YAŞANABİLİR ŞEHİR PLATFORMU ÜYE LİSTESİ

Yaşanabilir bir şehir için 

Yaşanabilir Şehir Platformunun Üyeleri

YAŞANABİLİR ŞEHİR PLATFORMU ÜYE STK LİSTESİ
1) ADALET GÖNÜLLÜLERİ DERNEĞİ (ADALET DER)
2) ANADOLU EĞİTİM KÜLTÜR VE BİLİM VAKFI
3) ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU
4) ARAŞTIRMA VE KÜLTÜR VAKFI
5) BİRİZ DERNEĞİ
6) BİRLİK VAKFI
7) DİYANET-SEN KADIN KOMİSYONU
8) DOSTYAR-DER
9) EĞİTİM–BİR SEN
10) EKİN VE NESİL DERNEĞİ
11) ELDEN ELE DERNEĞİ
12) ENDER
13) GELECEĞİN SESİ DERNEĞİ (GESEDER)
14) GELİŞİM EĞİTİM VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR FEDARASYONU (GESAR)
15) GENÇ İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı
16) GENÇ MEMUR-SEN ANKARA
17) HAYAT BOYU EĞİTİM DERNEĞİ
18) HER-DEM DERNEĞİ
19) HUKUK ve DEĞİŞİM DERNEĞİ
20) HUKUKÇU KADINLAR DERNEĞİ
21) HUKUKÇULAR DERNEĞİ
22) İGEDER – İNSANİ GELİŞİM DERNEĞİ
23) İHH ANKARA
24) İLKDER – İLKE KADIN İLİM KÜLTÜR ve DAYANIŞMA DERNEĞİ
25) İNFAK VAKFI
26) KARDELEN VAKFI
27) MAHRUMLARLA EKONOMİK VE KÜLTÜREL DAYANIŞMA VAKFI (MEKDAV)
28) MEMUR-SEN KADIN KOLLARI
29) ODTÜ MEZUNLARI BİRLİĞİ VAKFI (ODTÜ MEBİVA)
30) ÖĞDER – ŞUURLU ÖĞRETMENLER DERNEĞİ
31) ÖNDER ANKARA – İMAM HATİP O. MEZUNLARI VE MENSUPLARI DERNEĞİ
32) STRATEJİK DÜŞÜNCE ENSTİTÜSÜ
33) ŞEHİR VE MEDENİYET DERNEĞİ
34) T.KAD.BİR – TÜRKİYE KADINLAR KÜLTÜR VE DAYANIŞMA BİRLİĞİ DERNEĞİ
35) VAHDET VAKFI
36) VEFA İLİM KÜLTÜR DERNEĞİ
37) YEK ADIM DERNEĞİ (YEKAD)
38) SİYASALLILAR VAKFI
39) CİHANNÜMA DERNEĞİ
40) GÜSODER (GÜVENLİ SOKAKLAR VE YAŞAM HAKKINI SAVUNMA DERNEĞİ)
41) 28 ŞUBAT ÖĞRENCİ DERNEĞİ
42) KİMDER (KAYSERİ İMAM HATİP LİSESİ MEZUNLAR DERNEĞİ) ANKARA TEMSİLCİLİĞİ
43) ASMAKÖPRÜ – ULUSLARARASI ÖĞRENCİ DERNEĞİ
44)
45)

YAŞANABİLİR ŞEHİR PLATFORMU İSTİŞARE TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

Yaşanabilir Şehir Platformunun başıboş köpek sorunu ile mücadele kapsamında yaptığı 3. istişare toplantısı Araştırma Kültür Vakfı misafirliğinde yapıldı

5199 ile ilgili Gerekçeli Kanun Teklifi-Musa Uzunkaya

SAHİPSİZ VE BAŞIBOŞ SOKAK KÖPEKLERİYLE İLGİLİ NASIL BİR DÜZENLEME YAPILMALI?

(Gerekçeli Kanun teklifi)

Musa Uzunkaya 04.06.2024 Ankara

5199- sayılı kanunda yapılması düşünülen değişikliklerle, son zamanlarda saldırma şiddeti, insanları öldürme sayı ve riski gittikçe artan başıboş sokak köpeklerine karşı alınması gereken tedbir ve tavsiyelere dair bugüne kadar bir çok makale yazarak, ilgili merci, makam ve basın kuruluşuna ulaştırdım, sosyal medyada paylaşımlarda bulundum.

Bir kere hayat düsturu, İslam’ın ön gördüğü sevgi, saygı ve merhamet ekseninde oluşan bir fert olarak başta insan olmak üzere, canlı cansız, nebadat, cemadat, hayvanat ve tüm varlıklara karşı merhametli olmayı, “ Men la yerham, la yurhamhu ; “ Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” Nebevi beyan ve hadisiyle, “İrhamu men fi’l-arzı, yerhamukum men fi’s-semai” “Siz yeredeki tüm canlı ve varlıklara merhametli olunuz ki, gökteki melekler, mele-i a’lanın mensupları da size merhametli olsun, acısın!..” nebevi ikazı benim ve tüm müslümanların vasfıdır.

Bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek, bir insanın hayatının kurtarılmasının bütün insanlığın hayatının kurtarılması olduğunu beyan eden Kur’an ayetlerini imanın gereği olarak kabul edip bu istikamette hareket eden, susuz bir köpeği kuyudan çektiği su ile sulayıp susuzluğunu gideren bir günahkar kadının sırf bu yüzden affedildiğini müjdeleyen, yine kedisini bir odada kasıtlı aç bırakıp ölümüne sebep olan ameli itibarıyla saliha olduğu bilinen bir kadının da sırf bu yüzden cehenneme gittiğini bize bildiren bir peygambere inanmış, ümmet olmuş ve yolundan yürümeye çalışan bir müslüman olarak aşağıda ortaya koyacağım örnek vakalar ve köpeklerin insan hayatına mal olan saldırıları karşısında alınmasını talep edeceğim tedbirler, yine inandığım dinim ve onun tebliğcisi olan Hz. Muhammed (sav) Efendimizin düsturları gereğidir.

İslama göre, her insan için şu beş şeyi korumak mutlak sorumluluktur;
1-) Canı muhafaza,
2-) Aklı muhafaza,
3-) Nesli muhafaza,
4-) Malı muhafaza ve
5-) Dini muhafaza.
 Bu beş temel hükümden en önemlisi ve ilki ;
CANI MUHAFAZADIR.
Can ve hayat yoksa din dahil hiç bir şey yok demektir.

Kainatta varedilen her şeyi de Allah insan için yaratmıştır. Bütün mükevvenat insan oğluna musahhar kılınmış, eşref-i mahlük ve en mükerrem varlık olarak adlandırılmıştır.
“ Küllü şey, linnas”
“ Her şey insan içindir”
kuralı Hz. Adem’den beri var olan gerçekliktir.

Bütün insanlık da, diğer insanların hakk-ı hayatını korumakla mükelleftir, kimseye eliyle, diliyle, malıyla hiç bir şekilde zarar verme hakkına sahip değildir. Şayet böyle bir zarar, cana, mala ve bedene müeddi cereyan ederse, karşılığını kısas, diyet, ta’zir ve benzeri hukuki kurallar çerçevesinde ödemek zorunda kalır.

“Zarar zamin olunur.” Mecelle kaidesi ve “ Zarar-ı eşed, zarar-ı ehaf ile izale olunur.” düsturları hep insanın temel haklarını korumaya matuftur.

Yakın bir tarihte köpeklerin sadece yollara aniden çıkması sonucu, araçların kaza yapmasına sebep olan vakaların sayısı ;
3476, bu kazalarda ölen insan sayısı da; 67- olup, yaralanan, sakat kalıp özürlü ve engelli durumuna düşen insan sayısı binlerce, araçlardaki hasar bedeli ise yüz milyonlarca dolardır. Ayrıca doğrudan sokak, cadde, şehir park ve meydanlarda köpek saldırılarıyla onlarca ölü, yüzlerce sakat kalan yaralı gerçeğiyle karşı karşıyayken, bir kısım insanların hayvan sever rollerine bürünüp bu aleni cinayetleri savunuyor konumuna girmesinin, kusura bakılmasın ama dağdaki teröristin gelip şehirlerde insan öldürmesini savunmak arasında fark yoktur. Terörist kolluk kuvvetleri tarafından saldırı anında öldürülürse hiç bir hukuki sorumluluğu olmaz,  bilakis haklı olarak taltif edilirken, çocuğunu öldürmek ve parçalamakta olan köpeklere silahıyla müdahale eden yakınlarına cezai işlem, yargısal takip ve ilgili sözde hayvan severler tarafından mahalle baskısı, kınama ve protesto geliyorsa ortada çok daha büyük bir felaket var. Köpek terörizmine aleni destek vermek gibi bir durumla karşı karşıyayız demektir.

İnsanı merkeze almayan hiç bir sevgi ve merhamet samimi değildir ve bilinen bilinmeyen bir çok kötü niyeti içinde barındırıyor demektir.

Öncelikle yapılacak yeni yasal düzenlemede, köpek ve sözümona hayvan haklarını savunduğunu iddia eden ve bir çoğu ideolojik maksatları taşıyan, devletle evlat ve yakınlarını karşı karşıya getirtip, “ülkede bir köpek sorununu dahi çözmekten aciz iktidarlar” suçlamasıyla devleti ve milleti idare edenleri halk nezdinde küçük düşürmek, sandıkta veya sokakta sorgulatmak maksadını taşıyan kötü niyet sahibi insanlar olduğunu düşünmekteyim.

Binaenaleyh bu tür dernek, şahıs, grup ve varsa kliklerle alakalı suça sahip çıkmak, suçluyu korumak, insanların ölümüne seyirci ve destekçi olmak gibi hukuki sebeplerle yargısal işlem, mahkümiyet ve her türlü cezai işlem ve takibat yasa kapsamına alınmalıdır.

5199 Sayılı Yasada yapılması düşünülen değişikliklere dair bir vatandaş olarak yukarıda yapılması gereken değişikliklerin  gerekçeleri üzerine durulmuştur.

Şimdi de yer almasını temenni ettiğim maddeler şunlardır;

1-) Her tür hayvan (koyun, keçi, arı) ve benzeri hayvan sürülerini canavar ve hırsızlara karşı koruma maksatlı yerli cins beslenen köpeklerle, genelde meskün mahallerden uzak tenha köy ve mahallerde iskan eden insanların,  meskenlerini çeşitli tehlikelere karşı koruma maksatlı cinsi yasaklanmamış, yabancı menşeli olmayan ve tasmalı olarak evlerin avlusunda  bulundurulan köpekler ve rmniyet ve güvenlik güçlerinin narkotik ve benzeri suçları takipte istimal ettikleri köpeklerin korunup muhafazasıyla ilgili özel düzenlemeler yönetmelik ve genelgelerle yapılacaktır.

2-) Bu üç sınıf köpeğin dışında yerli veya yabancı süs köpeği olarak, sağlık, bakım, çip ve kayıt işlemleri tamamlanmış hayvanların tasmalı, sahiplerinin elinde ve serbest bırakılıp insanlara zarar vermeyecek bir şekilde dışarda gezdirilebilir.

Apartman ve sitelerin giriş katları dahil tüm kat ve dairelerinde şahısların hangi tür köpek olursa olsun, site yönetimi veya tek bir hane veya ferdin dahi müşteki olması halinde ilgili mahalli veya mülki idareye baş vurması halinde, en geç bir hafta içerisinde, varsa apartman ve sitelerin bahçe ihata duvarları içerisinde özel köpek barınaklarına yerleştirilmesi, yoksa, belediyelerin kendi barınaklarıyla, sahipli bu tür evlerde saklanması problemli köpeklerin barındırılması için tahsisi mümkün bedeli ödenen özel barınaklara konulması zorunludur.

Bu konuda sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin ellerindeki sahipli köpekler yetkili makamlarca teslim alınıp, arzu eden ve bu imkanı hazır veya hazırlayabilecek şahıslara teslim edilir.

Bu tür,  ihtiyaç olmaksızın özel hobisi, lüksü ve zevki olarak  köpek ve kedi besleyenlerin kayıt altındaki yıllık tüm masraflarının ( mama, beslenme, aşı ve tedavi dahil) tutarının %50’sini geçmemek üzere mer’i vergi yaslarına göre vergilendirilip, bu vergilerin %50’ si ilgili bakanlıkların bu maksada matuf  harcamasına, diğer % 50’si de mahalli idarelere aynı maksatla aktarılır.

Maksat ve amaç dışı kullanım halinde tüm yetkililer, görevi suistimal ve kötüye kullanma suçu işlemiş sayılarak haklarında tazmin dahil her türlü yasal işlem başlatılır.

Bahse konu vergilerle, bu yasanın getirdiği cezai hükümler  her yıl düzenlenen genel vergi artışlarına paralel olarak artırılır.

Müteakip maddelerde de ceza ve değişik nedenlerle tahsil edilecek paralar aynı maksadın dışında kullanılamaz.

3-) Halen sahiplenilmiş ve muhtelif zaman dilimlerinde barınaklarda toplanan köpeklerin sahiplenilmesi için ilana çıkıldıktan en geç bir ay sonra sahiplenilen köpeklere kulak küpeleri, takip çip’i, sağlık tedavi, bakım ve diğer  işlemleri ikmal edilen sahiplenilmiş hayvanların- kedi ve köpekler- tüm bakım ve masrafları sahiplenen şahıslara aittir.

4-) Kulak küpesi ve diğer tüm resmi işlemleri ikmal edilmiş sahipli köpeklerin sahibinin ölmesi halinde, derhal varisleri tarafından sahiplenilmiş sayılır. Doğacak zararlarının sorumluluğu varislerin üzerine alınmayan köpeklerin barınaklara alınana kadar, saldırma, yaralama ve başıboş olarak sokakta bulunmasından doğacak cezai sorumluluk köpek sahibinin varislerine aittir. Her türlü maddi ve manevi doğabilecek tazminattan üçüncü şahıslara karşı hukuk nezdinde bu varisler sorumludur.

Barınaklara alınan köpekler, ilana rağmen bir ay içerisinde herhangi bir kimse tarafından sahiplenilmezse, diğer sahipsiz köpekler hakkında yapılacak uyutma ve inaf işlemleri bunlar için de geçerli olacaktır.

5-) Sahipli, kulak küpeli ve çip’le takip edilen köpeklerin başıboş sokaklarda görülmesi halinde, bunları toplamakla yetkili ve sorumlu olan kurum ve kuruluşların yetkilileri üçüncü şahısların şikayeti olsun olmasın derhal onları geçici barınaklara alıp bir ay süreyle muhafaza etmek, sahibine 2024 rayiçlerine göre; 10.000 (on bin), ikinci ve üçüncü kez tekerrür ederse cezalar da ikiye ve üçe  katlanarak 20.000 ve 40.000 TL’ ye çıkar.

Üç defa köpeğini serbest, sokaklara sahipsiz bırakan ve ceza alan şahsa sahiplenmek üzere bir daha köpek verilmez.

