleri güvenlik sorununa dönüştü

Türkiye genelinde her yerde sürüler halinde gezen ve savunmasız küçük çocuklara, yaşlılara saldıran sokak köpekleri, artık bir güvenlik sorunu haline geldi. Son zamanlarda sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan çocuk ve öğrencilerin sayısı giderek artmaya başladı. 4 Kasım’da Kayseri’nin Tomarza ilçesinde 11 yaşındaki bir kız çocuğu köpeklerin saldırısından vatandaşlar tarafından kurtarılırken Ankara’nın Pursaklar ilçesinde 12 yaşındaki Enes Koca da okuldan eve dönerken başıboş köpeklerin saldırısıyla ağır yaralandı. 30 Kasım’da ise Manisa’nın Yunusemre ilçesinde 3’üncü sınıf öğrencisi Mert Dilek başıboş köpeklerin saldırısına uğrayarak ölümden döndü. Tokat’ın Reşadiye ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi’nde de 6 Aralık akşamı evine giden 14 yaşındaki Sude Ceylin Ertuğrul, sokak köpekleri tarafından yaralandı. Kız çocuğunu vatandaşlar ölümden kurtardı.


Korku salıyorlar!
Sabahları çocuğunu okula yalnız başına gönderemediğini söyleyen anne M.H, “Sabahları çocuğum okula giderken yürüdüğü yol üzerinde sürü halinde köpekler geziyor. Belediyeye konuyla alakalı 10 defa şikayette bulunduk. Bize köpekleri topladıklarını söylüyorlar ancak toplanan köpekler yine o bölgede gezmeye devam ediyor. Haberlerde her gün bir çocuğun köpekler tarafından saldırıya uğradığını okuyoruz. Bu duruma bir çözüm bulunmalı” dedi. Sabah 6’da işe gittiğini söyleyen T.B de, “Mecburen işe gitmek için sabah 6’da kalkıyorum. O saatlerde hava karanlık, sokaklar tenha oluyor. İşe otobüsle gidip gelen bir insan olarak ister istemez korkuyoruz. Allah muhafaza birine saldırsalar paramparça ederler. Bir tane değil, iki tane değil sürü halinde geziyorlar. Bir insan 5 tane köpekle nasıl başa çıkabilir ki” ifadelerini kullandı.

Şikayetlerin hedefi haline gelen belediyeler ise “Yapılan ihbarlar dikkate alınıyor. İhbar edilen hayvanın kulağında küpe varsa yasa gereği herhangi bir işlem yapamıyoruz. Eğer yakalanan hayvanda küpe yoksa bu hayvana küpe takılıyor, sisteme işleniyor, 10 gün hayvan barınağında kalıyor, aşıları yapılıyor daha sonra sahiplendirmeye çalışıyoruz. Eğer hayvanı kimse sahiplenmiyorsa yasa gereği yakalandığı yere geri bırakmak zorunda kalıyoruz. Yakalanıp rehabilite edilen hayvanlar sokaktaki diğer hayvanlarla karşılaştığı için ister istemez saldırgan olabiliyor. Bu konuyla alakalı mevcut yasada köpeklerin barınaklara alınabilmesi için bir düzenleme gerekiyor. Yoksa yakaladığımız hayvanlarla ilgili prosedür bu şekilde işliyor” bilgisini aktarmaktan başka bir şey yapamıyorlar.

Yetkililerin eli kolu bağlı
Vatandaşlar daha fazla çocuk ve savunmasız vatandaşın köpek saldırısına uğramadan gerekli düzenlemenin yapılmasını beklerken belediyelerin elleri kolları ise 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinde belirtilen, “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanlar öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır” ibaresi nedeniyle elleri kolları bağlanmış durumda.

https://www.yeniakit.com.tr/haber/basibos-sokak-kopekleri-guvenlik-sorununa-donustu-1606282.html

İnsan yiyen köpekler uyutulmalı mı?

“İnsan yiyen köpekler itlaf edilmeli”
İnsan yiyen köpekler itlaf edilmeli
Eskişehir’de Erinç Pütün’ün beslediği köpekler tarafından parçalanarak öldürülmesi, başıboş köpek sorununu yeniden gündeme getirdi.

“İNSAN YİYEN KÖPEKLER İTLAF EDİLMELİ”
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya, AA’ya yaptığı açıklamada, söz konusu olaya karışan köpeklerin hem otopsilerini yapmak hem de insan yemeye alışmış köpekleri ortadan kaldırmak için itlaf edilmesi gerektiğini ifade ederek, “Hemen diyoruz, çünkü zaman geçtikçe pençe, ağız, mide gibi yerlerindeki delillere ulaşmak zorlaşacak veya imkansızlaşacaktır” diye konuştu.

“BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU VAR”
“Sokak köpeği değil, başıboş köpek sorunu var” diyen Başkaya, “Zira başıboş dolaşan köpekler sadece sokaklarda değil, kırsal kesimlerimizde de çok ciddi ve giderek büyüyen bir sorundur. Türkiye’nin onlarca yıldır devam eden başıboş köpek sorunu bu şekilde ele alınmaya devam ettikçe daha uzun yıllar boyunca başımızı ağrıtmaya devam edecektir” dedi.

https://www.sabah.com.tr/gundem/2015/03/17/insan-yiyen-kopekler-itlaf-edilmeli