6-) Sahipli köpek her hangi bir şekilde üçüncü şahısların canına ve malına (hayvan, araç, ev, eşya, gıda v.s.) zarar verirse, bu zararlar;  sağlık harcamaları, (ağır veya hafif tedavi türünden de olsa) tamamı köpek sahibi tarafından kuruşu kuruşuna tedavisi, ister özel isterse devlet sağlık kurumları tarafından yapılmış olsun eksiksiz ve vaktinde öder. Ödemekten imtina ederse, bizzat insan yaralamak ve uzuvlarına zarar vermek suçundan yargılanıp hem para hem de mahkumiyet cezasına çarptırılır. Bu suçlardan doğacak cezaların tecili veya paraya tebdili söz konusu olamaz.

7-) Sahipli köpek veya köpekler bir veya birden fazla insanın ölümüne sebep olursa,  köpeklerin sahipleri kasta benzer  bir eylemle ölüme sebebiyet vermekten dolayı ağır cezada yargılanır. Ölen ve yaralananın ailesine hukuk çerçevesinde her tür tazminatı ödemekle mükellef tutulur.

😎 Sahipsiz köpekleri toplamak, talep edenlere sahiplenilmek üzere vermek, barınaklarda olması gerektiği halde ortalıkta başıboş dolaşan sahipsiz köpeklerin toplanıp, veternerlik nezdinde uyutularak ifnasını sağlamak zorunda olan belde, ilçe, il ve büyükşehir belediyeleriyle, belediye mücavir alanları dışındaki köpeklerin toplanması ve ifnasından sorumlu olan illerde vali, ilçelerde kaymakamlar, tüm sorumlu birimleriyle, (5, 6 ve 7. ) maddelerdeki sorumluluklara tabi, hukuki yaptırımlara muhatap olur.

9-) Yurtdışından ithal edilen ve daha önce de yasaklandığı ifade edilen pitbull ve benzeri her cins azgın saldırgan köpeğin sahiplenilmesi ve ülkede bulundurulması yasaktır.

Köpeklerin beslenmesi için dışardan ithal edilen ve hayvanların esas karakterlerini bozup  hırçınlık ve vahşiliğe yönelttiği iddia edilen her türlü köpek ve kedi maması, başta İsrail menşeli olmak üzere ithal şartları ağırlaştırılacak, veya devlet denetiminde akredide edilmiş iyi laboratuarlarda  denetimden geçirilerek, yüksek gümrük vergisiyle  girişi sağlanacak.   Buradan tahsil edilecek gelirler de sağlıklı barınakların tesis ve temini için harcanacaktır.

10-) Hayvan koruma amaçlı kurulmuş olan dernekler ve şahıslar, bu konularda bilinçlendirilip, önce insan sonra hayvan ve haklarının korunması hususunda uyarılacak.

Ülkenin huzurunu bozmaya, devleti ve yönetimi zaafa, milleti ve özellikle köpek saldırılarında hayatını,  sağlığını kaybetmiş kimseler ve yakınları karşısında idarecileri küçük düşürmeye, devlet kurumlarını baskı ve şantajlarla görevini yapamaz hale getirmeye teşebbüs, terör örgütlerine aleni destek verme anlamında kabul edilerek, terörle ilgili yasaların kabul ettiği suçlardan yargılanır. Ayrıca, haklarında maddi tazminat dahil, zarara uğrayan şahısların doğrudan dava açma hakkı saklı tutulmalıdır.

12-) Hayvan koruma amaçlı kurulmuş dernek, üye veya şahsen bu amaçlar için gösteri, sözlü ve yazılı basına açıklamasıyla toplumu devlete karşı tahrik eden her şahsa üçten fazla olmamak üzere sahipsiz köpek ve kediler, diğer maddelerde ifade edilen  tüm hukuki sorumluluklar  çerçevesinde verilir.  

11-) Diyanet İşleri Başkanlığımız tüm birimleriye, İslam dinini toplumun tamamına ve eksiksiz olarak anlatmakla mükelleftir. Evlerin içinde köpek beslemenin dindeki yerini açık olarak sık sık beyan etmeli, sağlık bakanlığımız evde beslenen bu hayvanlardan varsa bulaşan rahatsızlıklarla ilgili bilimsel açıklamalar yapmalı, kamunun diğer kurum ve kuruluşlarının, başta TÜİK olmak üzere, evinde köpek besleyen ailelerin çocuk yapıp yapmama hususundaki davranış biçimlerini, niçinleriyle beraber devletin yetkili makamlarına yıllık istatistiklerle sunmalıdır.

12-) Takribi, 12.000.000 ( on iki milyon ) olduğu tahmin ve ifade edilen sahipsiz köpekler, geliri sahiplenilen ve birinci maddede ifade edilen köpeklerin sağlıklı ve nezih ortamlarda idame-i hayat edebilmelerine de katkı sağlamak üzere, kendi örf ve gelenekleri, din ve inançları itibarıyla (bizim yemediğimiz bir çok yırtıcı hayvan yanında)  köpek eti yiyen başta Çin olmak üzere, Filipinler, Kore, İç asya ve Vietnam  gibi ülkelere kesilmiş veya canlı olarak ihraç edilebilir.

Dinimiz yasakladığı için biz köpek eti yemiyoruz. Basındaki bilgilere göre, Çin geçen yıl 25.000.000- ( yirmi beş milyon) köpek eti tüketmiş.

 Özetle son olarak;

Yani yurdumuzdaki  (vejetaryenler hariç) hayvan hakları savunucuğuyla sokakları terörize eden bazı insanlar, deniz ürünlerinin neredeyse tamamını, kümes hayvanlarının her çeşidini, büyük ve küçükbaş diye adlandırdığımız her tür hayvanı yerken, kızartma, pirzola, sucuk pastırma yaparken, samimi olacak, merhamet ve acıma rollerini bir tarafa koyacaksınız. Her gün çeşit çeşit hayvan etiyle besleneceksin, sıra köpeğe gelince merhamet ve şefkat abidesi kesilip sokaklarda hayvan hakları deyip nara atacaksınız!..

Bu paradoksun karşısına çıkacak olan güçlü iradesiyle devletimiz, tüm kurumlarıyla hükümetimiz ve kanun yapıcı olan aziz Meclisimizdir.

Bu konuda kesin ve kararlı adımlar atılması gerektiğine inanıyor, (şimdi değilse ne zaman?) sorusuyla, ilgili bakan ve bakanlıklarımızla, parlamentomuzu, hükümetimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımızı bu problemin çözümüne, insanımızı da kabustan kurtarmaya davet ediyorum.

Tekraren söylüyorum, bir çok kanununu rehber edindiğimiz hiç bir batılı ülkede bizim gibi başıboş, sokaklarda insana zarar veren tek bir köpek bulamazsınız. En ağır para ve bazı ülkelerde mahkumiyet cezasına maruz kalırlar.

Sözüm ona çağdaş dediğiniz avrupa böyle yapıyorsa, siz kendilerini ilerici ve aydın olarak tanımlayanlar bu konuda batıya niçin bakmıyorsunuz?

Yetkili ve ilgililere sunduğum, bakanlara, kamuoyuna arzettiğim bu çalışmamın her tür eleştiriye açık olduğunu, maksadın  bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olduğunu, kangrenleşen bu probleme,biraz radikal gibi görünse de nihai çözüm için kalıcı bir adım atma gayreti içerisinde olduğumu ifade ederek, bugün parlamento dışında olan eski bir milletvekili olarak şahsen ve hukuken üzerime vazife olmasa da, durumdan vazife çıkarmak değil, köpek saldırılarında hayatını kaybeden ve vücutları İngiltere haritası gibi şekilsiz çizgiler ve yaralarla dolu o insanları, çocukları onların anne baba ve dedelerini göz önüne alarak, empati yaparak olaya baktım. Kendimi onların yerine koyuyorum.

Benim de sokaklarda oynayan, her an- Allah vermesin- benzer saldırılara maruz kalabilecek torunlarım var.

Kaldı ki, her çocuk ve insan bizim canımız, ciğerimizdir.

Biz insanız ve hayat insanla güzelse, bırakın insanın sadece beden güzelliğini, bütün  bir ülkenin ruh dünyasını tahrip etmeyelim, huzurunu bozmayalım.

Selam, saygı ve dualarımla…

04.06.2024
Musa Uzunkaya

KÖPEK TERÖRÜ İSTATİSTİKLERİ

Öne çıkan

KÖPEK TERÖRÜ İSTATİSTİKLERİ

Bu günkü yazımızda başıboş köpek sorunu ile ilgili ülke gündemini meşgul eden kanun düzenlemesinin meclise geleceği şu günlerde konu ile ile ilgili sizleri bilgilendirmek istedim. Yazımın sonunda sizleri bir sürpriz albüm beklemektedir. Bir de en önemli ve ilginç bir istatistiği en baştan sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkemizde resmi kayıtlara göre 2668 adet hayvan koruma derneği bulunmaktadır. Bu derneklerin oluşturduğu federasyon ve konfederasyonlar dahi vardır. Bu derneklerin çoğu internet siteleri ve sosyal medyaları aracılığı ile IBAN ve mama firmalarının ayni bağış linkleri üzerinden milyonlarca liralık nakit gelir ve ayni (mama) köpek yemi sponsor geliri elde ettikleri iddia edilmektedir.

Buna mukabil ülkemizde başıboş köpekler tarafından parçalanan öldürülen yaralanan kuduz olup ölen insanlar çocuklar ve diğer hayvanların varlığı ile ilgili çalışmalar yapan esas itibariyle yaşam hakkı savunucusu olan insan hakları derneği kategorisinde bir tane dernek bulunmaktadır.

5199 sayılı hayvanları koruma kanunda yapılacak değişik ile ilgili kanun teklifi ile ilgili yol haritasının açıklanmasından beri korkunç bir bilanço ortaya çıktı!

Özetle şu rakamları paylaşmak iyi olur.

• Son 2 yılda 50’si çocuk olmak üzere 107 kişi köpek saldırılarında hayatını kaybetti
• 2023’te kuduz riskli temas sayısı 438 bine ulaştı
• “Kist hidatik” hastalığı 2005-2019 arasında 8,8 kat arttı
• Birçok ülkenin dışişleri bakanlıkları, Türkiye’ye gidecek vatandaşlarını başıboş köpekler ve kuduz riski konusunda uyarıyor
• 2022’de yapılan bir ankete göre, katılımcıların yüzde 13,6’sı bir başıboş sokak köpeği saldırısına uğradığını, yüzde 26,9’u ise bir yakınının saldırıya uğradığını belirtti.

Ülkemizde ne kadar köpek var?

Öncelikle en çok merak edilen konu ülkemizde kaç adet köpek olduğudur. Bunların kaçı başıboş sahipsiz kaçı çipli sahipli.

Türkiye’de köpek sayısını tam olarak belirlemek zordur. Resmi bir sayım yapılmadığı için kesin bir rakamdan bahsetmek mümkün değil. Ancak yabancı araştırma kuruluşlarına ve mama firmalarına göre Türkiye’de 1.5 milyon sokak köpeği yaşıyor.

Veteriner Hekimler Derneğinin 2023 yılında yayınladıkları rapora göre Türkiye’de 6,5 milyon civarı sahipsiz köpek varlığı tahmin edilmektedir.

Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı Ortak Çalışması: 2021 yılında yapılan bu çalışmaya göre Türkiye’de 2 milyon 800 bin sokak köpeği olduğu tespit edilmiştir.

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYFED): 2023 yılında yaptığı açıklamada, Türkiye’de sokaklarda 4 milyon civarında sahipsiz köpek olduğunu belirtmiştir.

Bazı haber kaynakları: 10 milyon civarına kadar çıkan tahminlere yer vermektedir.

Anketçi Hakan Bayrakçı ise ülkemizde 20 milyon köpek olduğunu belirtti.

Görüldüğü gibi, köpek sayısı tahminlerde bile büyük farklılıklar göstermektedir. Bu durum, sahipsiz köpeklerin kontrol altına alınamaması ve sayılarının hızla artması gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanmaktadır.

Türkiye’de 4 milyon başıboş köpek oldu tahmin edilmektedir. Ancak bu rakam kayıtlı hayvanlar üzerinden hesaplanmıştır. Kayıt altına alınamayan sahipsiz başıboş köpekler sayılamadığı için rakamın 15 milyonu aştığı tahmin edilmektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’deki 3 büyükşehirdeki sokak köpeği sayısı 700 bine dayanmış durumda.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü hayvan bakımevi, hayvan hastanesi ile sokak köpekleri sayıları hakkında TBMM Dilekçe Komisyonu’na bilgi verdi.

Buna göre, ülkede 326 hayvan bakımevi ve 33 hayvan hastanesi bulunuyor.

Son 5 yılda; 1 milyon 310 bin 108 köpek kısırlaştırıldı, 2 milyon 704 bin 768’i aşılanıp rehabilite edildi, 274 bin 940’ı ise sahiplendirildi.

Türkiye’nin 3 büyükşehrinde toplam 668 bin 900 başıboş sokak köpeği bulunuyor.
İzmir’de 450 bin köpek sokakta.

İstanbul’daki sokak köpeği sayısı 128 bin 900.

Başkent Ankara sokaklarında 90 bin başıboş sokak köpeği bulunuyor.

Nihai olarak tarım ve orman bakanlığı’nın açıklaması esas alınırsa Türkiye’de mevcut olarak 4 milyona yakın başıboş köpek olduğu tahmin ediliyor.

Kaynak:https://www.haber7.com/guncel/haber/3421403-bakanlik-resmen-acikladi-istanbul-ankara-ve-izmirde-basibos-kopeklerin-korkunc-sayisi

Başıboş köpeklerin çoğalmasının kontrol altına alınabilmesi için kısırlaştırma önlemleri alınmalıdır. Bilimsel verilere göre, bir sene içinde toplam sayının yüzde 70’inin kısırlaştırılmasıyla bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür. Ancak son 5 yılda ortalama 260 bin, bir yılda en fazla 350 bin köpek kısırlaştırılabilmiştir.

2 köpeğin 6 yılda 67.000 olacağı hesaplanmaktadır. Bu hesabımızı 3 yıl önce Milletvekili Özlem Zengin’in tarihli açıklamasına göre yaptık. Sayın Zengin önlem alınmaz ise mevcut başıboş köpek sayısının 10 yıl içinde 60.000.000 olacağını söylemektedir.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, geçen 3 Şubat 2021 günü Hayvan Hakları tasarısıyla ilgili yaptığı “Eğer kısırlaştırılma yapılmazsa; 10 yıl içerisinde köpeklerle ilgili nüfusun 60 milyona ulaşması bekleniyor”

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ise 4 Eki 2023 günü yaptığı açıklamada sahipsiz köpek sayısını 2022’nin Nisan ayında ’10 milyon civarında’ olduğunu açıkladı.

https://www.ensonhaber.com/gundem/vahit-kirisci-sokak-hayvani-sayisi-10-milyona-ulasti

Çevre ve şehircilik eski bakanı Murat Kurum da bir TV kanalında yaptığı röportajında Türkiye’de 7 milyon başıboş köpek olduğunu söyledi.

Kısırlaştırmamış bir çift köpek ve kısırlaştırmamış yavruların zincirleme üreme sayısı altı yılda toplam
67000 (altmış yedi bin!)
köpektir.

3 yıl önce yapılan açıklamalara baktığımız zaman 7 milyon 10 milyon arası sayılar ifade edilmiştir. Bu sayıların yarısının doğru olduğu kabul edilirse ülkemizde en az o zaman 4 milyon başıboş köpek olduğu varsayılabilir. Bir köpek bir yılda iki defa doğum yapıyor ve ortalama 12 yavru doğuyor. Buna göre 3 yıl önceki 4 milyonun bugün logaritmik artışa göre 15 milyona açtığı tahmin edilmektedir. Bazı yurt dışı haber kaynaklarına göre ülkemizde 16 milyon sahipsiz köpek olduğu tahmin edilmektedir. Güvenli Sokaklar ve yaşam hakkını savunma Derneği Başkanı Murat Pınar da bu hesaplamalara göre ülkemizde 16 milyon sahipsiz başıboş köpek olduğunu tahmin ettiklerini söylemiştir.

Ülkemizde 4 milyon köpek olduğu tahmin edilmektedir. Ancak bu tahmin kayıtlı olan hayvanlar üzerinden yapılmaktadır. Bazı kaynaklara göre ise 15 hatta 16 milyon sahipsiz köpek olduğu tahmin edilmektedir.

Türkiye’de 4 milyon civarında sahipsiz köpek olduğu tahmin ediliyor. Resmi rakam 2 milyon ancak bu konuda sağlık bir sayım yapılamadığı için rakamın en az 2 kat olduğu varsayılıyor. Bu sayı asimetrik şekilde her yıl katlanarak artıyor.

Evcil hayvanlara çip uygulamasında, 31 Aralık 2022 itibarıyla süre dolarken, toplam 1 milyon 429 bin 370 ev hayvanı kayıt altına alındı. Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri İsa Yıldırım, Türkiye’de sahipli kedi- köpek sayısının ortalama 6 milyon olduğunu ve sadece yüzde 25’inin kimliklendirildiğini söyledi.

1 Ocak 2021’den itibaren 2 yıllık süreçte 855 bin 105 kedi, 574 bin 240 köpek ve 25 gelincik olmak üzere toplam 1 milyon 429 bin 370 ev hayvanı kimliklendirildi. Ayrıca çip ve pasaport temininde yaşanan sorunlar nedeniyle kayıt altına alınamayan 552 bin 127 hayvan sahibinden de beyanname alındı.

Kaynak: https://www.avho.org.tr/6-milyon-hayvandan-yuzde-25i-ciplendi/

Türkiye, 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile köpeklerin toplatılmasını yasaklamış ve etkin olmadığı bilimsel olarak gösterilmiş olan yakala-kısırlaştır-yerine bırak yöntemini uygulamaya geçmiştir. 2004 yılında 650 bin civarında olduğu tahmin edilen başıboş köpek sayısı yıllar içinde artarak 2024 yılında yapılan tahminlere göre 4 milyon civarındadır ve 2030 yılında 60 milyona ulaşması beklenmektedir.

Sahipsiz/Başıboş Hayvan Tanımı

Bu konuya gelmişken sahipsiz köpek başıboş köpek ve sahipli köpek tanımlarını yapmamız iyi olur.

Sahipsiz hayvan evi bulunmayan, bakıcısının ya da sahibinin evinin sınırları dışında ve kontrolü altında bulunmayan ev hayvanlarıdır (Avrupa Sözleşmesi, Md.1/5). Sahipsiz hayvanlar kedi ve köpek olabileceği gibi, bu hayvanların haricinde kırsal alanlarda bulunan sahibi olmayan hayvanlar da sahipsiz hayvanlar olarak değerlendirilir. Başıboş köpek ise sahipli olabileceği gibi sahipsiz de olabilmektedir (www.icam-coalition.org, 2021).

Ölüm ve yaralanmalar

Kanun teklifi çalışmalarının açıklandığı günden bu yana başıboş köpek sorunu nedeniyle 23 vaka yaşandı. Meydana gelen olaylarda 1 çocuk ölürken 11’i çocuk 27 kişi yaralandı.

Son 1 haftada 5 insan öldü. 26 Mayıs 20240

Son 1 yılda 100’e yakın insan öldü. 26 Mayıs 2024

Son beş yılda başıboş köpek kaynaklı 434 insan öldü.

Son beş yılda İçişleri Bakanlığı verilerine göre hayvana çarpma ile gerçekleşen 3 bin 534 trafik kazasında, 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma vakası kayıtlara geçmiştir.

2023 yılında kuduz aşısı için harcanan para 500.000.000 (yarım milyar) TL’yi geçti.

Son beş yılda kendi beslediği sahipli köpeği tarafından 4 insan öldürüldü.

Başıboş köpek sayısının, 4 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir. Yıl içinde 1-2 defa doğum yapabilmeleri, her seferinde ortalama 6-8 yavru doğurmaları ve sürekli yer değiştirmeleri sebebiyle yerel yönetimlerce sağlıklı kayıt tutulamamakta ve net sayı belirlenememektedir. Sivil toplum kuruluşlarının tahminlerine göre Türkiye’deki köpek sayısının 15 milyonu aştığı iddia edilmektedir.

Kuduz tehlikesi

2023 yılında 437.601 kişi kuduz temaslı saldırıdan dolayı kuduz aşısı oldu. Türkiye’de kuduz vakalarının %91’i köpek kaynaklıdır. Yani YARALANMALI köpek saldırısı sayısı 397.725 çıkıyor. Dünya Sağlık Örgütüne göre, #kuduz hastalığı insanlara %99 oranından köpek saldırısı ve temasından geçiyor! Türkiye @saglikbakanligi ise bu rakamı %91 olarak yayınlamış! Sağlık Bakanlığı verileri yayınladı. 2023 yılında 437.061 kuduz şüpheli temas sonrası aşı yapılmış. Kuduz temaslı sayı bir insanın etine bir köpeğin dişi değmiş yaralanmış anlamına geliyor.

Türkiyedeki kuduz şüpheli temasların %91′ i köpek kaynaklı. Burdan hareketle 4 doz aşıdan toplam 1.750.000 doz kuduz aşısı uygulandı.

Bilimsel verilere göre, başıboş köpeklerin çoğalmalarının kontrol altına alınabilmesi, bir sene içinde toplam sayının %70’inin kısırlaştırılması ile mümkündür. Ancak son 5 yılda ortalama 260 bin, bir yılda en fazla 350 bin köpek kısırlaştırılabilmiştir.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından ülkemiz kuduz riski açısından yüksek risk kategorisinde tanımlanmaktadır. Birçok ülke, ülkemize gelecek vatandaşlarına kuduz riskine ve başıboş köpeklerden kaynaklı tehlikelere karşı seyahat uyarısı yapmaktadır.

Resmi verilere göre 2021 yılında Türkiye’de 250 bin 375 kuduz riskli temas görülürken, bunlardan 3’ünde kuduz hastalığı gerçekleşti.

2008 yılından bu yana kuduz vakaları incelendiğinde, en fazla 2014 yılında 4 kişinin kuduz olduğu görülüyor.

Son beş yılda 30 insan kuduz nedeniyle öldü.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, evcil hayvanlar da dahil olmak üzere 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin iken, 2023 yılında bu sayı iki katına yakın artarak 438 bine ulaşmıştır.

Bu tablonun insan hayatı ve sağlığı açısından ürkütücü boyutlarda olduğu aşikârdır.

Hidatik kist alarmı!

Parklarda, sokaklarda köpek dışkıları içinde oynayan çocukları bekleyen büyük tehlike!

Ankara’da yapılan bir çalışmada, rastgele seçilen 2.921 kişinin 439 (%15,03)’u pozitif olarak tespit edilmiştir.

“Kist hidatik” hastalığı 2005-2019 arasında 8,8 kat arttı

Bu istatistiklere göre hükümetin sıfır başıboş köpek politikasına halkın desteği %70 in üzerindedir. Yenikapı’da sözde hayvanseverler tarafından sokak hayvanları yalnız değildir, köpeklere adalet istiyoruz diye yaptıkları toplantıya belediyeler ve 2800 hayvansever derneğin desteği ile araçlarla getirilen insanlara rağmen en iyi ihtimalle 500-1000 arasında katılım sağlanabilmesi de şunu göstermiştir ki, başıboş köpek sorunu geçim sıkıntısı çeken halkın sorunudur, okuluna yürüyerek gitmek zorunda olan parka gidip oyun oynayamayan çocukların, sabah namazına gidemeyen insanların, işe erken vakitte dolmuş, otobüs ve servisle işine gitmek zorunda olan memur ve işçilerin engellilerin sorunudur. Başıboş köpek sorunu milli güvenlik sorunudur. Milyonlarca köpeğin sokaklara bıraktığı zehirli dışkısından dolayı su güvenliği ve zoonoz kist hidatik hastalığına neden olan paraziter halk sağlığı sorunudur.

Ümidimiz bu istatistiklere bakarak TBMM’de bulunan akıl ve vicdan sahibi milletvekillerinin iradesi ile milletin muzdarip olduğu başıboş köpeklerin öncelikle toplanması ve ardından hayvanseverler tarafından bir seferberlik bilinciyle sahiplenerek bakılması, bakılamaz ise 1932 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı gibi medeni şehirleri olan ülkelerde olduğu gibi çözümün bulunduğu bir yasal düzenlemenin yapılmasıdır.

İnşallah devlet önce insan diyerek hayvan refahı ve insan haklarını gözeten bir çözüm bulacaktır. Bu çözümün olacağından şüphemiz yoktur.

Derleyen: Mehmet Altuntaş

Ek: Görseller

Gölbaşı’nda bulunan köpek mezarlığı pırıl pırıl iken maalesef insanların mezarları köpekler tarafından kemiklerini yemek için şehit mezarlarının toprakları kazılmaktadır.
Almanya’da otobana çıkan bir köpek yakalanmaya çalışılıyor yakalanamayınca trafiği tehlikeye atmamak için bertaraf ediliyor ancak ülkemizde otoyolların üzerinde başıboş köpekler beslenmeye devam ediyor.
Ülkemizde hayvancılık zar zor yürütülürken bazı ahırlar kapatılarak köpek barınağına dönüştürülüyor.
Japonya’da sokakta köpek beslemek adet değilken Toyota markası ülkemizde yol kenarında köpek besleyen şahıslara sponsor olmaktadır.
Medeni şehirleri olan ülkelerde çocukların oynayacağı park ve bahçelere sahipli köpeklerin girmesi yasaktır.
Türkiye’de de turistik bölgelerde yabancı ülkelerin vatandaşlarının kaldığı mavi bayrak uygulaması olan otellere ve sahillere köpekle girilmesi yasaktır.
Bitlis Adilcevaz ilçesinde okula gidip gelirken beslediği bir köpeğin ısınması sonucu yaralanan Mustafa Erçetin kuduz olarak can verdi Ankara Hacettepe Çocuk Hastanesi’nde tedavi altına alınan Mustafa acı çekmemesi için uyutuldu.
İngiliz BBC Rotırs ve Alman Doçevele haber kanalları kendi ülkelerinde yaptıkları yayınlarda “sokak hayvanları” sorununun aynı zamanda insan hakları sorunu olduğunu belirtmesine rağmen Türkçe yayınlarında ise başıboş köpek güzellemesi yapmaktadır.
Ülkemizde başıboş sokak köpekleri ile ilgili tartışmaların başında uyutma konusu gelmektedir. Vatandaşların %80’i başıboş köpeklerden şikayetçi olmasına rağmen öncelikle uyutmanın değil öncelikle toplanmasından yara daha sonra hayvanseverler tarafından sahiplenilmesi daha sonra da diğer önlemlerin alması taraftarı ancak en başta uyutma konusu kasıtlı olarak tartışmaya açılmıştır. Önce insan diye düşünen akıl ve vicdan sahibi herkes sokaklarda başıboş köpek olmayacağını kabul etmektedir.
Kendi ülkesinde sokakta bir tane bile başıboş köpek bulundurmayan Almanya köpek sahiplerden aldığı vergilerle rekor kırarken ülkemizde sokak köpekleri katlediliyor şeklinde yaygara koparan derneklerle işbirliği yapmaktadır.
1 milyonun üzerinde takipçisi olan Fatih portakal bir anket yaptı ankete göre halkımız %70’in üzerinde çözümün ne olacağını tercih etti.
Ankara’nın Keçiören ilçesi Kafkas Mahallesi’nde Tunahan Yılmaz isimli 9 yaşındaki çocuk 25 başıboş köpek tarafından parçalandı 14 ameliyat geçirdi halen hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Başıboş köpeklerin dışkısı ciddi anlamda bir zehirdir ve bu ülkemize karşı bir biyolojik savaştır.
Avrupa ülkelerine giden insanlar sokaklarda bir tane bile başıboş köpek görmediklerini ancak çok sayıda sahipli ve tasmalı köpeklerin olduğunu belirtmektedir. Bu arada Afganistan’da Taliban yönetimi artan şikayetler üzerine sokaklarda boşu boş köpekleri toplamaktadır.
Şehirleri Medeni olan ülkelerin sokaklarında bir tane bile başıboş köpek yokken ülkemizde sokak hayvanları adı altında başıboş köpeklerin sokaklarda Park ve bahçelerde hastane ve okul civarlarında hülasa her yerde beslenmesi’nin ardında yatan sebep merak uyandırmaktadır.
Ülkemizde resmi kayıtlara göre 2668 adet hayvan koruma derneği bulunmaktadır. Buna mukabil ülkemizde başıboş köpekler tarafından parçalanan öldürülen yaralanan kuduz olup ölen insanlar çocuklar ve diğer hayvanların varlığı ile ilgili çalışmalar yapan esas itibariyle yaşam hakkı savunucusu olan insan hakları derneği kategorisinde bir tane dernek bulunmaktadır. Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği derneğin 1000’e yakın üyesi bulunmaktadır üyelerinin aidat zorunluluğu bulunmamaktadır. Üyelerin gönüllü bağışları dışında herhangi bir geliri yoktur. Güvenli Sokaklar ve yaşam hakkını savunma Derneği İçişleri Bakanlığı sivil toplumla İlişkiler Genel müdürlüğü denetçileri tarafından denetlenmektedir.
Ülkemizde başıboş köpek sorunu ile ilgili hazırlanan 3 adet rapor bulunmaktadır. Bunlardan ilki yaşanabilir şehir platformunun hazırladığı sahipsiz başıboş köpek sorunu raporu bir diğeri güvenli Sokaklar ve yaşam hakkını savunma derneğinin sahipsiz başıboş köpek sorunu raporu 3 rapor ise insan hakları ve mazlumlar için dayanışma derneği tarafından hazırlanan sahipsiz başıboş köpekler raporudur.
5199 sayılı kanunun en çarpıcı ve kanunun ruhunu yansıtan maddesi ilkeler maddesi olan 4. maddenin g fıkrasıdır. Bu maddeye göre hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında insanlarla diğer hayvanların hijyen sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır. Buna göre sokaklarda sahipsiz ve başıboş köpeklerin dışkıları çok ciddi sağlık sorununa sebep olmaktadır ayrıca insanlara çocuklara saldırdığı için güvenlik sorununa da sebep olmaktadır diğer taraftan ki hidatik parazit sebebiyle hijyen sorununa da neden olmaktadır. Tüm bunlar dikkate alındığında diğer hayvanları verdikleri zararlar insanlara verdikleri zararlar göz önüne alındığında sokakta sahipsiz başıboş köpek olmamalıdır.
Sahipsiz başıboş köpeklerin ülkemizin tarım ve hayvancılığına ne düzeyde zarar verdiğine ilişkin bir istatistik bulunmamaktadır.
Sahipsiz ve başıboş köpekler otoyollarında ciddi anlamda trafik kazalarına sebep olmaktadır bu yüzden otoyol ve yol kenarlarında besleme yapanlar Türk ceza kanuna göre suç işlemektedir.
İngiltere başbakanı Sunak sahipli köpeğini başıboş olarak parkta gezdiremiyor ancak ülkemizde 2800’e yakın sözde hayvansever Dernek sokaklarımızda 15 milyon başıboş köpek besliyor.
Hangi anne ve baba yetiştirdi yavrusunun böyle olmasını ister?
Bir köpeğin ağzından bir kemiği gofret gibi çiğneyerek giyebileceği 42 dişi bulunmaktadır.
Ülkemiz Dünya sağlık örgütünün verilerine göre dünyada kuduz risk ki bulunan en yüksek olan ülkeler arasında yer almaktadır bu yüzden pek çok ülke Türkiye’ye gelen vatandaşlarını uyarmaktadır.
Mahra Melin Pınar (9) Antalya serik’te iki köpek tarafından kovalandı ve trafik kazası sonucu 24 Mart 2022 günü vefat etti. Babası Murat Pınar ve annesi Derya Pınar kızları mahranın başına gelen bu elim hadiseden sonra başka mahralar olmasın başka çocuklar solmasın diye (15 Mayıs 2022) Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneğini kurdu.
Mahra Melin Pınar köpeklerden kaçarken kamyon altında kaldı ve bacağı ezildi.
Kuduzun en temel sebebi başıboş köpeklerdir.
Otoban ve yol kenarlarında beslenen başıboş köpekler binlerce trafik kazasına sebep oluyor. Son beş yılda İçişleri Bakanlığı verilerine göre hayvana çarpma ile gerçekleşen 3 bin 534 trafik kazasında, 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma vakası kayıtlara geçmiştir.
Maalesef ülkemizde hayvancılığı yem parası bulamadığı için bırakan çiftçiler ahırlarını kapatıyor, kapanan ahırlar köpek besi çiftliği oluyor yine boş okullar köpek yuvası oluyor.
Maalesef sözde hayvanseverler kucaklarına aldıkları süs köpekleri ile poz veriyorlar ancak sokaklarımızda karabaş ve kurt kırması milyonlarca köpek bulunmaktadır.

Başıboş köpek terörü bitmeli YUNUS EMRE ALTUNTAŞ

Öne çıkan

Veterinerlik fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu’nun Sağlık Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik Bakanlığı’na dayanarak açıkladığı veriler çok korkunç. Habertürk yayınında karşılaştığım bu bilimsel açıklamalar başıboş köpek sorununun yeterince anlaşılmadığını ortaya koyuyor. Çünkü bu konuda mağdurdan çok “azgın azınlık” diyebileceğimiz “mama lobisi” ve bunların taşeronlarının sesi çıkıyor. Hayvanseverlik kılıfı altında kolluk güçlerine saldıran, etrafı yakıp yıkan, tehditler savuran hatta Cumhurbaşkanına parmak sallayan azgın azınlığın arkasındaki güçleri bu millet çok iyi biliyor. Gezi kalkışmasının, LGBT terörünün, PKK-FETÖ ve DHKP-C’nin arkasında kim varsa bunların arkasında da aynı mihraklar yer alıyor.

Bu anlamda başıboş köpekler için mama alacağı vaadiyle sosyal medya üzerinden toplanan milyonlarca liranın aslında nereye gittiğinin takip edilmesi; 100 milyar liranın döndüğü mama sektörünün bu işin neresinde durduğunun iyi analiz edilmesi; meselenin yalnızca “başıboş köpek” olmadığının bilinmesi gerekiyor. Çünkü “hayvanseverlik” perdesini kaldırdığınızda işin ardında büyük bir rant mücadelesi olduğu açık ve net olarak görülüyor. 

Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, sorunun ulaştığı boyutları herkesin anlayabileceği şekilde tane tane anlatıyor. Bunu, alanın uzmanı olmanın getirdiği sorumluluk duygusuyla yapıyor. Buna göre son 45 günde yedi vatandaşımız köpek saldırılarında hayatını kaybetti. Bunların ikisi yaşlı kadındı ve vücut bütünlüğü bozulmuş şekilde -yani bir kısmı köpekler tarafından yenmiş halde- toprağa verildi. Yine köpeklerin yol açtığı trafik kazalarında ise beş vatandaşımız hayatını kaybetti.

2023 yılında 437.000 vatandaşımız köpekler tarafından ısırıldı. Isırılan her bir vatandaşımıza dört doz kuduz ve bir doz tetanoz aşısı yapıldı. Son 45 günde ise 54.000 kişi ısırıldı. Şu hâlde günde ortalama 1.200 vatandaşımız ısırılıyor ve bunun en az beş katı vatandaşımız ise ısırık almadan saldırıya uğruyor. Son 45 günde vatandaşlarımıza 216.000 doz aşı yapıldı. Kuduz mihrakı olarak adlandırılan altı aylık karantina uygulanan yerler ise Edirne’den Kars’a kadar uzanıyor.

Sorun ısırılmakla da kalmıyor. Son 45 günde başıboş köpekler cadde ve sokaklara 45.000 ton dışkı bıraktı. Bu dışkıların içinde yer alan mikroplar hava yoluyla çimenlere, diğer hayvanlara ve özellikle çocuklara bulaşarak organların içine yerleşiyor. Bu mikrop yumurtaları 5-10 yıl içerisinde organları iflas ettirecek seviyeye ulaşıyor. Dolayısıyla bir halk sağlığı sorunuyla karşı karşıyayız. Bu sorun köpeklerin kısırlaştırılmasıyla aşılamaz. Çünkü kısırlaştırılan köpekler yeniden sokağa bırakıldıkça benzeri sorunlar devam edecektir. Kaldı ki pek çok Avrupa ülkesinde ve ABD’de kısırlaştırma yerine sahiplendirme veya uyutma yöntemi uygulanıyor.

Araştırmalara göre ABD’de 89,7 milyon köpek bulunmaktadır. Ancak bu köpekler sokaklarda değil bakımevlerinde tutuluyor. Bakımevlerindeki köpekler sahiplendirilememesi hâlinde uyutuluyor. AB ülkelerinden Almanya, Belçika, Danimarka, Hollanda ve İsveç’te sahipsiz köpek sorunu bulunmuyor. Bu ülkelerde sahipsiz köpekler toplanmakta ve bakımevlerine yerleştirilmektedir. Diğer AB ülkelerinde ise şehir merkezlerinde başıboş köpek sorunu yaşanmamaktadır.

Buradaki sorunun kaynağı 5199 sayılı Kanun’dur. Bu Kanun’a bağlı olarak yayınlanan yönetmeliklerdeki tanımların eksikliği ve birbiriyle tezat teşkil etmesi de cabasıdır. AB ülkelerinde “Hayvan Refahı” olarak kavramlaştırılan başlığın Türkçe’ye “Hayvan Hakları” olarak sokulması bu sorunun temelini oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra “hayvan bakımevi” kavramı ile “rehabilite edilen hayvanın alındığı yere bırakılması” maddesi yaşanan sıkıntıların diğer sebebidir. Başıboş hayvanlardan sorumlu olan kurumun kanunda ve yönetmelikte net olarak belirtilmemiş olması da sorunun kucaktan kucağa atılarak ortada kalmasına yol açmaktadır. Yeni kanun önerisinin tüm bu sorunları çözerek insan sağlığını tehdit eden köpek terörünü ortadan kaldırması gerekmektedir.

Bilimin ve biyogüvenlik uygulamalarının gösterdiği yol başıboş köpeklerin sıfırlanmasıdır. Bu sorun aynı zamanda bir millî güvenlik sorunu hâline dönüşmektedir. Anayasa’nın 17. maddesi açıktır: “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” Devletin öncelikli görevi de vatandaşlarının yaşam haklarını korumaktır. Dolayısıyla bu sorunun su kaldırır tarafı kalmamıştır. Önceki gün Fatih Portakal’ın, dün de İletişim Başkanlığı’nın yayınladığı ve yüz binlerce kişinin katıldığı anketlere baktığımızda halkın %87’si bu sorunun bir an önce çözülmesini beklemektedir. İktidarın, %1’lik azgın azınlık yerine milletin sesine kulak vermesi, bundan sonrasında tek bir çocuğumuzun köpekler tarafından parçalanmaması için acil ve kararlı adımlar atması elzemdir.

https://www.dirilispostasi.com/basibos-kopek-teroru-bitmeli

YAŞANABİLİR ŞEHİR PLATFORMU

YAŞANABİLİR ŞEHİR PLATFORMU İSTİŞARE TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

Yaşanabilir Şehir Platformunun başıboş köpek sorunu ile mücadele kapsamında yaptığı 3. istişare toplantısı Araştırma Kültür Vakfı misafirliğinde yapıldı


Değerli Platform Üyeleri
Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcisi Başkanlarım
Aramıza yeni katılan üyelerimiz olabilir ancak çoğunuzun malumu Yaşanabilir Şehir Platformu; 2016 Yılında, Ankara’da faaliyet gösteren yaklaşık otuzaltı (36) Sivil Toplum Kuruluşları tarafından kurulmuştur.
Amacımız; Şehirlerimizde insan hayatını olumsuz etkileyen sorunların çözümü ve insanın insanca yaşayabileceği daha yaşanabilir şehirler oluşturulmasına katkı sağlamak için çalışmaktır.
Önceki yıllarda özelde Ankara’da müstehcen resimli fuhuşa teşvik etmek amacıyla birtakım kişiler tarafından sokaklara atılan müstehcen fuhuş kartlarının temizlenmesi için kamuoyu oluşturma ve mevzuat çalışması yapılmış ve sorun TCK 227. maddesine bir fıkra eklenerek çözülmüştür.
Bu defa; çocuk ölüm ve yaralanmaları ile kamuoyunun gündeminde olan ve basında çok sık olarak yer alan, sokaklarda başıboş yaşayan, sahipsiz köpeklerin sebep olduğu zararları incelemek, bir rapor hazırlamak ve sivil toplum kuruluşları olarak çözüm önerisinde bulunmak üzere 2022 yılının mayıs ayında toplandık. Yaşanabilir Şehir Platformu Genel Kurulu tarafından Hukukçu, Sağlıkçı, Veteriner, İnsan Hakları Aktivisti, Ev Hanımı ve Eğitimcinin yer aldığı 11 kişiden oluşan bir araştırma ve raporlama komisyonu kurulmuştur. Rapor hazırlandıktan sonra çözüm önerimizle birlikte yetkililere sunma ve kamuoyu ile paylaşma kararı alınmıştır.
İstatistikler
Bu araştırma ve raporlama çalışması bize durumun tahmin edilenden çok daha vahim boyutları olduğunu göstermiştir. Raporun hazırlandığı 22 Haziran 2022 tarihine kadar Basında yer alan haberlere göre 2022 yılında doğrudan başıboş köpek saldırısı veya sebep oldukları trafik kazalarında 33 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yine Platformumuzun üyesi Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkı Savunma Derneği Başkanı Murat Pınar, 12 Aralık 2023 te yaptığı bir açıklamada kızının hayatını kaybettiği 5 Mart 2022 tarihinden bugüne kadar 21 ayda 40’ı çocuk 92 vatandaşın hayatını kaybettiğini söyledi. Bu sayının 2024 itibariyle yüzü geçtiğini söyleyebiliriz. Devlet Kurumları ile yapmış olduğumuz görüşmelerde son beş yılda 450 ye yakın vatandaşımızın başıboş köpek nedeniyle can verdiğini, 30 vatandaşımızın kuduz olup öldüğünü yine başıboş köpeklerin sebep olduğu yaralanma ve ölümlerle sonuçlanan 2700 trafik kazası olduğunu, Son on yılda 4 milyon vatandaşımız kuduz temaslı saldırıya uğradı. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün açıkladığı verilere göre 2023 yılında 450Bin vatandaşımızın kuduz temaslı saldırıya uğradığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu demektir ki her yıl 450 bin günlük 1200 köpek saldırısı sonucu yılda 90-100 arası vatandaşımız can vermektedir. Her yıl en az 6 vatandaşımız kuduz olup ölmektedir. Bu rakamlar sahipsiz ve başıboş köpek sorununun gerçekten ürkütücü boyuta ulaştığını köpek terörüne döndüğünü milli güvenlik meselesi haline geldiğini göstermektedir. Diğer yandan Sağlık Bakanlığının henüz yeterince önemsemediği köpek kisti denilen köpek dışkılarından bulaşan bir zoonitik hastalık olan kist hidatik tehlikesinin de önümüzdeki yıllarda çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söylememiz gerekir.
Değerli Üyeler
2022 yılında hazırlamış olduğumuz elimde gördüğünüz raporu başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklara, Emine Erdoğan gibi ilgili kişilere, Siyasi Parti Temsilcilerine, Basın Kuruluşlarına ve bazı Sendika ve Dernek ve Vakıflara ulaştırdık.
Raporda altı çizilen husus olarak şehirlerin güvenliği, insan hayatı, insanın vücut bütünlüğü, mal varlığı, güvenli şehir hayatı ve yaban hayatı, çevre, turizm ve Türkiye’nin imajının büyük bir risk altında olduğu görülmüştür. Bilhassa çocuklarımızın güvenle büyüme, oyun oynama, maddi ve manevi varlığını geliştirme özgürlüğünün olmadığı, tehlike altında olduğu esefle tespit edilmiştir.
Raporda tespit edilen sorun karşısında talebimizi Anayasanın Devletin temel amaç ve görevleri başlıklı 5 inci maddesi olan “Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.” İfadeleri çerçevesinde Yaşanabilir Şehir Platformu olarak acilen başıboş sahipsiz köpeklerin sokaklardan toplanması ve barınaklara veya özel koruma yerlerine yerleştirilmesini ve yetkililer tarafından gerekli tüm tedbirlerin alınmasını talep ettik.
Bu amaçla detaylı çözüm önerisi sunmak yerine kırmızı çizgi olarak görülen öncelikle 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 6ncı maddesinin 4 üncü fıkrasının değiştirilmesi, sokaklardaki sahipsiz başıboş köpeklerin tümünün toplanılarak adı ne olursa olsun köpek bakım yerlerine alınması, sokakların kurtarılması gerektiği önerilmiştir.
2022 Mayıs ayında yaptığımız ilk toplantıdan bu yana 2 yıl geçti. Kısaca bu sürede neler yaptığımızdan bahsettikten sonra toplantımızın amacına yönelik olarak birkaç söz ettikten sonra konuşmama son vermek istiyorum.
• Yaşanabilir Şehir Platformu olarak 2022 Mayıs ayında ilk toplantımızı yaptık ve bir komisyon oluşturduk.
• Sahipsiz ve Başıboş Köpek Sorunu ile mücadele komisyonu daha sonra Mazlumder ve İLKAV misafirliğinde 3 toplantı daha yaptı.
• Hazırlanan Rapor Bakanlıklar ve ilgili Kurumlara postalandı kimisi elden verildi.
• Elliye yakın rapor bastırıldı ve dağıtımı yapıldı.
• Mamak Belediyesinin Sokak Hayvanları Çalıştayı’na katılım sağlandı.
• 4 Aralık 2022 günü Güvenli Sokaklar Derneğinin düzenlemiş olduğu ve Ankara Sivil Toplum Platformunun da destek verdiği Ulus Meydanın Buluşmasında yapılan basın açıklamasına katılım sağlandı.
• Yaşanabilir Şehir Platformu hazırlamış olduğu,”2022 Sahipsiz ve Başıboş Köpek Sorunu Raporu” tanıtmak amacıyla Araştırma ve Kültür Vakfı merkezinde 17 Ocak 2023 tarihinde dönem sözcüsü ve bazı üyelerin katılımı ile bir basın toplantısı düzenledi.
• TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Tunç ziyaret edildi.
• Kamu denetçisi Şeref Malkoç ziyaret edildi.
• Bakanlıklara, Genel Müdürlüklere, Siyasi Partilere, Haber Kanallarına ziyaretler yapıldı ve raporlar takdim edildi.
• Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı ile görüşme sağlandı ve Raporlar takdim edildi.
• Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı ziyaret edildi raporlar takdim edildi.
• Tarım ve Orman Bakanlığı Mevzuat Genel Müdürü 1. Hukuk Müşaviri ziyaret edildi.
• İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğüne ziyaret gerçekleştirildi.
• 2. Nolu Baro Başkanına ziyaret gerçekleştirildi.
• Adalet ve Kalkınma Partisi yetkililerinden randevu talep edildi.
• Yeniden Refah Partisinin talebi üzerine Genel başkan ile görüşme gerçekleşti ve bir sunum yapıldı raporlarımız verildi. Genel Başkan yardımcıları Selçuk Geyveli ve Fatih Uğurlu ile de görüşme gerçekleştirildi.
• Yeniden Refah Partisi Sivil Toplum Buluşmasına katılım sağlandı.
• Saadet Partisinin talebi üzerine milletvekili ve yetkililerle iletişim kurulup raporlarımız dijital ortamda iletildi.
• HÜDAPAR Ziyaret edildi.
• Büyük Birlik Partisi ziyaret edildi.
• Zafer Partisi genel Başkan Yardımcısı Lütfü Şahsuvaroğlu ziyaret edildi raporlar takdim edildi.
• Deva ve Gelecek Partili bazı milletvekilleri ile temas kuruldu basın açıklaması için katkı sağlandı.
• TBMM de milletvekilleri ziyaret edildi.
• Ak Parti grubunda uzmanlarla görüşme yapıldı.
• Kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Platform üyesi Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği üyeleri sosyal medyada milyonlarca tweet mesajı paylaştı yüzlerce video üretildi paylaşıldı yüze yakın kayıtlı X odası toplantıları yapıldı.
• GÜSODER tarafından hazırlanan Başıboş Köpek Sorunu Raporu 1000 adet bastırılarak milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşlarına dağıtıldı halen dağıtımı devam etmektedir.
• TV lerde onlarca münazaraya katılım sağlandı.
• Habertürk Ankara Temsilcisine ziyarettte bulunuldu.
• Ajanslar ev Gazetelerde yayınlanan röportajlar yapıldı.
• Alman Büyükelçiliği Tarım Ateşesinin talebi üzerine bir görüşme gerçekleştirildi ve ülkemizde başıboş köpek sorunu ile ilgili bilgi verildi ve bazı Alman kurumlarının sözde hayvansever derneklerle işbirliği yapılmaması konusunda uyarıldı..
• Sincan belediyesinin Yenikentte bulunan hayvan barınağına ziyaret yapıldı.
• Ak Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş ile bir görüşme gerçekleştirildi kanun taslağı ile ilgili kamuoyu desteği talepleri oldu.
• Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa ŞEN’den randevu talep edildi halen cevap beklenmektedir.
Kıymetli Dostlar
Son olarak Mazlumder Konya Şubesinin katkıları ile MAZLUMDER 2022 Sahipsiz Başıboş Köpekler Raporu yayınladı. Buradan Mazlumder Yönetimine de teşekkür etmek istiyorum.
Bu arada Saadet Partisi ve HÜDAPAR görüşmelerimiz ve raporlarımız ekseninde meclise kanun teklifi sundular. Onlara da başıboş köpek sorununun çözümü için verdikleri destekten dolayı teşekkürü bir borç bilirim.
Bu toplantımızda önümüzdeki günlerde görüşmek üzere hükümet tarafından meclise sevk edilecek 5199 sayılı kanunda değişiklik yapan tasarının gündeme gelmesi bekleniyor. Bizler medyaya yansıdığı kadarıyla öncelikle başıboş köpeklerin toplanmasını ve daha sonra 1 ay içinde sahiplendirilmez ise uyutulması önerisi getirilmiştir. Şunu anlamış bulunuyoruz ki artık kısırlaştırma ile devasa boyuta ulaşan ve tahminen 15 Milyonu aşan başıboş köpek popülasyonunun kısırlaştırma ile kontrol edilmesi bilimsel olarak imkansızdır. Bu yüzden hükümet de bunun farkına vararak İngiliz modelini yani öncelikle sokaklardan toplama yani sıfır başıboş köpek politikası daha sonra kısırlaştırma ve aşılama vs bakım ve cins olanlarla olmayanları ayırma, sahiplendirme kayıt altına alma ve nihayet sahiplendirilemeyen ve cins olmayan kırma köpeklerin uyutulması önerilmektedir. Platform olarak bizim öncelikli talebimiz sokaklarda başıboş köpek olmamasıdır. Daha sonra ne yapılacağı ikincil mevzudur. Ancak sokakta besleme konusunda kesinlikle bir yasak ve yaptırım olmalıdır. Kanunlar bu yönde değişmelidir. Platformumuzun değerli üyeleri mevcut kanunla ilgili Komisyonumuzun yapacağı değerlendirme ve öneriler doğrultusunda TBMM nezdinde girişimde bulunmaya lobi yapmaya raporlarımızı bastırarak üyeleriyle paylaşmaya sosyal medyada paylaşımlarımıza destek vermeye davet ediyorum.
Bu arada daha önce açmış olduğumuz sosyal medya hesaplarını aktif hale getirmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede yaşanabilir Şehir Platformunun ve paydaşımız Güvenli Sokaklar Derneğinin sosyal medya hesaplarını takip etmenizi ve desteklemenizi istirham ederiz. Platformumuzun ve bileşenlerinin TBMM de görüşmeler esnasında komisyonlarda temsil edilmesi ve orada diğer sözde hayvan sever dernekler çağrılırken bizlerin meclisteki çalışmalara çağrılmaması gibi bir hataya düşülmemesi için TBMM ve milletvekilleri nezdinde lobi çalışması yapılması hassaten önem taşımaktadır. Aksi takdirde mevcut kanun teklifinde yer alan çözüme yönelik maddeler manipülasyonla etkisizleştirilip işlevsiz hale sokulmak istenebilir ki bu duruma asla izin vermememiz gerekiyor.
Buraya kadar gelip beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.
Hayırlı geceler dilerim.
Saygılarımla.

23 Mayıs 2024 / AKV
Yaşanabilir Şehir Platformu Dönem Sözcüsü
Av. Zeynep ŞEN SAYIMLAR

Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş


Haberler / Yorum – Analiz
Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş
09.05.2024

Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli | Mehmet Altuntaş
    
Sokakta sahipsiz başıboş köpek olmaz, olmamalı. Bu vakıa, tabiata fıtrata, medeniyete, en basit evrensel trafik kurallarına, insan hakları evrensel değerlerine aykırıdır. Tüm kanunlar başta yaşam hakkı olmak üzere insan haklarını korumalıdır, bu anayasal zorunluluk ve haktır. Kanunlar hiyerarşisine göre eş durumda olan kanunlardan insanların yararına olan önceliklidir. Hayvanları merhamet adına koruyacağız, onları sokakta besleyeceğiz diye insan yaşamını hiçe sayamayız. Bu insan haklarına anayasaya uymaz. Eğitim müfredatı da insan yaşamını öncelemelidir. Hayvan sevgisi; evet bir erdem olabilir ancak sokakta başıboş köpek beslemek erdem ve fazilet değil medeniyet dışı bir olgudur. Eğitim müfredatı matematikten sosyal bilgilere kadar tüm belgeleri sokakta köpeği kutsayan metinlerden örneklerden ayıklanmalıdır.

Bu yazımızda milli eğitim bakanlığının hazırlamış olduğu Türkiye Yüzyılı Müfredat modelinde yer alan ve başıboş köpek sorunu yol açan merhamet sapmasını besleyen metinler, kavramlar tespit edilerek önerilerde bulunulmuştur. Belki tüm kaynaklar satır satır incelense de gözden kaçan hususlar olabilir. O yüzden her şeyden önce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 yılının Aralık ayında yaptığı “Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başıboş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili üzüntü verici haberlere rastlıyoruz. Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin, sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız” beyanları Türkiye Yüzyılı müfredat modelinin içeriği ile ilgili bize yol göstermektedir.



Sorunun Kaynağı Merhamet Sapması

Sokakta insanlara, çocuklara, kadınlara, yaşlılara ve engellilere saldıran, zarar veren, parçalayıp öldüren sahipsiz, başıboş köpekleri besleyen kişiler, yaptıkları eylemi merhamet, vicdan gibi erdem ve fazilet değerleri ile açıklıyor hatta hayvanlar (köpekler) “Allah’ın sessiz kulları”, “onlar da sizin gibi bir ümmet” gibi cümlelerle soslu dini argümanlar kullanarak kamuoyunu toplum vicdanını manipüle ediyorlar. Hâlbuki ki irade ve akıl sahibi eşref-i mahlûkat, Allah’ın halifesi olan insanın yaşamından daha değerli ne olabilir. Yüce yaratıcı açlıktan ölmek üzere iken haram kıldığı domuz etinden insanın ölmeyecek kadar yemesine izin vermişken, insan ile köpeği bir tutan zihniyeti merhamet sapması olarak tanımlamak daha doğru olur.

Başıboş köpekler okullarda öğrencilere zarar verirken köpek beslemeyi bir erdem gibi gösteren müfredat metinleri var. Okul yolunda pek çok öğrenci hayatını kaybetti. Örneğin 2019 yılında Kayseri Hacılar ilçesinde 14 yaşında lise öğrencisi Mehmet Özer, 25 başıboş köpek tarafından parçalandı. 2023 te Bitlis’te Mustafa Erçetin, okuldan eve dönerken bir kuduz köpek tarafından ısırıldı, kuduz olup can verdi. Ankara Pursaklar ilçesinde Cahit Zarifoğlu imam Hatip Lisesi öğrencisi Enes Koca, köpekler tarafından parçalandı. Yine 2023 yılında Ankara Keçiören ilçesinde Tunahan Yılmaz, okuldan eve dönerken 25 başıboş köpek tarafından parçalandı, hayatta kaldı ancak yenilmedik uzvu kalmadı.



Sayın Cumhurbaşkanımız, medeni şehirleri olan ülkelerde olduğu gibi sokakta sahipsiz başıboş köpeklerin toplanması taraftarı. Muhtemelen yakın zamanda kanun bu yönde değişecek. Nitekim Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da başıboş sokak köpeği açıklaması yaptı ve 4 bakanlıkla çalışma olduğunu, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik, Tarım Bakanlığı ile birlikte sokak köpeklerine bir çalışma yaptıklarını açıkladı. Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:

“Elbette ki insanımızın can güvenliği her şeyden önemli. Bu konuda hem hayvanlarımızı koruyacak hem de insan sağlığını tehdit etmeyecek bir düzenlemeyi yapmak gerekiyor. Bu konuda Tarım ve Orman, Çevre ve Şehircilik, İçişleri ve Adalet bakanlıkları olarak ortak bir taslağımız, çalışmamız var. Bu çalışmayı gündeme getirmemiz lazım. Burada belediyelerimize, kamu kurumlarına düşen görevler var. Bu görevleri kanunda belirlemek ve ona göre hareket etmek lazım.” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da başıboş sokak köpekleri konusunda yürütülen çalışmaların Meclis’in tatile girmesinden önce ele alınacağını ifade etti. Bakan Yumaklı, bu çalışmanın Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı iş birliğiyle yürütüldüğünü belirtti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Çalışma dâhilinde dünyadaki örnekler incelendi ve taslak hazırlandı. Herkes sorumluluklarını yerine getirecek, kanuni düzenleme gerekiyorsa yapacak, şimdi biz o kısımdayız” dedi.



Bu sebeple sahipsiz başıboş köpeklerin sokakta beslenmesini bir erdem, fazilet gibi göstermek insan haklarına İslam’ın eşrefi mahlûkat anlayışına aykırıdır.

Son 5 yılda sahipsiz başıboş köpekler tarafından 450 ye yakın insan öldürüldü. Başıboş köpekler yol kenarında beslendiği için 2700 trafik kazasına sebep oldu, 30 vatandaşımız kuduz nedeniyle hayatını kaybetti.

Tüm bunlar göz ardı edilip, sokakta vicdan, erdem adına öğrencilere köpek besleme, bir kap su bir kap mama mottosu ile merhamet sapmasına yol açılması kabul edilemez.

Bu yüzden matematik kitaplarında bile onlarca örnekte yer verilen sokakta köpek besleme dâhil sahipsiz başıboş köpek sorununu besleyen tüm örnek ve önermeler iptal edilmelidir. Sokak hayvanı hayvan hakları gibi hukuki olmayan tabirlerin kaldırılması sahipsiz ille de köpek örnekleri olacak ise başıboş köpek ve hayvan koruma tabirleri kullanılmalıdır.

Müfredatta yer alan sokak hayvanı/sokak hayvanları ibaresi geçen tüm metinler evcil hayvan, sahipli evcil köpek, hayvan hakkı tabiri hayvan koruma veya hayvan refahı ile “köpek maması” tabiri “köpek yemi veya köpek yiyeceği” şeklinde değiştirilmelidir.



Müfredat Belgelerinde Tespit edilen Bazı Örnekler:

1) ORTAOKUL MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi teşvik edilmektedir. Bunun yerine evcil sahipli köpek denilebilir.

Metin: “Ayrıca Sokak hayvanlarına eşit büyüklükte paketler hazırlama gibi bağlamlar ile öğrencilere hayvanlar için şefkat göstermenin ve merhamet değerinin önemi vurgulanabilir (SDB2.3, D9.3).” Sayfa 31

“Öğrencilerden ilgi duydukları toplumsal bir konu hakkında (sokak hayvanlarının barınma ve beslenme sorunu, tüketiciler için gıda güvenliği gibi) istatistiksel araştırma sürecini yürütebilecekleri toplumsal fayda veya sosyal farkındalık kazandırabilecek bir proje oluşturmaları istenebilir.”  Sayfa 156

2) SOSYAL BILGILER DERSI ÖĞRETIM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi önermesi sokak hayvanı tabiri yerine evcil köpek denilebilir.

Metin: “SB.5.4.4 Beyin fırtınası tekniği kullanılarak öğrencilerden muhtarlık, belediye, kaymakamlık veya STK ile iş birliği yapılarak giderilebilecek (okul bahçesinde ve okul yolunda güvenlik için konulması gereken tabelalar, kasisler, mahallenin güzelleştirilmesi ve temizliği, ihtiyaç sahiplerine yardım etme, sokak hayvanları ile ilgili beslenme, barınma ve güvenlik önlemleri vb.) ihtiyaç veya sorunları belirlemeleri istenir ve bu ihtiyaç ve sorunlar listelenir. Öğrencilerden listedeki sorun veya ihtiyaçlardan birini seçmeleri istenir. Belirlenen sorunların giderilmesinde toplumsal dayanışma ile bireysel davranış ve tutumların önemli olduğu vurgulanarak yardımseverlik (D20.2) ve duyarlılık (D5.2) değerleri üzerinde durulur. Seçilen ihtiyacın giderilmesi veya sorunun çözüm yolları hakkında bilgi toplaması için başvurabilecekleri yazılı, görsel veya dijital kaynakları belirlemeleri istenir (SDB1.2, OB1, OB2, OB4). Sayfa 55”



3) OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemeyi teşvik eden cümle gözden geçirilmelidir. Barınaklarda veya kendi evinin bahçesinde besleme önerilebilir.

Metin: “Belirli gün ve haftalara uygun olarak örneğin, hayvanları koruma gününde hayvan barınaklarına mama toplamak. Yaşadığı mahallede hayvanların barınmasına yönelik kedi evi, köpek kulübesi, kuş yuvası gibi besleme ve korumaya yönelik etkinlikler düzenlemek.” Sayfa 125

Sonuç olarak yukarıda verilen örnekleri göz önüne alarak hükümetin 5199 sayılı hayvanların korunmasına dair kanunda yapacağı düzenleme, medeni şehirleri olan tüm ülkelerde olduğu gibi sokakta bir tane bile sahipsiz başıboş köpek olmayacağı üzerine olacaktır. Başıboş bir köpeğin bir insanı özellikle de çocuğu öldürdüğü, okul civarında köpek ısırması sonucu kuduz olup ölen çocuklar olduğu göz önüne alındığında sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemek suç olacaktır. Nitekim dünyanın her yerinde bırakın sokakta köpek beslemeyi yabani hayvanların, sincapların beslenmesi yasaktır. O halde son beş yılda 500 e yakın insanımız ölmüş, 30 kişi köpek ısırığı nedeniyle kuduz olmuş, başıboş köpekler nedeniyle 2700 trafik kazası olmuş ise eğitim müfredatımızda sokakta başıboş köpek olmaması gerektiği, sokakta başıboş köpek beslemenin merhamet değil merhamet sapması olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Başıboş köpekler okullarından evlerine dönerken çocuklarımızı parçalarken köpek beslemeyi bir erdem gibi gösteren müfredat metinleri kabul edilemez.

Son olarak eğitim müfredatının baştan aşağı sokakta sıfır başıboş köpek politikası doğrultusunda gözden geçirilmesi elzemdir. Aksi halde Türkiye Büyük millet meclisi 5199 sayılı kanunu sokakta başıboş köpek olmaması için sıfır başıboş köpek politikasına göre değiştirdiğinde Türkiye Yüzyılı müfredat modeli, sokak hayvanı, sokakta köpek besleme, sokakta köpek kulübesi, sokak hayvanlarına mama toplama vesaire örnekleri önermeleri boşlukta kalacaktır. Bu yüzden sokakta hatta hastane ve “her okula bir can dost” projesi ile okul bahçelerinde köpek beslemenin hayvan severlik olmadığını anlatmaya başlamalı ve bir an önce bu hatadan dönülmelidir.

Mehmet Altuntaş

https://hertaraf.com/haber-basibos-kopek-sorunu-ve-turkiye-yuzyili-milli-egitim-mufredat-modeli-mehmet-altuntas-13205

Başıboş köpek sorunu ile ilgili Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun açıklaması.

Müfredat önerisi

Müfredat önerisi

Başıboş Köpek Sorunu ve Türkiye Yüzyılı Milli Eğitim Müfredat Modeli

Sokakta sahipsiz başıboş köpek olmaz olmamalı tabiata fıtrata medeniyete en basit evrensel trafik kurallarına insan hakları evrensel değerlerine aykırıdır. Tüm kanunlar başta yaşam hakkı olmak üzere insan haklarını korumalıdır, bu anayasal zorunluluk ve haktır. Kanunlar hiyerarşisine göre eş durumda olan kanunlardan insanların yararına olan önceliklidir. Hayvanları merhamet adına koruyacağız onları sokakta besleyeceğiz diye insan yaşamını hiçe sayamayız bu insan haklarına anayasaya uymaz. Eğitim müfredatı da insan yaşamını öncelemelidir. Hayvan sevgisi evet bir erdem olabilir ancak sokakta başıboş köpek beslemek erdem ve fazilet değil medeniyet dışı bir olgudur. Eğitim müfredatı matematikten sosyal bilgilere kadar tüm belgeleri sokakta köpeği kutsayan metinlerden örneklerden ayıklanmalıdır.
Bu yazımızda milli eğitim bakanlığının hazırlamış olduğu Türkiye Yüzyılı Müfredat modelinde yeralan ve başıboş köpek sorunu yol açan merhamet sapmasını besleyen metinler kavramlar tespit edilerek önerilerde bulunulmuştur. Belki tüm kaynaklar satır satır incelense de gözden kaçan hususlar olabilir. O yüzden herşeyden önce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021 yılının Aralık ayında yaptığı “Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başıboş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili üzüntü verici haberlere rastlıyoruz. Öncelikle sahipsiz hayvanların yerinin, sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız” beyanları Türkiye yüzyıllar müfredat modelinin içeriği ile ilgili bize yol göstermektedir.
Sorunun kaynağı merhamet sapması
Sokakta insanlara çocuklara kadınlara yaşlılara engellilere saldıran zarar veren parçalayıp öldüren sahipsiz başıboş köpek besleyen kişiler yaptıkları eylemi merhamet vicdan gibi erdem ve fazilet değerleri ile açıklıyor hatta hayvanlar (köpekler) “Allah’ın sessiz kulları”, “onlar da sizin gibi bir ümmet” gibi cümlelerle soslu dini argümanlar kullanarak kamuoyunu toplum vicdanını manipüle ediyorlar. Halbu ki irade ve akıl sahibi eşref-i mahlukat Allah’ın halifesi olan insanın yaşamından daha değerli ne olabilir. Yüce yaratıcı açlıktan ölmek üzere iken haram kıldığı domuz etinden insanın ölmeyecek kadar yemesine izin vermişken, insan ile köpeği bir tutan zihniyeti merhamet sapması olarak tanımlamak daha doğru olur .
Başıboş köpekler okullarda öğrencilere zarar verirken köpek beslemeyi bir erdem gibi gösteren müfredat metinleri var.
Sokaklarda sahipsiz başıboş köpek olmaz olmamalı tabiata fıtrata medeniyete en basit evrensel trafik kurallarına aykırıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımız medeni şehirleri olan ülkelerde olduğu gibi sokakta sahipsiz başıboş köpeklerin toplanması taraftarı. Muhtemelen yakın zamanda kanun bu yönde değişecek.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sokak köpeği açıklaması yaptı ve 4 bakanlıkla çalışmamız var, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik, Tarım Bakanlığı ile birlikte sokak köpeklerine bir çalışma yaptıklarını açıkladı. Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:
“Elbette ki insanımızın can güvenliği her şeyden önemli. Bu konuda hem hayvanlarımızı koruyacak hem de insan sağlığını tehdit etmeyecek bir düzenlemeyi yapmak gerekiyor. Bu konuda Tarım ve Orman, Çevre ve Şehircilik, İçişleri ve Adalet bakanlıkları olarak ortak bir taslağımız, çalışmamız var. Bu çalışmayı gündeme getirmemiz lazım. Burada belediyelerimize, kamu kurumlarına düşen görevler var. Bu görevleri kanunda belirlemek ve ona göre hareket etmek lazım.” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da başıboş sokak köpekleri konusunda yürütülen çalışmaların Meclis’in tatile girmesinden önce ele alınacağını ifade etti. Bakan Yumaklı, bu çalışmanın Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı iş birliğiyle yürütüldüğünü belirtti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Çalışma dâhilinde dünyadaki örnekler incelendi ve taslak hazırlandı. Herkes sorumluluklarını yerine getirecek, kanuni düzenleme gerekiyorsa yapacak, şimdi biz o kısımdayız” dedi.
Bu sebeple sahipsiz başıboş köpeklerin sokakta beslenmesini bir erdem, fazilet gibi  göstermek insan haklarına İslam’ın eşrefi mahlukat anlayışına aykırıdır.
Son 5 yılda sahipsiz başıboş köpekler tarafından 450 ye yakın insan öldürüldü. Başıboş köpekler yol kenarında beslendiği için 2700 trafik kazasına sebep oldu, 30 vatandaşımız kuduz nedeniyle hayatını kaybetti.
Bu sebeple sokakta vicdan erdem adına öğrencilere köpek besleme bir kap su bir kap mama mottosu ile merhamet sapmasına yol açılması kabul edilemez.
Bu yüzden matematik kitaplarında bile onlarca örnekte yer verilen sokakta köpek besleme dahil sahipsiz başıboş köpek sorununu besleyen tüm örnek ve önermeler iptal edilmelidir. Sokak hayvanı hayvan hakları gibi hukuki olmayan tabirlerin kaldırılması sahipsiz ille de köpek örnekleri olacak ise başıboş köpek ve hayvan koruma tabirleri kullanılmalıdır.
Müfredatta yer alan sokak hayvanı/sokak hayvanları ibaresi geçen tüm metinler evcil hayvan sahipli evcil köpek, hayvan hakkı tabiri hayvan koruma veya hayvan refahı ile “köpek maması” tabiri “köpek yemi veya köpek yiyeceği” şeklinde değiştirilmelidir.
Müfredat belgelerinde tespit edilen bazı örnekler:
1) ORTAOKUL MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi teşvik edilmektedir. Bunun yerine evcil sahipli köpek denilebilir.
Metin: “Ayrıca sokak hayvanlarına eşit büyüklükte paketler hazırlama gibi bağlamlar ile öğrencilere hayvanlar için şefkat göstermenin ve merhamet değerinin önemi vurgulanabilir (SDB2.3, D9.3).” Sayfa 31
“Öğrencilerden ilgi duydukları toplumsal bir konu hakkında (sokak hayvanlarının barınma ve beslenme sorunu, tüketiciler için gıda güvenliği gibi) istatistiksel araştırma sürecini yürütebilecekleri toplumsal fayda veya sosyal farkındalık kazandırabilecek bir proje oluşturmaları istenebilir.”  Sayfa 156
2) SOSYAL BILGILER DERSI ÖĞRETIM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslenmesi önermesi sokak hayvanı tabiri yerine evcil köpek denilebilir.
Metin: “SB.5.4.4 Beyin fırtınası tekniği kullanılarak öğrencilerden muhtarlık, belediye, kaymakamlık veya STK ile iş birliği yapılarak giderilebilecek (okul bahçesinde ve okul yolunda güvenlik için konulması gereken tabelalar, kasisler, mahallenin güzelleştirilmesi ve temizliği, ihtiyaç sahiplerine yardım etme, sokak hayvanları ile ilgili beslenme, barınma ve güvenlik önlemleri vb.) ihtiyaç veya sorunları belirlemeleri istenir ve bu  ihtiyaç ve sorunlar listelenir. Öğrencilerden listedeki sorun veya ihtiyaçlardan birini seçmeleri istenir. Belirlenen sorunların giderilmesinde toplumsal dayanışma ile bireysel davranış ve tutumların önemli olduğu vurgulanarak yardımseverlik (D20.2) ve duyarlılık (D5.2) değerleri üzerinde durulur. Seçilen ihtiyacın giderilmesi veya sorunun çözüm yolları hakkında bilgi toplaması için başvurabilecekleri yazılı, görsel veya dijital kaynakları belirlemeleri istenir (SDB1.2, OB1, OB2, OB4). Sayfa 55”
3) OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI: Sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemeyi teşvik eden cümle gözden geçirilmelidir. Barınaklarda veya kendi evinin bahçesinde besleme önerilebilir.
Metin: “Belirli gün ve haftalara uygun olarak örneğin, hayvanları koruma gününde hayvan barınaklarına mama toplamak. Yaşadığı mahallede hayvanların barınmasına yönelik kedi evi, köpek kulübesi, kuş yuvası gibi besleme ve korumaya yönelik etkinlikler düzenlemek.” Sayfa 125
Sonuç olarak yukarıda verilen örnekleri göz önüne alarak hükümetin 5199 sayılı hayvanların korunmasına dair kanunda yapacağı düzenleme medeni şehirleri olan tüm ülkelerde olduğu gibi sokakta bir tane bile sahipsiz başıboş köpek olmayacağı üzerine olacaktır. Başıboş bir köpeğin bir insanı özellikle de çocuğu öldürdüğü, okul civarında köpek ısırması sonucu kuduz olup ölen çocuklar olduğu göz önüne alındığında sokakta sahipsiz başıboş köpek beslemek suç olacaktır. Nitekim  dünyanın her yerinde bırakın sokakta köpek beslemeyi yabani hayvanların sincapların beslenmesi yasaktır. O halde son beş yılda 500 e yakın insanımız ölmüş, 30 kişi köpek ısırığı nedeniyle kuduz olmuş, başıboş köpekler nedeniyle 2700 trafik kazası olmuş ise eğitim müfredatımızda sokakta başıboş köpek olmaması gerektiği sokakta başıboş köpek beslemenin merhamet değil merhamet sapması olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Son olarak eğitim müfredatının baştan aşağı sokakta sıfır başıboş köpek politikası doğrultusunda gözden geçirilmesi elzemdir. Aksi halde Türkiye Büyük millet meclisi 5199 sayılı kanunu sokakta başıboş köpek olmaması için sıfır başıboş köpek politikasına göre değiştirdiğinde Türkiye yüzyılı müfredat modeli, sokak hayvanı, sokakta köpek besleme, sokakta köpek kulübesi, sokak hayvanlarına mama toplama vesaire örnekleri önermeleri boşlukta kalacaktır. Bu yüzden sokakta hatta hastane ve “her okula bir can dost” projesi ile okul bahçelerinde köpek beslemenin hayvan severlik olmadığını anlatmaya başlamalı ve bir an önce bu hatadan dönülmelidir.

Mehmet Altuntaş
Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği Başkan Yardımcısı

Ek: Belgeler:

ORTAOKUL MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMINDA SOKAK HAYVANI TABİRİ KULLANILMAKTADIR

ORTAOKUL MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI


Ayrıca sokak hayvanlarına eşit büyüklükte paketler hazırlama gibi bağlamlar ile öğrencilere hayvanlar için şefkat göstermenin ve merhamet değerinin önemi vurgulanabilir (SDB2.3, D9.3). Sayfa 31


Öğrencilerden ilgi duydukları toplumsal bir konu hakkında (sokak hayvanlarının barınma ve beslenme sorunu, tüketiciler için gıda güvenliği gibi) istatistiksel araştırma sürecini yürütebilecekleri toplumsal fayda veya sosyal farkındalık kazandırabilecek bir proje oluşturmaları istenebilir. Sayfa 156

SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI


SB.5.4.4 Beyin fırtınası tekniği kullanılarak öğrencilerden muhtarlık, belediye, kaymakamlık veya STK ile iş birliği yapılarak giderilebilecek (okul bahçesinde ve okul yolunda güvenlik için konulması gereken tabelalar, kasisler, mahallenin güzelleştirilmesi ve temizliği, ihtiyaç sahiplerine yardım etme, sokak hayvanları ile ilgili beslenme, barınma ve güvenlik önlemleri vb.) ihtiyaç veya sorunları belirlemeleri istenir ve bu  ihtiyaç ve sorunlar listelenir. Öğrencilerden listedeki sorun veya ihtiyaçlardan birini seçmeleri istenir. Belirlenen sorunların giderilmesinde toplumsal dayanışma ile bireysel davranış ve tutumların önemli olduğu vurgulanarak yardımseverlik (D20.2) ve duyarlılık (D5.2) değerleri üzerinde durulur. Seçilen ihtiyacın giderilmesi veya sorunun çözüm yolları hakkında bilgi toplaması için başvurabilecekleri yazılı, görsel veya dijital kaynakları belirlemeleri istenir (SDB1.2, OB1, OB2, OB4). Sayfa 55



OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI

Belirli gün ve haftalara uygun olarak örneğin, hayvanları koruma gününde hayvan barınaklarına mama toplamak.

Yaşadığı mahallede hayvanların barınmasına yönelik kedi evi, köpek kulübesi, kuş yuvası gibi besleme ve korumaya yönelik etkinlikler düzenlemek.
Sayfa 125

Köpek barınaklarına mama toplamak ve
Yaşadığı mahallede hayvanların barınmasına yönelik kedi evi, köpek kulübesi, kuş yuvası gibi besleme ve korumaya yönelik etkinlikler düzenlemek okul öncesi eğitimin parçası olmamalı. Sayfa 125

Sokak hayvanları rant çetesi

Sokak hayvanları adı altında bağış toplayan, duygu sömürüsü yapan, iyi insanların güzel niyetlerini kullanan çeteleşmiş bir örgütlenme var.  Bu işi yapan insanlar o kadar çirkef ve saldırganlar ki, çektikleri videolarda konuşmalarıyla insanlar üstünde hipnoz etkisi yaratıyorlar. Bacağı yaralanmış bir hayvan dahi olsa hepsi aynı hayvanı 50 ayrı sayfada paylaşıp ayrı ayrı hesaplardan günlerce bağış topluyorlar. Bu işi o kadar profesyonel bir duygu yönetimiyle yapıyorlar ki bundan 3 sene önce hiçbir mal varlığı olmayan bu insanların hepsinin bu enflasyonist dönemde evi, arabası, bağ evi oldu… her gün mama dağıtıyoruz diye bağışlar toplanıyor ve bu bağış toplayanların birçoğunun uyuşturucu suçundan yatıp çıkmışlığı bile var. Aynı şekilde bağış topladıkları hesaplardan torbacılara para bile gönderiyorlar. Açtıkları paypal adreslerine ödeme alıyorlar Çünkü hiçbir kanıtı yok. Asıl acı olan ise bu hayvanlara kendileri zulüm edip, bu gariban canları acınası halde bırakıp videoya alarak, fotoğraflayarak bağışlarını toplarlar. Bu konuda çok dikkatli olup kimlere bağış yaptığımıza dikkat etmeliyiz. Gerekirse bu insanlar aracılığı ile değil kendimiz yapmalıyız. Gelelim şimdi bu yazıda bahsi geçen olayların örnek hesap sahiplerine.

Kaynak: https://twitter.com/alpklnctr/status/1773476466480513294?t=l2-eaRQ1V1Q7imJxLOGKXg&s=19

1.Burak Arslan / pawguards
Sürekli hesaplarına bağış toplayıp, devletin hizmetlerini de kullanarak kendisini ön plana çıkarmıştır. Acıtasyon videolarıyla topladığı bağışlardan kendilerine ev, araba, arsa alıp kalan paraylada torbacılarıyla uyuşturucu ticareti yapmıştır. O da yetmezmiş gibi hem de vergi kaçırmıştır. Faturalarını vet ödemesi yapıp kendi şirketine fatura kestirmiştir.

Bu gördüğünüz kişide Serkan Toper MHP’den Beşiktaş Belediyesi’ne aday, ve röportaj yaptığı kişi ise Burak Arslan’dır. Sokak hayvanları adı altında topladığı paralarla uyuşturucu ticareti yaptığının farkında bile değil. Bu insanları külliyelerde ve devletin makamlarında ağırlıyorlar. Davet eden kişi ise AK Parti milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut’tur.

Ikinci videoyu mutlaka izlemelisiniz. Evinde uyuşturucu yakalansa bunu hayvan severlere izah edermiş ve sanatçıymış. İşin en komik yanı ise uyuşturucuya ödediği para yardım topladığı bağış hesabından yapılıyor. Hepsinin ağzı aynı şekilde laf yapıyor. Her türlü işin içinden çıkacağını iddia ediyor ve her zaman da çıkmış.

Merhamet Sapması

https://twitter.com/alpklnctr/status/1773495543483834389?t=rwqPqXPbWVZzb24UzHnnYA&s=19

0 parmağında 10 marifet ;

– Parklarda çocuklu annelere sataşıp “köpeğime top attı” diye kavga çıkartmak
– Birilerini kazığa oturtalım ekip hazır
– Hatay ‘da köylüyü “tarlasında köpek beslenmesini istemediği” için dövenlerin propagandası
– köpeğiyle olan videosu yorumsuz.

https://twitter.com/fethi_aslan1453/status/1773681371493417213?t=Ga1R2lfi2eW16JbyddPCwQ&s=19

3.Patikorg/ Ankara’da milyon liralar harcanarak açılan rehabilitasyon merkezleri varken, hayvanlar için sürekli borcu olduğunu söyleyip dilenen bu hesabı da yazın bir köşeye.

4.Köpekvelisi / Nakil ve tedavi parası dilenip duran bu hesabında Ankara’ya getirttiği hayvanların neredeyse tamamı acılar içinde can veriyor. Sürekli borcumuz var diyerek hayvanlar üzerinden dileniyor. İşin en kötü yanı ise altına araba alıyor ve orada borcum dediği tutar ise kendi arabasının fiyatı… Bu kadar borçlanıyor ve bu borcu hangi yardıma muhtaç hayvanlar için yaptığını da keşke belirtseydi.

5.Ciceginpatilerikedievi/ bundan yıllar önce Gaziantep’te oturacak evi dahi olmayan, sosya-ekonomik olarak çok düşük gelirli bir mahallede oturan bu hanımefendide ne hikmetse hayvanlara yardım parası toplamaya başlamasıyla Gaziantep’te bağ evi, araba, ev sahibi oluyor. En basit olaylarından birini söyleyeyim. Gaziantep’teki hayvan barınağı birçok ile göre çok iyi şartlarda olmasına rağmen barınaktaki hayvanlar için barınağı tüm çirkefliğiyle darlayıp, baskı yapıp, güzelce beslenen hayvanları zorla barınakta kalmasın diye sokağa saldırtıp sonra bu hayvanlar burada aç, beslenemiyor çirkefliği yapıp mama paraları toplayan bir hesaptan bahsediyoruz burada. Şimdi çıkıp benim sevgilim zengin diyebilir tabi ki ama zenginliği sevgiliden önce.

Birde şöyleleri var, hayvanlara hem kendileri zarar veriyorlar, kafalarını ve ayaklarını yaralıyorlar hem de onlara zehirli mama verip kusturuyorlar ve hayvanlar orada can çekişirken videolarını çekip üzerlerinden bağış topluyorlar.”

Sizlere anlatacağım en iğrenç vurgun, devletin sahiplendiği barınağa yerleştirdikleri cins veya normal hayvanları bulup kendi platformlarında paylaşıp bu hayvanlar üzerinden bağış toplamak. Sonra hayvan barınağına gidip o hayvanı sahipleniyorlar. Sahiplenmeden önce, kendi kurdukları çiftlik gibi bir yerde – adını “Yaşam Alanına” koyarak – o hayvanı hiç görmeyen birisine sahiplendirip, bu hayvan artık bu otelde kalacak denilerek her ay o kişiden 1200 TL gibi bir ücret alıyorlar. Aynı köpeği 10 farklı aileye sahiplendiriyorlar ve hiçbirinin birbirinden haberi yok.

GÜVENLİ SOKAKLAR İNSANLARIN HAKKIDIR


GÜVENLİ SOKAKLAR İNSANLARIN HAKKIDIR
Türkiye’de hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak amacıyla 2004 yılında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kabul edilmiştir. Bu Kanunun ardından 2006 yılında Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği çıkarılmıştır. Türkiye’de yapılan bu düzenlemelerle sahipsiz köpeklerle ilgili sorumluluk belediyelere verilmiş bulunmaktadır. Ancak var olan düzenlemeler sahipsiz köpeklerin refahını sağlamadığı gibi insanlar ve diğer canlıların yaşadığı sorunları çözmekte yetersiz kalmaktadır. ABD, AB üyesi ülkeler, İngiltere, Japonya, İsviçre, Avustralya’da hatta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde sahipsiz köpek sorunu bulunmamaktadır. Bu ülkelerde köpeklerin refah koşullarına ilişkin yapılan gerçekçi ve insan odaklı hukuki düzenlemeler bu sorunu önlemektedir.

Türkiye’de ise, sahipsiz köpek sorunu ciddi bir güvenlik ve sağlık problemi olarak varlığını sürdürmekte ve etkisini giderek artırmaktadır. Bazı kentlerde sahipsiz köpek sayısı ilçe nüfuslarını bile geçmiş bulunmaktadır. Sahipsiz köpekler çok ağır sokak koşullarında hayatta kalma mücadelesi verirken kendilerinin, sahipli köpeklerin, kedilerin, evcil-yabani diğer hayvanların ve doğanın zarar görmesine neden olmaktadır. İnsanlar açısından ise, Anayasa ile koruma altına alınan sağlık, güvenlik, maddi varlığını koruma, yaşama hakları gibi insan haklarını tehlikeye atmaktadır. Sahipsiz köpeklerin sayısı hızlı bir şekilde artmaya devam etmekte, bununla paralel olarak köpek saldırıları da büyük artış göstermektedir. Sahipsiz köpek saldırıları nedeniyle ölen kişilerin yakınları veya yaralanan kişiler ilgili belediyeye karşı dava açmakta ve davalarda hizmet kusuru nedeniyle maddi-manevi tazminat kararları verilmektedir. Belediyeler 5199 sayılı Kanun gereği bir şey yapamadıklarını ifade etmekte, ancak problem şiddetini artırmaya devam etmektedir. Kamu politikası oluşturulması beklenen problemin hükümet, siyasi partiler, belediyeler, sivil toplum kuruluşları, medya, toplum ve sahipsiz köpek saldırılarından doğrudan ya da dolaylı zarar görenler gibi pek çok tarafı bulunmaktadır.
Sokaklarda sahipsiz köpek olmaması bir uygarlık göstergesi olarak görülmektedir. Hindistan, Pakistan, Bangladeş başta olmak üzere şehirleri medeni olmayan ve başıboş sokak köpek sorunu ile boğuşan ülkeler gibi Türkiye’de de sahipsiz köpek sayısı çok hızlı bir şekilde artmaktadır. Sahipsiz köpekler ısırma ya da saldırma nedeniyle doğrudan ya da dolaylı şekilde insanların ve hayvanların ölmelerine, yaralanmalarına, kuduz gibi çeşitli hastalıklar kapmalarına, güvenlik sorunlarına, trafik kazalarına neden olmaktadır. Diğer taraftan sahipsiz köpekler, sokaklarda açlık, susuzluk, hastalık, soğuk, sıcak, trafik kazaları, sahipli ve sahipsiz köpeklerin saldırısına maruz kalma, insan, hayvan ve araçlardan kaynaklanan tehlikeler altında ağır şartlarda yaşam mücadelesi verirken önemli sorunlar yaşamaktadır.
Son aylarda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN başta olmak üzere pek çok siyasetçi, sanatçı, gazeteci, sosyal medya fenomeni, akademisyen, doğa ve vahşi yaşam uzmanı avcı, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız, kontrollü köpek sahipleri, vs sorunun farkına varmış sokakta başıboş köpek sürüleri olmayacağını barınaklara alınması gerektiğini belirtmiştir. Bu çalışmanın amacı köpek düşmanlığı değildir, aksine hayvan refahı kavramı ile hareket ederek öncelikle sokakta başıboş beslenen köpeklerin sağlıklı bir ortamda tutulması ve insan yaşamının ve özellikle çocukların can güvenliğinin öncelikle ele alınmasıdır.
Türkiye’de başıboş  köpekler, ciddi ancak yeterli ilgiyi görmemiş  bir sorundur. Başıboş  köpeklerin vatandaşlara ve tüm topluma verdiği zarar medya, hayvan hakları aktivistleri ve yetkililer tarafından küçültülmüş, görmezden gelinmiş ve reddedilmiştir.   Başıboş  köpek sorunu “sokak hayvanı” sorunu olarak gösterilmeye çalışılmıştır.  İnsanlara zarar vermeyen, sık sık köpekler tarafından parçalanan kediler, başıboş  köpeklerle beraber aynı statüye sahipler. “Sokak hayvanı”, “sahipsiz hayvan”, “hayvan sorunu”, “kedi sorunu” yoktur, başıboş  köpek sorunu vardır.   Köpek,  şehrin içinde insanları öldüren tek hayvandır. Kediler, insanlara zarar vermiyor, öldürmüyor; trafik kazalarına sebep olmuyor, kuduz taşıyıcı değiller. Kediler ve diğer hayvanlar mutlaka başıboş  köpeklerden ayrı tutularak değerlendirilmelidir.
Sahipsiz köpek sorununun çözümü için insanların yaşama hakkı, güvenlik hakkı, sağlık hakkı, maddi varlığını koruma hakkı gibi kamu düzeninin de gereği olan hakları koruma altına alınmalıdır. Diğer taraftan sahipsiz köpeklerin sokaklarda beslenme, sağlık, barınma ve güvenlik alanlarında büyük riskler altında ve çok ağır koşullarda yaşam mücadelesi verdikleri dikkate alınmalı ve yaşamlarını sağlıklı ve güvenli bir şekilde sürdürebilecekleri modern, teknolojik bakımevleri inşa edilerek ihtiyaçları en iyi şekilde karşılanmalıdır.
Çözüm olarak tek adres vardır o da Devletimizdir onun değerli bürokratik kadroları ve yasama organıdır. Biz burada çözümün nasıl olması gerektiği hususu üzerinde durulmasından ziyade öncelikle en temel insan hakkı olan yaşam hakkı başta olmak üzere insanların can ve mal güvenliği, çocuk hakları, ibadet özgürlüğü gibi hakların esas alınmasıdır.
Bilindiği gibi ülkemizde 2700 ün üzerinde hayvan koruma ve yaşatma besleme amaçlı dernek bulunmaktadır. Ne var ki yaşlı engelli, çocuk gibi insanların haklarını korumak için kurulmuş dernek sayısı ise maalesef 250 civarında.


Yazımı müjdeli bir haberle sonlandırmak istiyorum. Antalya’da başıboş köpekler tarafından saldırıdan kaçarken kamyon altında kalarak can veren Mahra Melin Pınar’ın babası ve annesi geçen ay içinde Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma adında bir dernek kurdu. Allah hayırlara vesile kılsın. Ülkemiz adına çok önemli bir adım. Murat Pınar ve eşi Derya Pınar hanımefendiye bu girişimlerinden dolayı teşekkür ediyor başarıları için dua ediyorum. Dernek hakkında bilgi için http://www.guvenlisokaklar.org adresini bir melek yavrumuz Mahra Melin Pınar’ın anısına bir ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Mehmet ALTUNTAŞ

Başıboş köpek sorunu ve terör örgütleri

SAHİPSİZ BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU BİR TERÖR FAALİYETİDİR

Abdullah Çiftçi:

■Köpek sorunu PKK’ dan daha tehlikeli.
■Millet patlama noktasına gelmiş.
■İnsanlarda devletsizlik algısı oluşuyor.
■Bu topraklarda devletiyle gurur duyan vatandaş, sahipsiz köpeklere yem edilmesin.
■Daha önce bu sorun çözülmüş. Şimdi niye kayıtsızsınız? https://x.com/__Serdengecti_/status/1786251841459679586?t=yv8IhmboHKoYU_SX5MZDdw&s=19

Köpeksevicilerden skandal! Türkiye’yi şikayet edip, mağdurları terör örgütlerine hedef gösterdiler.

HAYKURDER Başkanı Erman Paçalı’nın başını çektiği hayvan dernekleri, Türkiye’yi diğer ülkeler şikayet eden İngilizce bir bildiri yayınladı. “Öldürüldüklerini” ve “Türkiye’nin bu cinayetlere göz yumduğunu” iftirası atan sözde hayvan dernekleri, köpek saldırısından mağdur olan vatandaşları ise terör örgütlerine hedef gösterdi.

Yazının devamı… 👇👇👇

https://m.yeniakit.com.tr/haber/kopeksevicilerden-skandal-turkiyeyi-sikayet-edip-magdurlari-teror-orgutlerine-hedef-gosterdiler-1667947.html

Sokaklarında bir tane başıboş köpek olmayan Almanya’nın haber ajansları, bunların fonladığı gazeteciler, bir takım akademisyenler hatta bizzat bakanlık çalışanları Türk çocuklarını köpeklere yem etmek için el ele vermiş açıklama yapıyorlar! Haddinizi bilin! @dw_turkce
Sokaklarında bir tane başıboş köpek olmayan Almanya’nın haber ajansları, bunların fonladığı gazeteciler, bir takım akademisyenler hatta bizzat bakanlık çalışanları Türk çocuklarını köpeklere yem etmek için el ele vermiş açıklama yapıyorlar! Haddinizi bilin! @dw_turkce

PKK ve Fetullahçılar niçin başıboş köpek sorununun devamını istiyorlar:

Bu sokak köpeklerini teröristlerin savunmaya başladığını fark ettik artık. Muhtemelen yeni terör finansmanı köpek maması ve benzeri sahtekarlıklardan geliyor.

Fetullahçı Cevheri Güven köpekçi derneklerle birlikte dayanışma hâlinde
Ortalığı ağaç için yakan Geziciler köpekçilerle birlikte

İngiltere’de yaşayıp Türkiye’de başıboş köpek olmasını savunan bu adamın terör örgütü PKK hakkındaki paylaşımları…

▪️#KöpekTerörü bu millete yapılan bir aşağılamadır. #BiyolojikTerör faaliyetidir.
▪️Aynı operasyon (yakala-kısırlaştır-geri bırak) 1998’de Batı’dan fonlanan “hayvan hakları” aktivistlerinin baskısıyla Hindistan’da yapıldı ve bugün yılda 20 milyon saldırı, 17.000 bin #Kuduz vakası var..
▪️Dünyada hiçbir ülkede “hayvan hakkı (animal right)” diye birşey yoktur. Hayvan refahı (animal welfare) geçerlidir.

BAŞIBOŞ KÖPEK SORUNU BİR TERÖR FAALİYETİDİR–

Bunu er geç hepiniz idrak edeceksiniz ve o zaman otoyol kenarında, çocuk parklarının dibinde vs koyun sürüsü gibi başıboş köpek besleyenler de tıpkı fetöcü teröristler gibi çıktıkları deliğe geri girmeye çalışacaklar,

Hem haberi bilerek yayın ondan sonra da çıkıp köpek düşmanı diye hedef gösterip suçu başkalarına atmaya çalışın lütfen yemezler.

PKK’nın savunucusu köpekseverler
PKK’nın savunucusu köpekseverler

Pkk nın yayın organını neden takip ediliyor aceba ve paylaşım neden belli kişiler tarafından özellikle yayılıyor.

Pkk nın yayın organını neden takip ediliyor acaba ve paylaşım neden belli kişiler tarafından özellikle yayılıyor.

Kimseye iftira atmaya kalkmayın haberi kimlerin yaydığı apaçık ortada. Şerefli @TSKGnkur iftira ve karalamaya çanak tutanlar emri kimden aldı. Haberi kim servis etti ve yaymalarını kim istedi?

Erman Paçalı PKK’nın yayın organında

PKK yayın organlarında başıboş köpek propagandası yapıyorlar !!!

Murat Karayılan onlar Allah’ın emaneti derse şaşırmayın !

“Faşist koalisyon faşizmi kurumsallaştırmak için başıboş köpekleri esir etmeye çalışıyor” diyor !!!

“Önder Apo ‘ya özgürlük” propagandası yanında başıboş köpekler “esir ediliyor” diyorlar !!!

https://x.com/fethi_aslan1453/status/1797277049188413845?t=3CLdIdbMf-FxMgyT5Tk9Ug&s=08

PKK’nın yayın organında başıboş köpek güzellemesi.

Başıboş köpek sorunu Yunus Emre Altuntaş

Başıboş köpek sorunu!
YUNUS EMRE ALTUNTAŞ
13.08.2023

Geçtiğimiz günlerde Kadıköy’de yaşanan köpek saldırısını görmüşsünüzdür. Sahibinin elinden kurtulan pitbull cinsi köpek, hemen yakındaki bir başka köpeğe ve sahibine saldırdı. Saldırgan köpeğin sahibi çaresizce ayırmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Diğer yanda saldırıya uğrayan köpeğin sahibi bayan ise küçük köpeğinin can verişini çığlıklar atarak izledi. Tam bir saat boyunca saldırgan köpeğin dişleri arasından diğer köpeği almaya çalıştılar. Köpeğine “kızım” diye seslenen bayanın bu travmayı atlatması ne denli mümkün olur hiç bilemiyorum.

Dikkat ederseniz burada bir “hayvan hakları” sorunundan söz edemeyiz. Burada söz konusu olan bir “başıboş köpek sorunu”dur. O pitbullun sahibi, yönetmeliğin emrettiği şekilde köpeğinin tasmasını-ağızlığını taksaydı bu dramatik sahneler yaşanmayacaktı. Milletimizin diğer hayvanlarla veya sahiplenilmiş, tasmalı-ağızlıklı şekilde dolaştırılan köpeklerle sorunu yok. Yaşanan sıkıntılar tamamen “başıboş” bırakılan köpeklerden kaynaklanıyor.

Uludağ’a çıkanlar bilir; ormanın kıyısına yaklaştığınızda bir levha sizi uyarır: “Dikkat! Ayı çıkabilir!” Bu uyarıyı görünce bilirsiniz ki o civarda yaşayan ayılar var ve bu hayvanlar kendilerini veya yavrularını tehlike altında hissederse saldırganlaşabilir. Uludağ’ın ormanlık bölgeleri, yaban hayvanlarının olduğu gibi ayıların da yaşam alanı olduğu için insanlar buralarda temkinli davranmak zorunda kalıyor. Tüm bu uyarılara rağmen Bursa Uludağ’da ayı saldırısında ölen bir vatandaşımız olmadı. En azından ben duymadım.

Oysa şehir merkezlerinde, sokaklarda, caddelerde, büyük AVM’lerin önünde, üniversite kampüslerinde başıboş köpeklerin saldırısı sonucu can veren onlarca isim sayabilirim. Sadece son bir yılda, başıboş köpek saldırılarında 28 insanımız can verdi. Binlercesi yaralandı. Dağın başındaki ormana “Dikkat! Ayı çıkabilir!” yazan ilgililerin/yetkililerin şehrin göbeğindeki ölümlü başıboş köpek saldırılarına sessiz kalması akıl alır gibi değil. Üstelik bu başıboş köpek saldırılarında can verenlerin çoğunluğunu çocuklar oluşturuyor.

Başıboş köpek saldırılarından insanların yanı sıra diğer hayvanlar da zarar görüyor. Aç kalan başıboş köpekler önce kendi içlerindeki zayıf köpekleri, sonra kedileri ve nihayet besi hayvanlarını parçalıyor. Burada başıboş köpekleri suçlayacak halimiz yok. Tıpkı ayı örneğinde olduğu gibi köpeklerin de doğasında saldırganlık var. Ne kadar eğitilirse eğitilsin hayvanın içgüdüsü bir noktadan sonra ortaya çıkıveriyor. Özellikle de aç kaldığında veya strese kapıldığında! Bunun binlerce örneği var. O köpeği besleyip büyüten ve yıllarca gözü gibi bakan sahipleri bile bu durumlarda çaresiz kalıyor. Kadıköy’de yaşanan olay bunun küçük bir örneğidir. O köpek, sahibini koruduğunu düşünerek bunu yapıyor. Stres altına girince daha da saldırganlaşıyor. Doğası bu… Sahibine sorulduğunda hayretler içerisinde, “benim oğlum böyle yapmazdı” diyerek 10 yıldır gözü gibi baktığı köpeğinin yaptığı katliamı anlamaya çalışıyordu. Demek ki 10 yıl boyunca kuzu gibi davranan köpek, bir noktadan sonra içgüdüsünün izinden gidiveriyor. Olan, insanlara ve diğer hayvanlara oluyor.

Başıboş köpek sorununda aklın yolunu izlemenin vakti geldi de geçiyor. Bu hayvanların sokağa atılması, başıboş bırakılması aklın kabul edebileceği bir çözüm yolu değil. “Sokak hayvanı” diye bir şey olmaz. Ne Avrupa’da ne de dünyada böyle bir tanım yok.  Şehrin sokaklarında ayıların, yılanların, kurtların dolaşmasına nasıl izin verilmiyorsa köpeklerin de dolaşmasına izin verilemez. Bu başıboş köpeklere mama taşıyarak, haftada bir yemek artıkları vererek vicdanlarını rahatlatan tipler kendilerini kandırmayı bırakmalı. Bu insanlar sevgilerinde samimi iseler o başıboş köpekleri sahiplenmeli ve mevzuat çerçevesinde başkalarına zarar vermeyecek önlemleri almalıdır. Gerçek hayvanseverlik budur.

İşin uzmanlarına göre, üç yıl önce 10 milyon civarında olan başıboş köpek sayısı bugün itibarıyla 16 milyonu bulmuş durumda. Şehrin göbeğindeki parklar, sokaklar, AVM önleri ve üniversite kampüsleri bunlarla dolu. Şehir çöplüğü civarında bırakılan binlerce başıboş köpek gün geçtikçe çoğalıyor ve baş edilemez hale geliyor. Kısırlaştırma çok yetersiz ve her köpek bir batında ortalama altı yavru doğuruyor. Bu algoritmayla baş etmenin imkânı yok. Başıboş köpeklere iyilik yaptığını zanneden sözde hayvanseverler aslında en büyük kötülüğü bu hayvanlara yapıyor. Birileri mama satarak rant elde ediyor olabilir lakin öte yanda ülkemizin geleceği olan Mahralarımız, Sametlerimiz, Ecrinlerimiz, Receplerimiz, Mehmetlerimiz bu başıboş köpeklerin saldırısında can veriyor.

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” demiş atalarımız. Bu kanlı kısır döngüye dur demenin zamanı gelmiştir. Devletimizin yarından tezi yok, yurt çapında yayılan başıboş köpekleri toplayarak isteyenlere sahiplendirmesi, kalanları da barınaklara toplaması, kapsamlı kısırlaştırma programı uygulayarak sayılarının çoğalmasını engellemesi bir zorunluluktur. Başka türlü bunun izahı yapılamaz. Hele ki çocuklarını bir hiç uğruna yitiren ailelerin sayısı arttıkça tepkiler çığ gibi büyüyecek ve şimdiye kadar olan biteni sessizce izleyenler hem madden hem manen bu çığın altında kalacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın!

https://www.dirilispostasi.com/amp/basibos-kopek-sorunu-16080835